bildirgec.org

eşkıya hakkında tüm yazılar

[yeni yavuz turgul filmi] “av mevsimi”nden yayınlanan kareler

behman | 04 July 2010 14:40

av mevsimi filminden kareler yayınlandı!

türk sinemasının durumu gözler önünde bence. fazla açmaya gerek yok bu konuyu. her zamanki gibi popüler kültüre yenik düşen insanların ürünlerini tüketmeye mahkum ediliyoruz. neyse ki yavuz turgul ve onun gibi sinemacılar ve sahici yönetmenler var ki onlar sayesinde gözlerimizin pası silinip, sinema zevklerimiz okşanıyor zaman zaman. daha önce şu yazıda okuyunca inanılmaz sevinmiş ve takvimi işaretleyerek geri sayıma başlamıştım; yavuz turgul yeni filmi “av mevsimi”yle dönüyor! hem de öyle böyle değil! filmin başrollerinde şener şen, çetin tekindor, cem yılmaz, okan yalabık, melisa sözen gibi adamakıllı oyuncular ve her tür oyunculuğun üstesinden başarıyla gelen kişilerle dönüyor yavuz turgul! fahriye abla, eşkiya, gönül yarası, kabadayı derken şimdi de “av mevsimi”. gözümüz aydın!

Her role giren adam ”Şener Şen”

gorcun | 28 June 2009 16:54

Şener Şen
Şener Şen

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri olan Şener Şen, 26 Aralık 1941 yılında Adana’da doğmuştur. Kendisi de oyuncu olan Ali Şen’in oğlu olarak dünyaya gelen Şener Şen aslında tiyatro kökenlidir. Ama çoğu oyuncu gibi o da tiyatro kazancı yetmediğinden sinema sektörüne girmiştir. İlk olarak sadece kameraya göründüğü ve çok kısa repliklerinin olduğu figüran rollerle bir çok filmde (Altın Prens Devler Ülkesinde, Katerina 72, Ayrı Dünyalar, Aptal Şampiyon) boy göstermiştir. Bak Yeşil Yeşil’de Ahmet Özhan’ın menejeri ve Bizim Aile’deŞener karakterini oynadıktan sonra kendisini kitlelere tanıtacak olan Body Ekrem rolüyle Hababam Sınıfı’nda oynamıştır. Kırmızı eşofmanları, çapkın bakışları ve hemen gaza gelen karakteriyle Body Ekrem daha o zamandan Türk sinemasının unutulmaz karakterleri arasında yerini alacaktır. Bundan sonra yapımcı ve yönetmen Ertem Eğilmez’in ve dönemin bir çok yönetmeninin aradığı oyuncular listesine giren Şener Şen, çok hızlı ve fazla sayıda filmin yapıldığı 80 öncesi dönemde birçok yapımda yer alır.

Çok zor, çok despot: Yavuz Turgul

kahramancayirli | 27 April 2009 17:35

züğürt ağa
züğürt ağa

Çok zor, çok despot: Yavuz Turgul

Kahraman Çayırlı

Ne kadar da sert! Bozar etrafındakileri. Hatta ağlatır. Kimselere röportaj vermez. “Vay be, konuştuk onunla, konuştuk işte” diye çığrınırlar onunla röportaj yapabilenler. Zor adamdır vesselam.

Sultan filmini izlemeye başlayıp da bırakabileniniz var mı? Türkan Şoray’ı, Bulut Aras ve Şener Şenle buluşturan mükemmel öyküyü, o sert adam yazdı işte… Derken Çiçek Abbas’ı da yazar, ilk kez yönetmenlik koltuğuna oturduğu “Fahriye Abla” gelir sonra, “Züğürt Ağa” (senaryosunu yazdı-Nesli Çölgeçen yönetti), “Muhsin Bey“, “Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni“, “Gölge Oyunu“, “Eşkıya” , “Gönül Yarası” ve nihayet “Kabadayı”…

