bildirgec.org

ferzan özpetek hakkında tüm yazılar

Hamam (1997)

queennothing | 17 January 2011 10:14

Ferzan Özpetek‘in ilk sinema deneyimi olan “Hamam“, Özpetek’in başarısını kanıtlayan ve dünya çapında tanınmasını sağlayan başarılı ve derin anlamları içeren bir yapımdır. Bastırılmış eşcinsellik olgusuna değinen film, 1997 senesinde vizyona girdi. Ankara Uluslararası Film Festivali, Antalya Altın Portakal Film Festivali, GLAAD Ödülleri ve İtalya’da düzenlenen iki festivalde çeşitli ödüllere layık görülen bu 95 dakikalık filmde Alessandro Gassman, Mehmet Günsür, Halil Ergün, Şerif Sezer, Francesca d’Aloja, Başak Köklükaya, Carlo Cecchi, Alberto Molinari, Zozo Toledo, Zerrin Arbaş ve Necdet Mahfi Ayral gibi isimler yer alıyor.

Mimar olan Francesco, iş hayatındaki başarısına karşın özel hayatında bir takım sorunları olan genç bir adamdır.

Mine Vaganti (2010)

queennothing | 14 September 2010 09:54

1959 doğumlu İtalyan asıllı Türk sinemacı Ferzan Özpetek‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Mine Vaganti“, yeni adıyla “Loose Cannons“, Türkçe adıyla “Serseri Mayınlar”, 2010’da vizyona girdi. Filmde, İtalyan aktör Riccardo Scamarcio, Nicole Grimaudo, Alessandro Preziosi, Lunetta Savino, Ennio Fantastichini ve Elena Sofia Ricci rol alıyor.

Roma’dan dönen küçük oğul Tommaso’nun şerefine yemek düzenleyen Cantone Ailesi, nesilden nesle geçen Cantone Makarna Fabrikası’nın sahibidir. Ailenin büyük oğlu Antonio’nun yönettiği fabrikanın yönetimi, tamamen döndüğü zannettiği Tommaso’ya devretmeyi düşünen baba Cantone, bu güzel haberi yemekte açıklamayı planlamıştır. Ancak iki kardeş, Tommaso ve Antonio, yemek öncesi fabrika hakkında konuşurlarken, birbirlerinin bile bilmediği gerçekleri artık saklayamayacaklarını anlayıp, yemeği beklemeye koyulurlar. Akşam olur, sofra kurulur, aile üyelerini birlikte görme sevincini yaşayan baba Cantone, kararını açıklamak üzereyken büyük oğul Antonio araya girer ve herkesi şaşırtan, aile faciasına yol açacak gerçekler su yüzüne çıkar.

kutsal yürek (2005)

freeradical | 12 August 2010 10:34

Ferzan Özpetek’in sineması insanın içine işler. Bunun en güzel örneklerinden biri kutsal yürek (Cuore sacro) diyebilirim.

Senaryonun derinliği, görselliğin müzikle uyumu, karakterlerin işlenişi, hemen her şeyin abartısız bir detayla aktarılması olağanüstüdür.
Film izlenirken, bu kadar az şey sunularak, bu kadar çok şey hissetmemi nasıl sağlar diye düşünebilirsiniz. Bu his, kimi zaman bir bakış, kimi zaman bir mimik, ansızın giren bir müzik ya da yalnızca tek bir cümle ile olabilir.

Annesinin ölümünden sonra halasının himayesinde büyüyen İrene, babasının mirası olan şirketin başına geçmiş hırslı ve oldukça zengin bir iş kadınıdır.

“Aldatmak gayet normaldir”

kahramancayirli | 07 July 2010 12:48

Bir önceki yazımda özellikle kurgusu ve akıcılığı bakımından beğendiğim Yalnızlık Mevsimi romanından söz etmiştim ve ne kadar şanslıyım ki Yalnızlık Mevsimi’nin genç yazarı Tolga Aydoğanla röportaj yapma fırsatını yakaladım. Gerçekten çok mutlu oldum, Türk Edebiyatı’nda sağlam genç yazarlar bulmak çok kolay değil, emin olun Tolga Aydoğan o zor bulunan sağlam yazarlardan biri, lafı fazla uzatmayalım, Tolga Aydoğan’a bırakalım…

Yazar olmayı ne zaman kafaya koydunuz?

Un Giorno Perfetto (2008)

queennothing | 03 April 2010 12:36

Melania Gaia Mazzucco’nun romanından uyarlanan 2008 çıkışlı sinema filmi “Un Giorno Perfetto” (Mükemmel Bir Gün), bir Ferzan Özpetek klasiği. Venedik Film Festivali’nde gösterimi yapılan ilk İtalyan filmi olma özelliğini taşıyan yapım hakkında Özpetek şunları söyledi;
“Bugüne kadar çektiğim filmlerin senaryolarını hep kendim yazdım. Oyuncu seçiminden, diyaloglara kadar her şeyi kendim yapayım istiyorum. Ama bu film böyle olmadı. Yapımcım bana …böyle bir roman var, mutlaka bir şeyler çıkaracaksın… dedi ve romanın senaryolaştırılmış halini elime tutuşturdu. Başta okumak dahi istemedim, zira kafamda uyarlama yapmak yoktu. Okumaya başladığımda ise bir çırpıda bitirdim; karakterler kafamda canlanmıştı bile. Eve gittiğimde ise Mazzucco’nun romanını gördüm. Bugüne kadar oturup okumuş olsaydım, ilham alıp bir şeyler çıkarırdım.”

