bildirgec.org

down sendromu hakkında tüm yazılar

Ya bu çocuk sizin olsaydı?

07ebru | 29 June 2008 10:34

Ya bu çocuk sizin olsaydı?
Ya bu çocuk sizin olsaydı?

Engelli Çocuk Sahibi Olmak

Anne 8 aylık hamile doktorlar bebeğinin down sendromlu olduğunu ve karar vermesi gerektiğini söylüyor. 21 kromozomlu bir çocuk dünyaya getirecek ve tüm hayatını ona göre idame ettirecek.
Anne baba şaşkın,birlikte karar veriyorlar.
Bu bebek doğacak!
Bebek dünyaya geldiğinde ne hikmetse down sendromu taşımadığı anlaşılıyor.
Anne babanın sınavı bu işte!
Peki ya sonucu farklı yaşayan aileler işte asıl travmayı onlar yaşıyor.Çocuğun tedavi görmesi lazım ancak bu tedaviye önce aile ile başlanıyor çünkü engelli çocuğa en yakın olan ve sürekli yaşamını onunla paylaşan aile olduğundan aileye düşen iş yükü çok fazla özellikle de anne en ağır şekli ile yaşıyor.
Eşler birbirini suçluyor “sen şöyle yaptın da ondan böyle oldu” ya da “şöyle şöyle yapsaydın böyle olmazdı” gibi,bu sürekler tüm ailelerde yaşanıyor.
Suçlama devresinden sonra suçluluk duygusu başlıyor “neden ben” ,”neden benim çocuğum”,”hangi günahımın bedeli” bu süreç bitince sıra geliyor sorgulama evresine down sendromu olanların yaş limitinin 30 olduğunu öğrenen anne baba bu kez “daha uzun yaşayamaz mı?”,“tedavi olması için hangi doktora,hangi hocaya gitmeliyim?”Down sendromu olan ve 30 yaşı geçiren nadir örnekler vardır.Otuz yaşına geldiklerinde saçları dökülmüş,beyazlamış,derisi sarkmış bir yaşlı görünümünde olarak yaşamları sonlanır.Kelebeğe biçilen ömürden biraz daha fazlası biçilmiştir.
Milyonlarca insan varken akraba evliliği yapmanın sonuçlarından biridir.Tek neden aile evliliği değildir tabii ki.Kalıtım yolu da önemli bir unsurdur.
Konu ile ilgili detaylı açıklamalar vardır.

Down..

pillibebekkuyuda | 18 June 2008 11:18

Onun benden başka arkadaşı yoktu..

Sebebi mi, Down Sendromlu oluşu.. Annesi ile babası rica etmişlerdi. Oğlumuzla arkadaşlık yapabilir misin?

‘’Arkadaşım Eşek’’ gittiğim ilk tiyatroydu orta okul yıllarında…. Bir anne ve babanın oğullarına arkadaş aramaları çok sıradan gibi görünse de, onun yuvarlak mavi gözleri, tombul parmakları, aslında çok sevimli görünüyordu gözüme..Sıradışı, normal arkadaşlarım gibi değildi..At gibi kişneyerek gülüyordu..Annem ve babamdan gizlice arayıp, ‘’Teyzeciğim, oğlunuzla arkadaşlık yapabilirim’’ demiştim.