Eşkıya

Nosy | 23 August 2008 11:55

Eşkıya 1996 yapımı bir Türk filmidir. Yönetmenliğini Yavuz Turgul yapmıştır. Başrollerinde ise Şener Şen ve Uğur Yücel oynamakta. Filmin konusu ise şöyle: Türkiye’nin doğusunda bir hapishanede 35 yıl hapis cezasını çektikten sonra Baran (Şener Şen), köyüne döner. Fakat köyü artık baraj suları altında kalmıştır. Baran geçmişinin izini sürerken, en yakın arkadaşının ihaneti yüzünden hapis yattığını öğrenir. Bu kişi aynı zamanda Baran’ın çocukluk aşkı olan Keje’yi de İstanbul’a kaçırmıştır. Baran bu olay üzerine hiç bilmediği İstanbul’a doğru yola çıkar. Yolculuğu sırasında, trende Cumali (Uğur Yücel) ile tanışır. Cumali ise beyoğlunun arka sokaklarında büyümüş,pavyon, kumarhane, uyuşturucu ortamı içinde yaşayan, mafyanın bir üyesi olmaya çalışan biridir .

Yavuz Turgul

gungorayca | 09 August 2008 12:25

yavuz turgul
yavuz turgul

Yavuz Turgul, 1946 yılında İstanbul’da doğdu. Sinema hayatından önce yıllarca gazetecilik yaptı. 1976 yılında Ertem Eğilmez’in desteğiyle senaryo yazarlığına başladı. Senaryosunu şair Ahmet Muhip Dranas ile birlikte yazdığı, 1984 yapımı Fahriye Abla filmi ilk yönetmenlik denemesidir. Fahriye Abla filminde Müjde Ar ve Tarık Tarcan ile çalışmıştır. 1987’de senaryosunu yazıp yönettiği Türk sinema tarihinin unutulmaz filmi Muhsin Bey’de Şener Şen ve Uğur Yücel ile çalışmıştır. Her ikisinin de inanılmaz oyunculuğu sözün bittiği yerde başlar. Film, Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Aktör, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Film ödüllerini aldı. İstanbul Film Festivalinde Jüri Özel Ödülü ve San Sebastián Film Festivalinde ödüller aldı.

Nihayet, “Kabadayı”nın DVD’si çıktı

kahramancayirli | 10 April 2008 00:08

kenan imirzalıoğlu, devran'da çok başarılı
kenan imirzalıoğlu, devran’da çok başarılı

yavuz turgul sinemasını her zaman beğenmişimdir. örneğin muhsin bey, türk sinemasının en iyi on filminden biridir. sonra eşkiya çok keyifliydi ve gönül yarası.

2007nin en iyi filmlerinden..
2007nin en iyi filmlerinden..

aynı konunun tekrar edildiği yönünde epey eleştiri aldı gönül yarası ama sırf timuçin esen’i türk sinemasına kazandırması bile bu filmi üst noktalara taşıdı bence. nihayet kabadayı geldi. film çekilmeden uzun süre önce haberdardım, yavuz turgulun hem senaryoyu yazacağını hem de filmi çekeceğini biliyordum ki, yönetmenlik koltuğuna ömer vargı oturdu.

tartışmasız 2007 yılının en iyi filmlerinden biri olan kabadayı’nın dvd’si çıktı şimdi de. kabadayı, özellikle kenan imirzalıoğlu’nun çok farklı ve başarılı performansıyla göz doldurdu.

nihayet dvdsi çıktı
nihayet dvdsi çıktı

imirzalıoğlu, hem yavana kaçabilecek, hem de psikolojik açıdan derinlikli devran karakterini resmen ete kemiğe büründürmüş..tutarlı sinematografik unsurları, akıcı senaryosu ve iyi oyuncu yönetimiyle izlenmeyi mutlaka hak ediyor. hala izlemeyen kaldıysa dvd’sini kaçırmasın..