“…Kitapta fazla şiddet vardı. En azından çekmek istemeyeceğim kadar fazlaydı. Oyuncular da bazı sahneleri tamamlarken zorlandı.”

Ferzan Özpetek’in “Mine Vaganti”si

queennothing | 12 March 2010 09:35

Fransız kokulu, Türk ezgileriyle süslü bolca İtalyan filmlerin yönetmeni, ‘farklı’ ve başarılı bir isim olan Ferzan Özpetek, 1959, İstanbul doğumlu. Kadınları, erkekleri, ‘cinsiyet’ kavramını, ilişkileri, bizlerin hayatlarını anlatan Özpetek, 2 senelik aradan sonra yepyeni filmiyle tekrar sinemaseverlerle buluşuyor. “Mine Vaganti“, yani “Serseri Mayınlar” adını verdiği sinema filmi Mart ayında vizyona giriyor. “Aşktan daha karmaşık olan tek şey, ailedir.” cümlesiyle merak uyandıran film, genç bir çocuğun kendi seçimleri ile ailesi arasında kalmasını anlatıyor. Riccardo Scamarcio, Nicole Grimaudo, Alessandro Preziosi, Elena Sofia Ricci, Bianca Nappi, Paola Minaccioni gibi isimlerin rol aldığı yapımın web sitesine buradan erişebilirsiniz.

Le Fate Ignoranti (2001)

queennothing | 18 January 2010 16:18

Usta yönetmen Ferzan Özpetek‘ten mükemmel bir hayat deneyimi. 2001 çıkışlı “Le Fate Ignoranti” (Cahil Periler) adlı yapımda Margherita Buy, Serra Yılmaz, Stefano Accorsi, Gabriel Garko, Filippo Nigro, Erika Blanc, Andrea Renzi, Luca Calvani, Lucrezia Valia, Maurizio Romoli, Koray Candemir gibi isimler yer almakta.
Orta yaşlı bir kadın olan Antonia’nın seneler süren mutlu evliliği, kocasını bir trafik kazasında kaybetmesiyle son bulur. Bunalıma giren Antonia, gündelik işlerle uğraşırken kocasına hediye edilen bir tablonun arkasına yazılmış not dikkatini çeker.
Notu okuyan kadın, hayatında hiç hissetmediği kadar derin bir hayalkırıklığına uğrayacaktır. Samimi bir dille yazılan bu notta 7 senelik bir ilişkiden söz edilmektedir. Ölen kocasının 7 senedir kendisini aldattığını öğrenen Antonia, faturadaki adresten notun sahibini bulur. Ancak, apartmandan Serra adında bir Türk kadınıyla konuşabilen Antonia, aradığı kişinin uzaklara gittiği ve bir daha da dönmeyeceği söylenir.

Saturno Contro (2007)

queennothing | 31 October 2009 11:32

3 Şubat 1959, İstanbul doğumlu yönetmen Ferzan Özpetek‘in yönetmenliğini yaptığı 2007 çıkışlı “Saturno Contro” (Bir Ömür Yetmez), başarılı bir drama yapımı.
İki erkeğin arasındaki aşkı ve büyüleyici sevgiyi başarılı bir şekilde aktaran Özpetek, aldatmayı ve aldatılmayı, kadınlık gururunu, masumiyeti ve her şeyden önemlisi ölüm acısını da içine katarak, hayata bakış açısını sinemaseverlerle en iyi şekilde paylaşıyor.

Filmde Ennio Fantastichini, Margherita Buy, Stefano Accorsi, Pierfrancesco Favino, Ambra Angiolini, Luca Argentero, Michelangelo Tommaso ve Serra Yılmaz gibi isimler yer alıyor.

Harem Suaré (1999)

queennothing | 15 October 2009 09:43

Ann Chamberlin‘in yazdığı “Safiye Sultan: I – Hadım Edilmiş Bir Aşk“, “Safiye Sultan: II – Ya İpek Urgan, Ya Gümüş Hançer” ve “Safiye Sultan: III – Sözüm Ki Tek Sana Geçmez, Celladımsın Ey Zaman” tarihi roman üçlemesinin ilk kitabından da esintiiler taşıyan, fakat senaryonun İtalyan yapımcı / senarist Gianni Romoli ve yönetmeni Ferzan Özpetek‘e ait olan 1999 çıkışlı “Harem Suaré” başarılı bir tarihi drama yapımı. Özpetek’in yönetmenliğini yaptığı filmde Marie Gillain, Alex Descas, Haluk Bilginer, Serra Yılmaz, Lucia Bosé, Nilüfer Açıkalın, Ayla Algan, Başak Köklükaya, Selda Özer, Christophe Aquillon, Pelin Batu gibi isimler yer alıyor.

Sultan Hamid’in haremine katılan İtalyan güzel Safiye, kısa sürede Abdül Hamid’in gözdesi olması başarır. Haremağası Nadir’in, Safiye’ye duyduğu aşk, Nadir’in Sultan’a olan yakınlığı ve yetkilerini kullanması, genç kadının yükselmesinde etkili olmuştu.

Ferzan Özpetek’in kamerasından İtalya depremi

queennothing | 20 April 2009 09:50

6 Nisan 2009 tarihinde, İtalya’nın L’aquila’nın merkezi başta olmak üzere; bir çok semtte kayıplara neden olan deprem, İtalyan yönetmenlerle birlikte Ferzan Özpetek’in de sinemaya değerli bir eser kazandırmasını sağladı.
4 dakika 36 saniyelik bir kısa filmle İtalya’daki sarsıntıyı bir kez daha unutulmaz kılan Özpetek, kısasına “Nonostante tutto è Pasqua / Her Şeye Rağmen Paskalya” adını verdi.