bildirgec.org

fal hakkında tüm yazılar

DENİZ

teacher07 | 03 September 2009 14:50

Kuşluk vakti yazının sıcağı bastırmadan kaçmak, serin ormana yetişmek için acele ediyorlar. Anayoldan yeşil orman denizine saptıklarında heyecan doruktaydı. Yürekleri kıpır kıpırdı. Birlikte geçirecekleri bu temmuz gününün heyecan ve merakı içindeydiler. Elleri zaman zaman direksiyon üzerinde, zaman zaman da vites kolu üzerinde birleştiğinde içleri ısınıyor, titriyorlardı.

Köy kadınlarının “sığır sidiği” diye işledikleri nakışlara benzeyen, kıvrım kıvrım dağ yoluna saptıklarında, heyecan ve korku karışımı duygularla sarsıldılar. Yalçın kayalıklar, yemyeşil orman denizi arasında keskin virajlarla yol ilerliyor, bir türlü bitmek bilmiyor. Dönüp dolaşıp az önce geçtikleri yerlerin biraz üzerine geliyordu. Ayhan direksiyona, Funda koltuğa kenetlenmişti. Yükseklik korkum var, yeniyorum galiba dedi Funda. Ayhan’a da güveniyordu.

Kahve falı

szoszy | 14 February 2009 16:00

http://www.mehmetefendi.com/tr/pages/tk9_1.html

Kahve Tutkusu

ceyhunak | 12 February 2009 11:55

www.kavunkarpuz.com
www.kavunkarpuz.com

Kahve deyip geçmeyeceksin…
Elimizde tuttuğumuz bir fincan kahvenin başından hangi serüvenler geçtiğini bilerek içtiğimiz de kahve daha da güzel anılar bırakacaktır bizde. Eskilerden kalan bir deyim derki “Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl hatırı” vardır. Evet vardır. Kültür olarak her misafire sunarız kahvemizi; yorgunluk kahvesi, keyif kahvesi… gibi lakaplar takarak.

· Kahve ağacının ilk bulunduğu yer olan Habeşistan’dır. Ve kahve fideleri ülkeden ülkeye yayılarak bugün ki haline bürünmüştür.
· Yasemin çiçeğine benzer,
· kirazı andıran kırmızı meyvesinin içinde iki çekirdek bulunan
· 4-5 metre uzunluğunda bir çalı boyutunda tutulur.

ozer-rayman.blogspot.com
ozer-rayman.blogspot.com

gel-git

ceyhunak | 13 January 2009 07:26

Hayat bu mudur?
Yağmur yağıyor, ıslanıyorum. Islanmışım zaten göz yaşlarımdan, bu da ne ki . Kimseye etmem şikayet, sana da eğilmem elbet. Sen yokken nasılsam, öyle devam ederim hayata. Haykırışım sana da değil, sen bana bakma. Bakmadın da zaten.. çektin gittin görmeden.. Belki de haklıydın bu halinle. Haller tartışılamazdı gerçekten. Hekim de değilim ben, anlayamam bu gel-gitlerinden.
Yıllar yılları kovaladı. Sen gitmiştin, bende bir başkasını seçmiştim. Başkası sen gibi değil di. Çok sadece ve gerçekçi idi.
“ Elimi tutuşu ve gözlerime gözleriyle dokunuşu.
Dokundugu an da bana duyguların kabarışı..
Öpüşü, dudaklarında ki o gülüşü,
Sanki çizilmiş gibi o gamzenin duruşu.”

