bildirgec.org

crime hakkında tüm yazılar

David Lynch Sineması

david lynch | 11 May 2008 11:18

Sinema denilen olay sırf David Lynch için icat edilmiştir diyen fanatik bir izleyen gurubuna sahip olmakla birlikte David Lynch’in kişisel bir sinema diline sahip olduğunu sanat budalalığı sosuyla harmanlanmış kendini tatmin etmekten öte gidemeyen bir mastürbatör sinema yaptıgını ileri süren Anti-David lynch taraftarı sinema seyircisi de bulunmaktadır.İlk cümlemin sınırları zorladığının farkında olmakla birlikte David Lynch ağabeyimize sevgimizin bir göstergesi olarak algılanmasını rica eder affınıza sığınırız.David lynch sinemasını anlamak için öncelikle konvansiyonel sinema kalıplarından uzaklaşmak gerektigini düşünüyorum. Çünkü David Lynch en kaba anlatımıyla konvansiyonel sinemanın bize sunduğu hiyerarşik hikaye anlatımını paramparça ediyor ve de hikaye üzerine yoğunlaşmıyor. Resim sanatıyla olan ilgisindendir ki Lynch için önemli olan görüntüdür. Son filmi Inland Empire‘de çekimler esnasında senaryoyu oluşturdugunu düşünürsek ne anlatmak istedigim daha net anlaşılır.
Günümüzde her istegine her an ulaşabilen insana eleştiri sunar Lynch… Filmlerini anlamak ya da anlamamak için çaba sarfetmeniz gerekir. Düz (aşagılama kesinlikle yoktur) Hollywood sinemasın hikaye kalıplarını reddeder. Beyin Mikseri lakabını sırf bu nedenden ötürü almış olduğu aşikardır…Çagdaş dünyanın zalimligi altında ezilen insan ruhlarının karanlık öykülerini anlatır en genel tanımıyla lakin hangi hikayeyi anlattığı değil nasıl anlattığı önemlidir. Her ne kadar hikayede bir devamlılık, zaman mekan sorunsalı ve de anlam karmaşası içinde bir bataklığa sürünsekte filmin büyüsüne kendimizi kaptırırız…

Memories of Murder – Salinui chueok (2003)

agurbuz | 23 April 2008 15:36

memories of murder
memories of murder

Memories of Murder – Salinui chueok (2003)

1986 yılında Güney Kore’de işlenen seri cinayetler üzerine Joon-ho Bong tarafından yapılmış bir film. Tipik amerikan filmlerinden ayrılan bir çok noktası ve ülkemizdeki polisiye vakalara (pardon filmi vb.) benzer hallerin bulunması sebebiyle seyretmeye değer bir film diyebilirim.

Seul’e bağlı küçük bir kasabada işlenen cinayetlerin sayısı artmaya başlayor ve polis teşkilatının tecrübesizliğide buna eklenince medyanın ilgisini çekiyor. bu durumdan rahatsız olan yönetim cinayetleri çözmesi için iyi eğitimli genç bir dedektifi kasabaya gönderiyor. taşra dedektifimiz ile genç dedektifimiz arasında bir otorite çekişmeside buna eklenince içinden çıkılmaz bir soruşturmanın ortasında buluyoruz kendimizi.
Film, yazının başında da belirttiğim gibi klasik suç filmlerinden çok farklı, katil, cinayetler ve cinayetlerin çözümünden çok cinayetlerin araştırılması sırasında polis ekibinin günlük yaşamlarından, psikolojik durumlarından ve suçluyu yakalama yöntemlerinden oluşuyor. İçinde komedi unsurlarınıda barındırabilecek kadar iyi kurgulanmış olması ve bana güney kore sinemasını sevdiren film diyebilirim.

13 (Tzameti) (2005)

agurbuz | 21 April 2008 17:31

13/Tzameti
13/Tzameti

13 / Tzameti
Sebastian çatı tamiri yapan bir ustanın yanında çalışmaktadır ve kazandığı para yetmemektedir. Çatısını onardığı evin alkolik sahibi ile eşi arasında geçen konuşmalardan etkilenir ve adamın ani ölümüyle gidemediği son işe onun yerine giderek para kazanabileceğini düşünür.
Ölü adama gelen mektubu alarak ortadan kaybolur. Alokolik ev sahibini takip eden Polis’te adamın ölümüyle ortadan kaybolan sebastian’ı takip etmeye başlamıştır. Sebastian ise artık hiç olmayı istemeyeceği bir yerde bulmuştur kendini.

izleyiciye sordukları diyelim şöyle:
kazanmak için neleri riske edebilirsiniz?
kaybedeceğiniz neyiniz var?
kaybedeceğiniz birşeyiniz yoksa nereye kadar gidebilirsiniz?
ve:
insanların yaşam mücadelesinde karşılaştığı zorluklar da neler yapabileceği,
insanların hayatı anlamsız yada hayatta kalma zorunluluğunu (can tatlı!) hissettiği anlarda yapabilecekleri üzerine yapılmış çarpıcı bir film.

