bildirgec.org

deniz ürünleri hakkında tüm yazılar

Bozcaada Niye Hep Popüler?

tenedian | 10 November 2010 13:00

Her tatil beldesinin tıpkı bir canlı organizma gibi doğuşu, serpilip büyümesi ve sonra şu ya da bu nedenle yavaş yavaş yokoluşu izlenir. Sayıp oralardaki dostların canlarını sıkmak istemeyiz, ama sizin bile bu satırları okurken aklınızdan kaç tane örnek yer geçti, yalan mı?

Bozcaada doğdu, serpilip büyüdü…E, peki niçin yavaş yavaş yok oluşunu izlemek yerine hala popülerliğini koruyor, bir gelen bir daha gelmek istiyor? Bozcaada‘yı diğer örneklerden farklı kılan nedir?

Bozcaada
Bozcaada

Aslında çok basit: Bozcaada her nekadar giderek profesyonelleşse de, amatör ruhunu koruyor, konuklarına kendinde bulunmayan yabancı unsurları sunmak yerine daha çok kendinin olanı veriyor. Gelenler kendileri için yapay olarak hazırlanmış ortamlar yerine samimi, doğal, kendiliğinden olan ortamlar içinde gunlerini geçiriyorlar. Her anları değişik bir deneyim olmaya aday. Her Ada’lı kendine özgü bir kişilik- önceleri biraz tedirgin etse de-

Bozcaada'da Bir Bağevi
Bozcaada’da Bir Bağevi

Gelenler Ada’da ve Ada’lıda kendinden birşey bulabiliyorlar, Ada insanın kendini keşfetmesi için olanaklar sunuyor büyükkentliye…
Tadı damakta kalıyor Ada’nın sunduğu bu imkanın ve büyük kentte pek de rastlanılmayan özgürlük ortamının.

Dondurucu Soğuğun Mucizesi

turritopsis | 25 November 2009 14:19

İnsan vücudunun donması en iyi takdirde ciddi hastalıklara, en kötü durumda ise ölüme neden olmaktadır. Ancak her zaman değil. Bazen olağanüstü tehlike durumlarında nerdeyse buz parçasına dönüşen bazı insanlar hayata dönmekte, hiçbir tıbbi müdahalesiz yaşamlarına devam etmekteler.

Bunun nasıl bir açıklaması olabilir? Bu durumla ilgili kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, birçok teori mevcuttur. Bir teoriye göre, korkunç soğuklarda insanların hayatta kalma nedeni, o anda yaşanan şokun beynin, biyokimyasal süreçleri yöneten merkezi sinir mekanizmasını bloke etmesidir. Sonuç olarak, tüm biyokimyasal süreçler durmakta, ancak yumuşak ısının etkisi ile tekrar işlevselliklerini devam etmekteler. Ancak her olay ayrı ele alınmalı, çünkü olası tepkiler her vücudun kendisine özgü özelliklerine ve onun eşsizliğine bağlı olarak gelişmektedir.

Dünyadan Garip Yemekler

powerbyfi | 25 July 2009 14:19

Dünyanın dört bir yanında insanlar farklılıkları ile yaşıyor. Bizim kültürümüzde ve toplum yaşantımızda alıştığımızdan çok farklı bir anlayışla yaşayan insanların bizlere garip ve itici gelecek ama onlar için sıradan ve günlük yemek kültürlerinden derlemeler hazırladım.

1. Balut – Embriyo ve Yumurta Sarısı

Filipinlerde çok popüler olan ve insanların severek yedikleri Balut ördek fetusunun veya diğer deyişle yumurtanın döllenmiş hali. Filipinlerde çok sevilerek yenen Balut Hamile kadınlara çok iyi geldiği, afrozdiyak etkisi olan yüksek proteinli bir çerez olarak genelde gece sokak satıcılarından severek tüketiyorlar.

Balut Vietnam, Kamboçya, Filipinler bölgesinde çok popüler.
Balut Vietnam, Kamboçya, Filipinler bölgesinde çok popüler.

fugu – ölümcül lezzet

mansonilized | 22 January 2009 11:31

Fugu, Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en zehirli balığıdır ve Japonya’da gıda olarak tüketilmektedir.

Fugu ayrıca dünya üzerindeki en zehirli ikinci omurgalı. (birincilik bir kurbağa türüne ait)

Fugu, balon balığı, kirpi balığı gibi isimlerle anılmaktadır ve dünyada 122’den fazla fugu türü bulunmaktadır. En çok tropik sularda rastlanır ancak son yıllarda Akdeniz’e kadar inmiştir. Fugu çok büyük bir balık olmamakla birlikte 100cm’ye varan birkaç tür bulunmaktadır.