Falsız Kalma

zeynim | 07 August 2008 11:43

günlük falınızı okumadan güne başlamayın.Astrolojiye meraklıların ana sayfa yapabileceği bir adres

Falcıya Gittik,Kız Arkadaşımdan Ayrıldım

uuuucar | 18 July 2008 14:43

canım çok sıkkındı,hiçbirşey yapmak istemiyordum.x(kız arkadaşım) sürekli beynimi ütülüyordu,bende müziğin sesini sonuna kadar açıp dart tahtasında ve duvarda yeni delikler açmak için uğraşıyordum.ne yaparsam yapayım içimde ki sıkıntıyı atamıyordum,gittim bir bira açtım gözlerimden yaş gelene kadar diktim,kız arkadaşım yanıma gelip “hadi ümit bara gidelim,orda içeriz”türünden şeyler söylüyordu ama ben hiç kimseyi görmek istemiyordum,evde durunca da canım sıkılıyordu ki bir anda x “falcıya gidelim mi?” dedi ve bir anda çok cazip bir fikirmiş gibi geldi,biranın dibini sevmediğim halde onu da diktim ve evden çıktık.iki katlı saçma sapan bir dükkana girdik,içeride 30(yazıyla;otuz) yaşlarında bir kadın oturuyordu,güleryüzlü bir karşılamadan sonra bizi üst kata aldı ve cebimde ki bozuk paralardan birini içerisinde su olan bir bardağa atmamı söyledi ve bende yaptım.kadın aşağıya indi,ben x kişisiyle yukarıda otantik halılarla bezenmiş mekanda beklemeyi sürdürüyordum.falcı kadın 5 dakika sonra yanımıza geldi ve bize bakarak ben herşeyi söylerim,buna hazır mısınız dedi.ben hiç oralı bile olmadım,ne söyleyebilirdi ki,falların hepsi saçmalıktır diye düşünüyordum.falcı kadın x e dönerek istersen sen aşağıya in,aksi takdirde olacaklardan ben sorumlu değilim dedi ama x kalmakta ısrarlıydı,bende hiçbir bok söylemeden falcıya bakıyordum,falcı siz bilirsiniz dedi ve benim sağ üstümde ki duvara gözlerini açarak bakarak başladı yorumlarına.birkaç ıvır zıvırdan sonra bana dikti gözlerini ve sen bu kızı sevmiyorsun,hatta hoşlanmıyorsun bile dedi.işte o an içimde ki bütün sıkıntı yok olmuştu,falcının söylediği gerçekten de doğruydu ve ben gevşek gevşek gülüyordum.kız arkadaşım bana dönerek doğru mu bu dedi ama ben hala gülmeye devam ediyordum.falcı birkaç özel yorumda daha bulundu ve biz dükkandan ayrıldık.tabii x in suratından düşen bin parçayla birlikte bende büyük bir huzur vardı.ve sonunda beklenen oldu ayrıldık.artık rahatım,huzurluyum.totsçuda çalışan kıza selam ederim

Güne Nasıl Başlarsanız Öyle Gider!

Culture Orange | 14 July 2008 11:47

Trafik polisi her sabah olduğu gibi işe gitmek için yatağından kalktım.Eşinin hala uyuması ve kahvaltı hazırlayacak gibi durmaması hafif bir asabiyet yarattır.Güne nasıl başlarsanız öyle gider diyen burç yazarlarına tama etmeyen arkadaşımız bunun bir anlamı olmadığını düşündü.

Yüzünü yıkamak için kalkacaktı ki ayaklarının çarşafa dolandığını gördü gece fazla dönmüş bütün çarşaf adamın ayaklarında 4 5 tur sarılmıştı.Kurtulma uyku sersemliğide üstüne eklenince adeta bir işkenceye dönüştü.Yaklaşık 5 dk çarşafla uğraşam polis memuru arkadaşımız bu esnada karısını ve hatta 3 yaşındaki çocuğunu bile uyandırmıştı.Üniformasını giyerken gömleğinin düğmelerinden bir tanesinin dolaba asarken yırtıldığını hatırladı.Allahtan en alttaki düğmeydi ve pantolonun içine girince bir sorun olmayacaktı.Bu sıcakta da pantolonun içine gömlek mi sokulurdu?Buna diğerleri kadar sinirlenmedi ve pantolonunu giyip kravatını takıp evden çıktı.