bildirgec.org

dertli hakkında tüm yazılar

Tanrıya gülümsemek !

misqin | 26 January 2004 23:21

Bugün Tanrıya gülümsedim…Sus pus olmuş dünyamda bugün ilk hecelerimi seslendirdim…Haykırdım,ağladım,sızladım,isyan ettim,itiraf ettim,kızdım ama en sonunda gülümsedim…

Yok olmaz öyle şey dedim kendi kendime,ben iyice çizdim… Ama o da bana gülümsedi…Kıyıya vuran dalgalar sakinleşti,martı çığlıkları kesildi,sonbahar yaprağı yarının lodosuna kadar dalında kaldı…

Bıraksalar atlayacaktım denize ama hayatta kal dediler… Bugün Tanrıya gülümsedim,bugün ölmek istedim…

hastasıyım

redstar | 26 January 2004 08:56

askerlik bitti ama dertleri bitmedi.Son haftamda denetleme var ayağına kar temizleyen ekiplerin başına diktiler beni.7 saat karla oynayınca şifayı sağlam kapmışım.2 gündür yatıyorum.avuç dolusu hap içiyorum.ağrı kesici, antibiyotik,vitaminler,aspirin …evden çıkamıyorum her yerlerim ağrıyor.ölücem heralde..

Pixies, 2002, sarsıntı…

summerhasgone | 26 January 2004 01:09

Sarsıntılı 2002… Sarsıntının adıydı o. Bir gece onunla karşılaştık, tam da ben onu düşünürken. HIM çalıyordu “Join me in death”. O, “Pixies” seviyordu. Sonra gitti, belki bir kez daha gördüm fakat gitti, bitti.

ilk adim nasil atilir baslikli sorunsalimiz

nevertoolate | 23 January 2004 00:55

sevgili gunnukum, bugun biraz dertliyim hissiyat kismisinda belirttiim gibi. simdi derdim shole ki: ilgi duyduum biri var ama karsi taraftan bi mudahale yok. bi takim sinyaller mevcut ama elle tutulur bi sey yok. hani olsa acaip tutacam ama shu an caresizim bi nevi. hayatim boyunca ilk adimi atmamis bi kimseyim. hep karsi taraftan geldi adimlar, ben de gonul kelebeemin begendigine seettim. ee simdi napicami bilmiom gunnukum. nasi bi seydir ilk adim? nereye atilir nasil atilir? telefon numarasini biliom ama hayatta ole abidik gubidik cicekli bocuklu mesac falan atamam. biliom atabilirim bu adimi. beklemek nasi kasti anlatamam. hem nasilsa kaybedicek bi seyim yok. tamam belki biraz rezil olurum ama hic olmazsa guleriz biraz. tofitam olsa. shoole degajeme gelse..

hi

me7ar-hafif | 21 January 2004 23:55

GOODNİTE LOVERS see the stars they’re shining bright, everything’s allright tonight

3fish

me7ar-hafif | 20 January 2004 22:51

arkadaslar bı ara 3fısh dıye bı grup vardı u2 ıle depeche mode nırvana karısımı gıbı bıseydı 3fısh albumunu cıkardı yok oldu goren sey yanı hakkında bıseyler bılen varmı plıs

Pazartesi Sabah 5:19

Apache | 20 January 2004 14:09

Saat 8:00’de birbirimize elvade dedik, ondan ayrılıp eve doğru yola çıktım. Bana evde oturacağını söyledi – sabah 9:00’da iş yerinde olmalıydı.

Ben de eve dönüp duş aldım, bir iki saat geçirdim… Onun izlemek istediği bir film başladığında televizyon karşısındaydım.

Önce kendine sigara almaya çıkmıştır diye düşündüm, bir kutu süt veya kedisi için mama… Ama artık geceyarısı oldu ve hala dönmemiş.

Saat 2:30’da onu bir başkasıyla arabanın arka koltuğunda düşündüm… Parmaklarını onun saçlarında dolaştıran bir adamla, hayır sana orda dokunmasına izin vermemelisin…

Gece Olmadan Çöktü Gün İçime…

fractal | 12 January 2004 15:20

Kısa kısa kestim elimdeki ipleri, sonra teker teker bağladım herbirini bir diğerine, umudumu sınadım, sabrımı tarttım, kararsız kaldım az mı fazla mı diye sordum kafesteki muhabbeti tatlı kuşuma; cevapsız kaldı anlamsız sorularım. Öksüz mü yetim mi bilemediğim gözlerimden bir damla düştü gülümün toprağına. Eğrelti otları bitti yerinde; ellerim kanadı; vazgeçtim gülü korumaktan. Gül de benim değildi artık, “Allah sahibine bağışlasın” dedim. Yolcu oldum başka bir gülün aşkının acılı yoluna, baştan başladım; nakış nakış, öbek öbek işledim kalbime yeni aşkımı ama aşk bu değil ki dedim durup kendime. Gece olmadan çöktü gün içime, bir soluk aldım veremedim, zor olmadı, güç olmadı. Öldüm.