Denizden Babam Çıksa Yerim !

tenedian | 06 July 2008 09:58

Deniz kenarında yaşayanlar bilirler: Beş kuruş harcamadan deniz size en lezzetli yiyecekleri sunar. Hem toplaması, hem hazırlaması ve hem de lezzeti bir olaydır.
Mesela pitalides:

Pitalides
Pitalides

Pitalidese deniz şemsiyesi diyenler de vardır. Şemsiye formunda kayalara sımsıkı yapışmış bir
midyedir. Adamı uyandırmadan bir bıçak darbesiyle kayadan ayırdınız ayırdınız, başaramadıysanız onu
unutun artık, kayaya iyice yapışır, inat ederseniz o da inat eder ve kırılır. Hemen kıyıda da yaşadığından elde etmek kolay ve zahmetsizdir. Ve hemen kıyıda tüketilebilir: Bunun için biraz çalı çırpı ve atılmış bir teneke ve bir şişe şarap yeterlidir. Yakılan ateşin üzerine teneke ve onun üzerine de pitalidesler
yerleştirilir. Pişenler şarap eşliğinde sahilde mideye indirilir. Yok, “ben bunları evde halledeceğim”
derseniz pitalidesleri güneşte kurutmadan eve ulaştırmanız gerekir. Kıyıdaki tenekenin işlevini bir
tavaya, biraz ısınmış şarabınkini de buz gibi bir beyaz şaraba yükleyebilirsiniz. Ama belki siz
avcı-toplayıcı bir ruhta değil de incelmiş zevklerin insanısınızdır, o zaman da kıyıdan toplanılan
pitalidesler hizmetinizdedir: Haşlar, ayıklar, zeytinyağında soğan, domates, baharat ile kavurur ve yapacağınız deniz ürünlü pilavın içine eklersiniz. Kimi yerlerde sıcak olarak tüketilen bu pilav soğutulup yenilirse bence parmaklarınıza dikkat etmeniz gerekir.

İkea’da İsveç Gıda Marketi

Chat Noir 1 | 01 July 2008 11:11

İkea’yı evimiz için hoş tasarımlı mobilyalar aksesuarlar alabileceğimiz bir alışveriş merkezi olarak biliyoruz ancak şimdi ikea’da İsveç gıda marketi açıldı.Evinize isveçten bir lezzet götürmek isterseniz burada çeşitli kurabiyeler, lezzetli reçeller,uygun fiyatlı balık ve deniz ürünleri bulabilirsiniz.Ben mavi kızılcık reçelinin tadına baktım gerçekten hoştu.İsveçlilerin geleneksel yiyeceklerinin örneklerini bulabileceğiniz bu marketteki ürünler ile ilgili detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.Ayrıca şunuda söylemeden geçemeyeceğim.Normalde 15 yada 20 ytl’yi bastırmadan bir karidesi koklayamazsınız bile.Tabi haliçte balıklara yem olsun diye satılan 1-2 ytl’lik karidesler hariç.Burada boyutları küçük olsada özel soslu ve rokalı karidesli bir sandviçin 2ytl’ye satıldığına tanık oldum.Ayrıca üst kattaki bir restaurantta ise 4.50 ytl’ye karidesli salata yiyebiliyordunuz.Bununla birlikte 1.50 ytl’ye iki sosisli sandviç ve sınırsız içecek alabiliyordunuz.Gözlerime inanamadım.Bu kadar ucuz fiyatlarla hiç karşılaşmamıştım.Bana kalırsa yolunuz düşerse bir ziyaret edip tatlarına bir bakın derim.

büyük bir ecza deposu olan okyanuslar

kahkar | 05 September 2007 18:50

Bugüne kadar sadece karada yaşayan bitki ve hayvanlar sağlık için çalışıyor sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Denizlerden sadece derya kuzuları çıkacak değil ya, biraz da şifa çıksın da, biz de bulalım. Şimdi şöyle sıralansın:

http://flickr.com/photos/renatadiem/35937509/in/set-289715/
http://flickr.com/photos/renatadiem/35937509/in/set-289715/

– Denizlerde yaşayan bazı canlıların iskelet sistemi, bizdeki gibi öyle kemikten değil, kıkırdaktan oluşmuştur. İşte bundan faydalanabiliriz, demek istiyorum. Hazırlanabilecek ilaçlar yaraların çabucak iyileşmesini ve iltihaplanmayı önlemeyi sağlayabilir. Bu güzelliği bize yapabilir evet, çünkü içeriğinde kondroitin bulundurur.

ahtapot

asymptot | 22 February 2007 15:20

ahtapotlar denizlerde yaşayan en esnek canlılar. o kadar esnekler ki, 2-2,5 cm’lik bir delikten geçebilirler. gövdelerinde kılçık, iskelet olmadığı için çok küçük boyutlara büzebilirler kendilerini. ne yazık ki bu hayvanların ömürleri çok kısadır. ömürlerinin kısalığının nedeni de çiftleştikten sonra uzun süre beslenmemeleridir; erkekler çok kısa süre içinde, dişiler ise yumurtladıktan çok kısa süre sonra ölürler. dişilerin ömrü erkeklerin ömründen daha uzundur.

çiftleşmeleri de ilginçtir. ahtapotlar sürüngenlerin kuyruklarını bıraktıkları gibi kollarını bırakkabilirler. erkekler cinsel organ olarak kullandıkları kolu dişinin içine bırakır ve giderler. dişi bu spermleri içinde çok uzun süre canlı olarak saklayabilir. bu arada da kendi yumurtalarını olgunlaştırır. (bazıları 200.000 yumurta kadar) yumurtlar ve kısa süre sonra da ölür.