bildirgec.org

erdem akakçe hakkında tüm yazılar

Özcan Deniz’den “Ya Sonra?” (2010)

queennothing | 03 March 2011 17:44

Adem ile Didem, evli bir çifttir. Sevgililik dönemlerinde hissettikleri heyecanlı aşkı kaybetmeye başlayan ikiliden özellikle Adem, alışkanlığa dönüşen sevgisini artık daha az belli eder hale gelmiştir. Didem ise aşık olduğu adamla evlenebilmek uğruna sahip olduğu her şeyi geride bırakma fedakarlığını göstermiş ve şimdi aynı özveriyi kocasından beklemektedir. Ne var ki Adem için her şey olması gereken sadeliktedir ve rahatsız olacağı bir durum yoktur.
Özgüvenini kaybetmiş bir kadının yeni arayışlara yönelmesiyle alevlenen aşkı anlatan film, 2010 senesinde çekildi.

Müzisyen Özcan Deniz‘in ilk yönetmenlik denemesi olan “Ya Sonra“, 2011’de vizyona girdi. Senaryosunu yine Deniz’in yazdığı filmin çekimleri 8 haftada tamamlandı. Filmde Özcan Deniz, “Yaprak Dökümü” dizisinin ‘Ferhunde’si Deniz Çakır, Barış Falay, Erdem Akakçe, Janset, Ayşen Gruda, Naz Elmas, Cezmi Baskın ve Mehmet Aslan gibi isimler rol alıyor.

Gölgesizler (2009)

queennothing | 25 February 2010 09:45

Hasan Ali Toptaş‘ın eserinden sinemaya uyarlanan Türk filmiGölgesizler“, 2009 senesinde vizyona girdi. Ümit Ünal‘ın yönetmeenliğini yaptığı filmde Selçuk Yöntem, Ertan Saban, Arsen Gürzap, Altan Erkekli, Taner Birsel, Erdem Akakçe gibi isimler rol alıyor. Filmin ana odağı, bir avuç insanın yaşadığı ve fazlasıyla kendi halinde olan bir köy. Otoriter muhtarlarına çok bağlı olan köy sakinleri ise filmin diğer odak noktası.

Bu sakin köyde, son zamanlarda artan gizemli kayboluşlar söz konusudur. Ortadan kaybolan onca kişiden sonra köyün güzel ve genç kızı Güvercin de bir süredir eve gelmemektedir. Bu durum, köy halkını ayaklandırmış, herkes genç kızı kaçıran kişiyi bulmaya çalışmaktadır. Gizli gizli casusluk yapanlar, birbirlerinden şüphelenenler bir yana, köye yeni gelen berber de güvercinin kaçırılmasına kayıtsız kalamamış, gelişmeleri uzaktan takip etmektedir.

Çağan Irmak’tan ‘Karanlıktakiler’

Pentimento | 05 October 2009 16:07

Karanlıktakiler
Karanlıktakiler

Issız Adam‘dan sonra arayı fazla soğutmayan Çağan Irmak, yine bir anne oğul ilişkisini masaya yatırıyor. Irmak‘ın Kuzguncuk’ta çektiği filmin ilk gösterimi Montreal Film Festivali‘nde gerçekleşti.
Psikolojik problemleri olan Gülseren (Meral Çetinkaya) için bir reklam ajansında ofis boy olarak çalışan 30’lu yaşlarını aşmış oğlu Egemen (Erdem Akakçe) herşeydir. Oğlunun kendisinden ayrılmasına dair en ufak bir düşünce bile çılgına dönmesine yetmektedir. Fakat Egemen için annesiyle aynı evde yaşamak artık cehennemde olmaya denk hale gelmiştir. Egemen’in patronu Umay’a (Derya Alabora) duyduğu ilgi ise onun için tam bir açmazdır. Annesinin varlığıyla Egemen iki kadın arasında kalmanın çaresizliğini yaşar.

Filmin türü Dram/Gerilim olarak belirlenmiş. Çağan Irmak filmin senaryosunu İstanbul’daki komşularından esinlenerek yazmış. Film 2 Ekim 2009‘da Türkiye’de vizyona girdi. Filmle ilgili daha fazla bilgiye ise filmin resmi sitesinden ulaşabilirsiniz.

Ara (2007) – Eleştiri

pillidarko | 01 May 2008 10:12

Bir adam, bir kadın… Aralarında yaşananlara koyulan isimler aşk, ihanet, seks…Kim kime daha aşık, kim kimi aldatmış, kim kimi öldürmek istemiş? Bu soruların gölgesinde seyirciyle kedi fare oyunu oynuyor Ara.

Aynı evde, değişik zaman aralıklarında bir çiftin ve arkadaşları olan başka bir çiftin yaşadıklarını anlatıyor film. Mekan tek dedik ama ortam tek değil. Ünal kamerayı öyle kurnazca yerlere koyuyor ki aynı mekanda olma fikri üzerine kurulmuş bir film izleme farkındalığından kurtarıyor seyirciyi. Zaten önceki filmi 9‘da bir sorgu odasında geçiyordu ve orada da ifade veren karakterler üzerinden mekan duygusunu unutturuyordu. Ancak Ara bambaşka bir film. Bir kere senaryonun matematiği o kadar güzel kurulmuş ki; karakterlerin söylediklerine inanıyoruz, iki sahne sonra tam tersini söylüyorlar ona daha da çok inanıyoruz. Bu yapımının kurulmasında bir diğer etkende zaman sıçraması tekniğinin kullanılmış olması. Ender ve Selda‘nın ilk birlikte oluşlarıyla açılan film 2 sene atlayarak şiddetli kavgalarına geçiyor. Böyle olunca da taşları yerine oturtmak seyirciye kalıyor.
Ancak Ara sadece kadın erkek ilişkileri üzerine kurulmuş bir film değil. Hayatta istediğinden çok uzak insanlara dönüşmüş, yalan hayatlar yaşadığını düşünen insanların hikayesi. Ender bir sahnede Veli‘ye ‘üniversitedeyken bana birşey olacak gözüyle bakılırdı Veli. Şu halimize bak, İstanbul’un ortasında Hammer’larla napıyoruz oğlum biz’ derken perdede gördüğümüz adamın aşk acısı çeken bir adam olmadığını anlıyoruz. Belki çok beylik bir cümle olacak ama evet hiçbir şey gözüktüğü, daha doğrusu anlatıldığı gibi değil bu filmde. ‘Şişman bir adam güzel bir kadınla çıkarsa onu aldatmaz, kulu kölesi olur’ gibi gibi sığ düşünceler alaşağı ediliyor, mutlu evlilikler süren ‘düzgün’ adamlar aslında hayatları boyunca başka erkeklere aşık oluyor. Çünkü bu hayat herşeyin üstünü örtmeye zorluyor bizi. En doğrusu, en normali olmaya sürüklüyor.