bildirgec.org

emre kınay hakkında tüm yazılar

Güneşi Gördüm (2009)

queennothing | 11 March 2010 11:11

Mahsun Kırmızıgül‘ün “Beyaz Melek“ten sonra çektiği 2009 çıkışlı sinema filmi “Güneşi Gördüm” (I Saw The Sun), yaşanmış olayların da etkisiyle tamamen hayatın içinden vizyona giriveren başarılı bir yapım. ‘En İyi Yabancı Film’ dalında Oscar adayı olmasına ramak kala Akademi’ye giremeyen film, yurtiçi ve yurtdışında yoğun ilgiyle karşılandı.
Kentlere, şehirlere dağıtılan köy insanlarından en inatçıları, en umutlularından genişçe bir aile. Zorunlu göçe mecbur bırakılan Altun Ailesi, Doğu’nun bağrından kopup İstanbul’a, ‘her şeyin başı’ Tarlabaşı’na gelir.İki oğlundan biri asker, diğeri terörist olan yaşlı bir baba; oğlunun işlevsiz bacaklarının acısını diliyle, suskunluğuyla yaşayan bir anne.
Öte yanda, senelerden beri özlemini çektiği erkek evladına kavuşan genç bir baba ve hastalığı sebebiyle çocuklarından ayrı düşen sevgi dolu bir anne. Acının, sevginin, şefkat ve affetme ve gururun, farklılığın ortasında kendini yaşamaya çalışan, içindeki kadınlığı yaşamak için saflığını İstanbul’a teslim eden ”farklı’ bir genç adam.

Dün Gece Bir Rüya Gördüm – 2006

kadirgunay | 01 June 2009 16:27

Dün Gece Bir Rüya Gördüm
Dün Gece Bir Rüya Gördüm

2006 senesinde çekilmiş fakat çok fazla duyulmamış bir türk sineması örneği. Filmde Emre Kınay, Arzu Yanardağ, Fikret Hakanve Pelin Batu başrolleri paylaşmakta.

Filmin afişindeki spot beni izlemeye itti bu filmi;

“Sevdiğin İnsan İçin Neleri Göze Alırdın?”

Film genel olarak çok sarsıcı değil, özellikle duygu yüklü senaryolar beni çok baymıştır fakat bu filmde ne olacak diye özellikle bekledim ki bekletiyor da.

Deniz (Emre Kınay) bir yazılım firmasında yazılımcı olarak çalışmaktadır. Uzun süredir Lale’ye (Pelin Batu) aşıktır. Fakat aşkını ona açamamaktadır. İçine kapanık sadece işi ile ilgilenen ve yalnız yaşayan Deniz bir gün Lale’nin babası (Fikret Hakan) ile tanışır. Babasının getirdiği çiçeği Lale’ye götürmek için gittiği sırada hastalığından dolayı kriz geçirir.

Güneşi Gördüm Fragmanı Yayınlandı..

JaAaa | 16 December 2008 14:50

Mahsun Kırmızıgül’ün yönetmenliğini yaptığı, başrollerini Erol Günaydın, Altan Erkekli, Cezmi Baskın, Ali Sürmeli, Cansel Elçin, Şerif Sezer, Yıldız Kültür, Demet Evgar, Menderes Samancılar, Nurseli İdiz, Zafer Ergin, Erol Demiröz, Emre Kınay, Mahsun Kırmızıgül, Cihat Tamer, Itır Esen, Yiğit Özşener, Tuba Büyüküstün, Kamil Sönmez, Sarp Apak, Hüseyin Avni Danyal, Cemal Toktaş, Deniz Oral, Murat Ünalmış, Ümit Okur, Ecem Cansu Aktay, Ali Tutal, Macit Sonkan, Cem Aksakal, Hande Subaşı, Buğra Gülsoy, Tuğse Gökhan, Aleyna Kala ve Aslıhan Kapanşahin‘nin yaptığı Doğu Anadolu’da yaşayan çocukların okuma çabalarının dramını anlatan Güneşi Gördüm filminin fragmanı yayınlandı.Fragmanı izlemek için buraya bakabilirsiniz.Film hakkında bilgi almak içinde buraya ve şuraya bakabilirsiniz..

kamyon

| 20 January 2008 23:16

Mizah adına yapılan bir çok kişiyi ve
eseri eleştirdim – eleştiriyorum.
Avrupa Yakası, Maskeli Beşler, Cem Yılmaz…

Mizah, insanın zekasını, bilgisini, kültürünü de
gösterir.
…Diye düşünüyorum.

Onun için bayağılıklardan sıkılıyorum.

Belden aşağı espiri yapmak zor mudur?
Ağız eğmek, dalga geçmek…
Küfür bilgi ister mi?
Laubali tavırlar, rol ustalığı gerektirir mi?
Peki ilginç tiplemeler ve laf kalıpları
üretmek?…

Evet, güldürü dünyamızda bunlardan geçilmiyor.
Müşkülpesent mide bu bulamaçtan biraz tiksiniyor.
Biraz lezzet, biraz emek, biraz doğallık istiyor.

Bari flütü çalsaydın

hikikomori | 20 February 2006 14:02

Son zamanlarda peşpeşe çıkan emek harcanmış (iyi diyemeyeceğim) yapımlardan sonra türk filmlerine karşı yeniden bir sempati oluşmaya başlamıştır bende. Ta ki haftasonu “dün gece bir rüya gördüm” filmini izleyene kadar… bu film benim türk filmleri hakkındaki düşüncemi yine 30 yıl öncesine götürmeyi başardı. başardı diyorum çünkü böyle olmaması için filmi izlerken çok çaba gösterdim. ancak 2 saatten fazla süren filmin her dakikasında mantıksızlıklar ve sallapati yapılan işler sabır taşımı çatlatmaya yetti.

efendim hangisinden başlasam, nelerden bahsetsem bilmiyorum. filme gitme isteğim tamamen konunun orjinalliğiyle ilgiliydi. daha doğrusu konuda işlenen kişinin aslında son dönemlerde sayısı hızla artan bir kitleyi, anadolu’dan gelip istanbul’da mühendis statüsünde çalışan eğitimli fakat bir o kadar da istanbul yaşantısına uzak bir kesimi işlemesiydi. bir de ana karakterin bilgisayar mühendisi olmasıydı belki ilgimi çeken. herneyse, filme bu açıdan hakkını vermek gerek. gerçekten de bahsettiğim yitik yaşamları oldukça iyi ele almış. en azından ilk defa böyle bir konuya eğilen bir film görüyoruz. madalyonun öbür yüzü olan genç kız teması ise zaten sıkça işlenmiş bir konudan ibaret. eroin bağımlısı bir genç kız, peşini bırakmayan mafya babaları vesaire.