Hangimizinki gerçek aşk?

brokenlady | 06 December 2007 12:23

Geçenlerde “İlk Aşk” isimli filmi seyredince bir kez daha aklıma takıldı… Filmde konu şu: bir kadını seven iki erkek var ve bu iki erkek, kardeş. Kadının adı Nevin. (Adı nevin / Hüzün kokar ve korkardı geceleyin /’Kendini martılarla bir tutma’ derdim ‘senin kanatların yok. düşersin, yorulursun, beni koyup koyup gitme ne olursun! ‘) -diyerek Yılmaz Odabaşı’nın o güzel şiirini de hatırlayıverelim bu arada – Nevin ile Asaf birbirine aşık. Bütün kasaba (bu arada film Foça’da çekilmiş. Foça’yı seyretmek de ayrı bir keyf) da bu aşktan haberdar. Tam evlenecekler derken, Asaf Kore savaşına gider. Savaşta esir düşüp bir daha haber alınamayınca aile tarafından ölü kabul edilir. Kardeşinin nişanlısı Nevin’i seven Asaf bundan faydalanıp Nevin’le evlenir. Bir süre sonra Asaf’ın ölmediği ortaya çıkar fakat gelişen olaylar yüzünden kasabaya bir daha dönmez. Asaf’ın ölmediğini Azmi bilmektedir ama bunu Nevin’e söylemez, Asaf’ın Nevin’e gönderdiği mektupları da saklar. 40 Yıl sonra babasının ölümü üzerine Asaf’ın dönmesiyle; Asaf, Azmi, Nevin arasında büyük bir hesaplaşma yaşanır. Nevin kendisini her iki erkek tarafından da kandırılmış hisseder. Asaf kendisine ihanet edilmiş olduğunu düşünür. Azmi ise foyası ortaya çıktığı için agresif ve mahcuptur. Neyse efenim fazla da uzatmadan sadede geleyim ben… Azmi yalanlarının ve yaptıklarının bahanesi olarak Nevin’e duyduğu büyük aşkı gösterir.
Benzer konular “Gönderilmemiş Mektuplar “ isimli filmde ve “Eşkıya”da da ele alınmıştı. İzleyenler hatırlar. Bu üç filmde de sevenlerin arasına her türlü dalavere, üçkağıtçılık, vs çevirerek giren erkek, esas kızla evlenmeyi başarır. Aslında normalde hiç de kötü olmayan bu üçüncü şahıs, aşkı uğruna her tür alçaklığı yapmayı göze alır ve mutlaka yaşanan hesaplaşma sahnesinde de esas oğlana (aslında biz izleyicilere) sorar; “Ben aşkım için yaptım ne yaptımsa. Aşkım uğruna arkadaşımı satmayı, bir alçak, bir namussuz olmayı, bu vicdan azabıyla bir ömür yaşamayı göze aldım. Peki sen bunları yapabilir miydin? –hayır. O zaman söyle bana hangimizin aşkı daha büyük? “
Bu soru karşısında esas oğlan da dahil, hepimiz sus pus oluruz önce. Sonra bazılarımız uzun uzun düşünür, benim yaptığım gibi…
Ben aşkım için neyi, ne kadarını göze alabilirim? Değerlerimden vazgeçebilecek kadar gözü kara davranabilir miyim örneğin? Arkadaşımı satabilir miyim? Arkadaşımın aşkını elinden alabilmek için her tür alçaklığı yapar mıyım? Gerçek aşk bunu gerektirir mi? Aşkımın büyüklüğü yaptığımı affettirir mi? Benim bulduğum cevap şu oldu:
‘Aşk, aşık olduğun kişinin mutluluğu için gerektiğinde ondan vazgeçebilmektir…’

işte sezonun en iyi Türk filmi: Kabadayı!

kahramancayirli | 08 October 2007 22:26

filmin ismini, fragmanlarını, oyuncularını, konusunu muhtemelen birçok yerden okudunuz / gördünüz..

Kabadayı’nın senaryosunu Yavuz Turgul yazdı.
yönetmeni Ömer Vargı.
filmin usta oyuncusu Şener Şen. bir başka önemli isimse Kenan İmirzalıoğlu.
Genç yeteneklerden Aslı Tandoğan ve İsmail Hacıoğlu ise bu iki oyuncuya eşlik edecekler. Kabadayı’nın konusu da malumunuz, mahallenin ağır abisi ali osman’la -yani şener şen- günümüz kabadayısı kozlarını paylaşıyor.

Sabırsızlıkla 14 Aralık’ı bekliyoruz..

En son Gönül Yarası ile bir araya gelen Yavuz Turgul-Şener Şen ikilisi bakalım bu kez ne gibi mucizeler yaratmışlar…