Shawshank Redemption

emsvizyon | 16 April 2008 20:34

Ülkemizde Esaretin Bedeli ismiyle sinemalar ve tvler de gösterilen The Shawshank Redemption, sinema tarihinin bence en iyi yapımı (Matrix hayranı olarak bunu itiraf ediyorum). Yönetmenliğini Frank Darabont‘ın yaptığı 1994’de vizyona giren film bir Stephen King uyarlaması
Baş rolleriniTim Robbins ve Morgan Freeman‘ın paylaştığı bu unutulmaz yapımın konusu ise ( yine henüz bilmeyenler varsa diye = ) şöyle;
karısını öldürmek suçundan shawshank hapisanesine atılan bankacı Andy Dufresne’ın hapis hanede ki yaşamı ve inanılmaz bir kaçış hikayesini anlatıyor…

A Bittersweet Life (Acı Tatlı Hayat)

agurbuz | 15 April 2008 00:40

Acı Tatlı Hayat
Acı Tatlı Hayat

ülkenin ileri gelen mafya babalarından birinin otelinde müdür olarak çalışan kendi halinde bir adamın başına gelenleri, insanların sınırlarını zorlarsanız neler olabileceğini ve hiç aşkı tatmamış bir insanın yalnış insana aşık olunca düştüğü durumu anlatıyor. kore sinemasını sevenler için iyi bir alternatif.

fragmanı seyredince aşırı şiddet içeren bir film olarak algılayabilirsiniz ama seyrederken gözlerimin yaşardığını itiraf edeyim.

‘Bir Rüya İçin Ağıt’ ve ‘Katarsis’

absynthe | 12 April 2008 23:37

Katarsis –Aristoteles’in Poetika’sında geçtiği gibi- kısaca trajediyi izlerken bizde uyanan acıma ve korku duygusudur. Kendimizi kahramanın yerine koyar, o anlığına da olsa o acıyı yaşarız kahramanla beraber. Bu bizde kahramanın yaptığı hatayı yapmama hissi uyandırır- ki Aristo’ya göre tiyatronun amacı budur; toplumu şekillendirmek, Katarsis vasıtasıyla yapılmaması gerekenleri yapmamalarını sağlamak. Daha iyi bir toplum yolunda trajedinin büyük önemi vardır.

No Country For Old Men – Yaşlılara Yer Yok

toz66 | 12 April 2008 17:37

yaşlılara yer yok
yaşlılara yer yok

Kendi başına sakin bir hayat süren ve antilop avcısı olan Moss, bir gün avlanırken eroin kaçakcılığından arta kalmış cesetler, kilolarca eroin ve bir çanta parayla karşılaşır. Eroin ve paraları alan Moss, bunlarla beraber başına çok büyük bir de bela almıştır. Paraları geri almak üzere peşine düşen Chigruh elinde bir oksijen tüpüyle insanların beynini dağıtmaktadır. Bir çanta para Moss’un hayatını tamamen değiştirecektir…

Son zamanların en başarılı senarist ve yönetmenlerinden olan Coen Kardeşler, yalnızca anne karnını ya da aynı odayı değil yönetmenlik koltuğunu da paylaşıyorlar. Filmlerin çoğunda Joel yönetmen, Ethan ise senarist olarak görünmektedir. Son çektikleri No Country For Old Men filmi ile de Oscar’ı 4 dalda kucakladılar. En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek yardımcı oyuncu ve en iyi uyarlama dallarında No Country For Old Men başarılı oldu.

bir cinayetin izinde sanal dünya (amanda knox)

| 09 December 2007 17:56

foxy knoxy
foxy knoxy

sanal dünya bir cinayetin perde arkasına hem delil, hem de malzeme olmuş görünüyor. meredith kercher adlı genç kız, yorganın altında boğazı kesilmiş olarak bulunmuş. facebook kayıtları üzerinden yapılan araştırmalar hem cinayet zanlılarının ele geçmesine, hem de polisin ortak anlaşmalarla nasıl sonuca gidebildiğine işaret etmiş.
sanaldaki tanışıklıkları, gerçek hayatımıza nakşederken araya şüphe kırıntıları atmamızın akılcılığından da uzak durulmasın hesabınca bir dramatik/didaktik haber paylaşımıdır sadece.