bildirgec.org

domates hakkında tüm yazılar

BALKONUMDAKİ DOMATESLER…

colorito | 03 February 2011 15:35

kimi yeşil, kimi kızarmış
kimi yeşil, kimi kızarmış
çoğu kızarmış
çoğu kızarmış

Yapı marketinde gezinirken gördüğüm küçük saksının içindeki bebek domatesler çok hoşuma gitti. ( Chery- baby de diyorlar ama ben bebek demeyi tercih ediyorum.) Kimi kızarmış, kimi yeşildi. Bir çiçek gibi seyretmesi mutluluk veriyordu. Olgunlaştıklarında bozulup ziyan olmaları hoşuma gitmeyeceğinden salataların üzerine ilave etmeye başladım. Birer ikişer tabii…bahçesi yok ki bunun…:)Bir tanesini kesmek ve tohumlarını almak geldi içimden. Bakayım hibrit mi bunlar diye merak ettim. Hibritse tohumdan yeni ürün alınamaz biliyorsunuz…Neyse tohumları pamuk içinde çimlendirdim. Gövde ve yaprakları 1.5 cm kadar olunca balkondaki uzun saksıma diktim. Zamanla büyümeye başladılar. Eylül başlarıydı…Balkon kapalı olduğundan bir sorun olmaz diye düşündüm. Hakikatende bir sorun olmadı. Ben suladıkça geliştiler. Çiçek açtılar sarı sarı…Ben de onlara bebek bakar gibi baktım doğrusu…Bir gün çiçeğin ortasından toplu iğne başı gibi bir tomurcuk gördüm. Diğerleri onu takip etti. Salkıma dönüştüler…Kızarmaları zaman aldı. Sularken bir yeşil domates koptu. Bakayım tadı nasıl diye yedim. Erik tadındaydı. Lezzetli yani. Erik genleri mi eklemişler bilmem…Çünki bu bebek domatesler eskiden yoktu…Yeni ürün elde edebildiğime göre, hibrit değillerdi. GDO lu olup olmadıkları hakkında nette araştırma yapmama rağmen bir sonuç elde edemedim. Yalnız hadisohbet diye bir siteye rastladım. Domates hakkında herşey biraz karışık, biraz komik yazılmıştı. Link vermeye çalıştım ama ön izleme yaptığımda ne hibrit nede hadisohbet kelimelerindeki linkler açılmadı. Yapabilmeyi de torpillide araştırdım ama ne mümkün… Neyse, hiç olmassa fotolarını ekliyeyim de emeğimin meyvasını görmek belki sizleri de kendi domateslerinizi yeme konusunda heyecanlandırır….

tutkulu yiyecekler

nazokiraze | 02 February 2009 15:44

Yediğimiz her şey muhakak bir yerimizi etkiliyor, artık sadece doymak için yemiyoruz,tat almak,zevk almak, begendirmek, iyileşmek, diyet yapmak vs.. gibi sebeblerler yiyoruz.
İnsanoğlu yıllardır besinlerin bize yaptıgı etkileri araştırıyorlar her geçen gün yeni bir şey çıkıyor.Sağlık dışında önemli şey olan cinsellik ve yemek ilişkisi ise ilk çaglardan beri insanların üzerinde durdugu bir nokta. Zaten afrodizyak etkisi olan besinleri hepimiz biliyoruz ancak bazı yiyecekler var afrodizyak etkisi pek bilinmiyor, farkında olmadan onları sık sık tüketiyoruz.

ekmek arası dünya..

nazokiraze | 14 January 2009 09:53

Sandviç sevmeyen biri yoktur şu dünyada, olamaz da çünkü isteyenin zevkine göre hazırladığı her keseye uyan yiyecektir Sandviç.
İki parça ekmek ile doymak
Yerine göre en pahalı peynir, jambonlarla zengin atıştırmalarında, bazen çay yanında klasik beyaz peynir-domates ikilisi olarak bazen de sokakta burnu sümüklü bir veledin elindedir içinde salça bolca sürülmüş bir halde….

Sandviç her an lazımdır bilgisayar başında yazı yazarken, bir korku filmi arasında, sabah acele edilen bir kahvaltıda, sokakta bile yenir. Adını Lord Sandwich’ten alan bu pratik yiyecek her zaman doyurucudur her malzemeyle yapılır.Yeri gelmişken sandviçle alakalı ilginç bir haber

kimse heinz gibi ketçap yetiştiremez

akdem | 05 December 2008 11:56

Heinz ketçapları
Heinz ketçapları

Çiçek sevdalısı insanları biliriz onları severler, okşarlar, koklarlar hatta onunla konusurlar evet bu konuşmlar ne kadar etkilidir bilimez ama heinz firması 2 tane domates filizini aynı ışık, su ve toprak ile internet üzerinden reality show tadında bir deneye tabi tutuyor.
Saksılar arasındaki farka gelince; soldaki saksının yanında hoparlör var yazdıgınız sevgi mesajları hoparlörden domates filizine dinletiliyor diğeri ise kendi halinde büyümeye bırakılmış bakalım 6 hafta sonunda hangisi daha çok büyüyecek. Heinz neden böyle bişi yapıyor derseniz, kendileri “kimse heinz gibi ketçap yetiştiremez”i ispatlamak. sizde sevgi mesajlarınızla domates fidesine moral vermek ve detayları takip etmek istiyorsanız buradan siteye ulaşabilirsiniz.

huyu,suyu,takıntısı…

nazokiraze | 01 November 2008 09:01

Hepimizin herkesle uyuşmayan kimine göre garip gelen huylarımız, alışkanlıklarımız vardır. Bazen takıntı halinde olabilen bu şeyler bazen batıl inanç olarak ta karşımıza çıkabiliyor.

Yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz yapmayınca rahat edemediğimiz hareketler, yapmayı kesinlikle redettigimiz şeyler, tutmak,yemek bir kenara görmek dahi istemediğimiz nesneler olabiliyor herkesin hayatında.

MOR DOMATES VE KANSER

ondertex | 29 October 2008 21:06

Kanserle savaşta Mor domates kullanılacak.Burdaki habere göre bilim adamları kanserle mücadelede etkili olduğu söylenen yeni bir domates türü yetiştirmişler.Mor renkteki bu domatesi yiyen fareler kansere daha dayanıklı çıkmış.

Çizi Akdeniz Lezzetleri

rpc | 23 October 2008 21:50

Atıştırın, açlığınızı yatıştırın sloganıyla hafızalarımızda yer etmiş; yılların bisküvisi ülker çizi için şimdi de Akdeniz lezzetlerini barındıran zeytin-kekik ve domates-fesleğen çeşitleri üretilmiş.

çöplükte kahvaltı

aylakadamveben | 09 August 2008 13:38

ne bulmayı umuyo ki..hayır şu giyinişine bakılınca;güneş gözlüğü,beyaz yazlık ayakkabılar,zorlasan pekala şık denebilecek pantolon gömlek,hatta saçlarında röfle mi meç mi..hani yakıştıramıyosun.önce kaşar.hep öyle başlıyorum.eski kaşarın tadı daha iyi.yüzde doksanı yağ onun diyo.düşün 2-3 ay öncesine kadar şu ağzıma götürdüğümün en az 5-6 katı büyüklüğünde parçalar yiyodum her seferinde.kendini tutmanın erdemi.serin ol.bi yandan geliştiğine dair bir kanaat geliştirmene de yol açmaz mı.toplumun.çöpü bile para eder olmak.bi naylon torba aldı.kaç bin yıl diyodu;doğanın,toprağın onu hazmetme süresi.bu çok amatör bi ruhla yaklaşıyo ama.belki de yürüyüşlerini bi amaçla süslemek derdi.ovv,ne kadar da derin düşüncelisin.bıraksak seni daha ne anlamlar yüklersin kimbilir.sen ve edebi zırvalamaların.çöp karıştırıyor yahu kadın.senin hastalıklı ruhunun ve onun yarattığı asosyal kişiliğinin yaşama tutunma çabalarının ürünü olan küçük oyunlardı onlar.saatlerce yürüyüp,ulaşmak istediğin son noktaya gelince bi gazete alırdın.oraya kadar yürümenin amacı o olurdu kendince.evden beş dakka uzakta aynı gazetenin bulunması saçmalıkla temas etmene neden olurdu..ikili olsun diyen sesi bilirsin.tamam mı diye bakıyorum tahta,desenli tepsiye.-çocuklar herkes otobüse bindiğinde birlikte otudukları arkadaşı yanında mı bi baksın..reçelin kankası peynirdir,süt ürünleri diyelim;kaşar peyniri,beyaz peynir,minci..-benim yanımdaki arkadaş yok.zeytine kulak verelim.en alt bölümden hıyar,şu sütü kenara çekelim,incelerinden bi domates ve yoğurt kabının içinde biber.niyeyse iki renkler;açık yeşil,koyu yeşil..koyu renkli olanların acı olduğuna dair yanlış bilinçlenme.yeni yeni yeniyorum.önce ikiye,sonra bölünen parçaları dörde.domates hazır.hıyar en fazla beş,bilemedin altı parça olmalı.bi seferde yiyebileceğin kadar fazla yemek için.hay senin kalori manyaklığına.genellikle o,iterek götürdükleri tekerlekli araçlarla dolaşıyolar.ama kamyonetle yanaşanını da gördüm.kartonları falan alıyolar.diyorum böyle dolaşacağına çöp arabalarının boşaltıldığı yere git direk.oralarda değerli eşyalar bulunduğuna dair söylenceler..bi parça peynir,reçele bandır çatalı,çıkar,çatala bulaştığı kadar reçel ağıza.üffrrp..bi zeytin,domat,hıyar,biber.üffrrp.asla karıştırmam bu sırayı.niye mi.bilmiyorum..ben söyliyim.hastasın oolum sen..şundan olabilir;zeytin-reçel asla biraraya gelmez.o yüzden eşleşme yapıldığında böyle bi düzen oluşuyo..komşu kadınlardan biri elinde çöp dolu poşetle çöp tenekesine yaklaşırken,ali efe pencerenin pervazı üzerinde ayakta duruyor,ben de ordan düşmesin diye arkasından onu tutuyorum.ali efe iki buçuk yaşında.ilgi alanımız kediler.biri atlayıp çöp tenekesinin içine giriyor.o da payına düşeni almak istiyor.yaklaşan ilginç ana dair ali efeyi uyarıyorum.kadın çöp tenekesine bi iki adım kala duruyor.elindeki poşeti yükseğe doğru fırlatacak pozisyonu hazırlamak için önce geriye doğru götürüyor kolunu.sonra olanca kuvvetiyle fırlatıyor.ayyyy..kadın çöpten üzerine doğru atlayan kediyi görünce bi çığlık koparıp,geriye doğru atmaya çalışıyor kendini,bi yandan da kollarını yüzüne siper ederek.hahaha…bunlar da ali efenin evi çınlatan kahkahaları..üffrrp.son yudumu da içiyorum.yumuşak içimli diyodu.yine de süt katmadan içemiyorum.yadırganacak bi durum yok.bi renge isim bile olmuş.sütlükahverengi.