Adımızı yazarlar mı gün gelir de bir sokağın başına?

fractal | 09 January 2004 10:31

Adımızı yazarlar mı gün gelir de bir sokağın başına?
Unutulup gitmek, bir varmış bir yokmuş olmak, masallara bile konu olamadan göçmek bu diyardan. Ne kadar uzun olsak, ne kadar kısa kalsak, ne kadar derin nefes alsak da ancak ciğerlerimiz yettiği kadar koşabiliyoruz biliyorum.
Peki nasıl geçer bu ömür bir uçurtmanın arkasından koşarak ya da yağan yağmurların bilmem kaçıncı kez ıslattığını sokakları sayarak ya da hiç olmazsa güneşin kaç defa güldüğünü hatırlayarak.
Omuzlarımız çökmeden daha, daha zamanımız varken gökkuşağının altındaki hazineyi bulabilir miyiz peki?
Bize anlatılanların yalan olduğunu anlarsak bir gün üzülür müyüz çok?
Dünyanın büyük olmadığını anladığımızda, gitmek istediğimiz kentleri birer birer keşfedip hayalimizdeki gibi olmadıklarında kocaman bir hayalkırıklığında buhranlar geçirir miyiz?
Herşeye doyar mıyız zaman içinde ve yapacak bir şey kalmadı deyip göçüp gitmeyi ister miyiz?
Özgürleşir mi ruhumuz her göçtüğünde ve her giden geminin içinde bizim de düşlerimiz olur mu?
Sakin kafayla düşünülür mü peki ölüm kapıyı çaldığında pervasızca, bize söz hakkı düşer mi?
Hatırlanır mı isimlerimiz yıllar sonra. Arkamızdan birileri söyler mi isimlerimizi, bir iki dua eder mi?
Peki hayatta iken ölmek nasıl. Küsmek herşeye, alayına sövmek. Saklanmak köşelerde, ayazlarda tirtir titremek ve her ovuşturduğumuzda ellerimizi nefretle dolması kalbimizin. Soğuk duvarlara yaslanıp onlardan medet ummak. Dostluk, arkadaşlık, yarenlik denen o muğlak zırvalar akla gelir mi arada. Yine yeniden küfredilir mi sayısını hatırlamadığımız insanlara ve binlerce kez tükürme hissi gelir mi yüzlerine!
Çok şey mi bekler insan başkalarından, o yüzden mi kırılır kalbi, o yüzden mi asılır yüzü, gülmez, ağlar, sızlar mı bir yerleri?
Her zaman kötü hissetmek için bir sebep bulunur ve her aldanışda bu hayata insan acizliğini anlar ve bu aciz anlar acı dersler verir. Şanslı olanlar bir daha dönmemek üzere arkalarına bakmadan kaçar kurtulurlar, peki söz geçiremeyenler gönüllerine.
Yüzeye çıkamayacağını bile bile dalmak derinlere akıl işi midir?
Vurgun yemek dibinde sonsuzluğun?
Masum doğduk masumiyetimizi sattık dandik bir semt pazarında ve sonra deli gibi aramaya başladık anlamsızca. Gün gelir belki eskaza önümüze çıkar diye umut besledik. Kapılarımızı pencelerimizi ardına kadar açtık ve pervazımıza gelen her kuşu kovduk, sonra gelmez olduklarında üzüldük. Hep saçmaladık biz insancıklar bu hayat yokuşunda her yorulduğumuzda sulanmış beyinlerimizden zırvalar uydurup onlara inandık ve gün geldi her savurduğumuz yalan birer birer yüzümüze çarptı ve her adımımızda ayağımıza dolandı. Geçmiş, gelecek zaman derken hepsini tükettik, uslanmadık ki hiç. Sonlara yaklaştığımızda tutuştuk, dönüp baktığımızda darmadağan ettiğimiz bütün verimli tarlalara ve anladığımızda hiç vaktimizin kalmadığını bir daha tohum ekmek için ve eksek de büyümelerine şahit olamayacağımızın.
Yaşlar mı yürür gözlerimize baktığımızda her karesine hayat filmimizin?
Anlamsız mı her adım bu anlamsız hayat yolunda? …

80’s

me7ar-hafif | 03 January 2004 22:17

neden 80lerdekı gıbı kımse musıc yapamıyor bı kac grup harıc tabı bu newage le alakası olmayan bısey newage farklı bugun bıle tuylerı dıken dıken eden yapıtlar yapıyorlar neyse gerı donelım 80lerden cıkan gruplar vocal ler dehset ustu(bunlar da hep bence var) gercek ask orda gercek ses orda gercek seyırcı orda hersey sımdılerde bosluk var sadece sıradanlık ustune yapılan seyler nerde eskıler yaaaaa lanet olası yenılerrrr:) nerdesınız yaaa kalkın gelın tekrar sana dıom the cars sana o.f.f(organısatıon for fun) talk talk kalk ulen kalk sende bow wow wowwww b-52 ler netde yes lerrr lanet bı tarıh deyızzzz neysekı depeche mode hala bızle neysekı adıos amgıgos maradona