bildirgec.org

caz hakkında tüm yazılar

internetten radyo dinlemeyi sevenlere

sramana | 01 January 2007 00:01

accuradio , internetten dinleyebileceğiniz radyolardan biri. accuradio‘yu farklı yapan çeşitli müzik türlerine ve her bir müzik türü altındaki zengin alt türlere yer vermesi. diyelim ki bir caz dinleyicisisiniz; accuradio‘yu açıyorsunuz, oradan accujazz seçeneğine tıklıyorsunuz. saxophone jazz , guitar jazz , brodway jazz , jazz vocals , old school , new school , latin infusion ve daha bir sürü çeşit… aynı durum rock , klasik pop ve diğer türler için de geçerli. ancak misal, rock türünü seçtiğinizde seçenekler modern rock classics , motel california veya britrock gibi çeşitli başlıklar altında toplanmakta. aynı biçimde klasik müzik tutkunları da kompozitör, çalgılar veya dönemlere göre seçim yapabilirler. kısacası kurcalayın işte, kulağınıza göre bir şeyler mutlaka var.

SOAD ve Okan Ersan

buddhala | 19 December 2006 16:00

Okan Ersan, gitara ilk olarak 15-16 yaşlarında başladı. Gitardan önce piyano çalan Okan Ersan, o yaşlarda daha çok rock dinliyordu. Müzisyen bir babanın varlığı ve babasının bas gitarist oluşu, Okan’ a gitar çalmayı daha cazip kıldı. Rolling Stones, Deep Purple, Queen, Led Zeppelin gibi grupların da müziğine etki etmesiyle gitar ve rock, Okan için başlangıç oldu.
25 yaşına kadar sahnelerde rock müzik çalan Okan Ersan, bir yerden sonra tatmin olduğuna karar verip, o sırada da dinlediği caz müziğin büyüsüyle yeni şeylere yöneldi. Caz müzikte duyduğu, farklı akorlar, gamlar ve müzikalite Okan’ ı etkiledi ve sürekli yeni sesler arayışı içersinde oldu. Şimdi bile caz dinlemesine ve fusion çalmasına rağmen, Okan kendisini daha uzaklara, daha iyi yerlere götürecek tınılar deniyor ve etnik müziklerde dinleyip bazen daha karmaşık, bazen daha duygusal tarzlara yöneliyor.
Kıbrıs’ ta çıkan birçok albümde gitar çalmasını iyi bir tecrübe olarak gördüğünü dilegetiren Okan Ersan, üniversite eğitimini aldığı Marmara Üniversitesi Müzik Akademisinin kendisine birşey katmadığını söylüyor. Aksine kendi kendini geliştirdiğini, çok fazla müzik dinlediğini ve bunlar üstünde analiz yaptığını ekliyor.
Okan Ersan’ ın müzik hayatındaki milat ise 2003 yılında İngiltere’ de yapılan “Guitarist Magazine” adlı yarışma olmuş. Bu yarışmada yılın en iyi gitaristi seçilecekti. Okan ise kendi bestesi olan “To whom it may concern” ile katıldı yarışmaya. Bu eser binlerce yarışmacı arasından ilk yüze ve ilk ona kaldı. Nihayetinde ilk beşe seçildi ve en son ikincilik derecesiyle yarışmayı bitirdi. Bu Okan için ve KKTC için
önemli bir zaferdi. Çünkü Kıbrıs 80 bini Türk olan bir yerdi ve
izolasyonlarla ve baskılarla dolu bir gündemi vardı. İngiltere’ deki jüriler, kendi milli sazlarını bu kadar iyi çalan bir insanın
Kıbrıslı bir Türk olmasını büyük bir şaşkınlıkla izlemişlerdi.
Okan için tüm sorunlar hallolmamıştı elbet. Festival ve
organizasyonlara katılması için albüm hazırlaması ve albüm için de plak şirketi ve maliyeti karşılayacak birikim ihtiyacı vardı. Ama o anda da imdadına okul arkadaşı Aydın Cankasay yetişti. Aynı zamanda dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş; Okan’ a, “Sen çalışmalarına devam et, Kıbrıs’ ın tanıtımına katkıda bulun” dedi ve mevcut müzik
öğretmenliğinden aldığı maaş, işinden izin alsa da ödenmeye devam etti. Okan Ersan, Leverkusen Caz Festivali’ nde Kıbrıs Rum Kesimi’ nin tüm engellemelerine rağmen, Kıbrıslı bir Türk olarak davet edildi. Bu festivalde Al di Meola alt grubu olarak sahneye çıkıp bis aldı. Ve Okan, bu organizasyonda sahneden indikten sonra seyircinin Al di Meola’ nın sahneye çıkmasını sabırsızlıkla beklediğini düşünürken, seyirci
onları tekrar çağırdığını, tekrar çaldıklarını anlatıyor bize.
Erdem Koca, Cumhuriyet Cumartesi

Akbank Caz Festivali

MerakliKedi | 08 October 2006 12:00

Istanbul caz festivalinin popüler sanatçılara ağırlık vermesi, Garanti Caz Yeşili’nin tüm seneye yayılması, Nardis Caz Kulüp’ün açılması gibi olaylardan sonra şöyle konsantre, bir haftada alınan yoğunlaştırılmış jaz programlarımız olmaz oldu. Bu boşluğu Akbank Caz Festivali dolduruyor kaç zamandır. Kaçırmamak lazım. Her zaman gelmez böylesi sanatçılar.
İstanbul’un çok sesliliğinden doğan ve dünyanın ritmiyle karışıp büyüyen Akbank Caz Festivali bu yıl 16. kez şehre ses veriyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, ünlü konukların sahne alacağı, tarihi ve bugünü yaşatan mekanlarda, farklı öyküler anlatan o büyülü seslerin peşine düşüyor.

cazcılar buraya

hales | 13 September 2006 14:17

sehirde yine caz var. 16. caz festivali bu yıl 4-14 ekim tarihleri arasında istanbul izmir ve ankarada yapılacakmış. ayrıntılar burda

caz festivali programı açıklandı

miette | 05 May 2006 13:31

5-16 Temmuz 2006’da gerçekleşecek olan 13. Uluslarası Istanbul Caz Festivali’nin programı geçtiğimiz gün açıklandı. Biletler ise 6 Mayıs cumartesiden itibaren Biletix‘ten alınabilecek.
Gelecek isimler arasında Diana Krall, Ahmad Jamal, Madeleine Peyroux, Gilberto Gil, Charles Lloyd ve iki ilginç sürpriz var.

Vocal Sampling

WeaponX-hafif | 04 October 2002 19:43

Günaydın herkese,

Bir kaç gündür ahkâm kesip duruyorum. Üreticilikten yoksun durumdaydım. Moraller de berbat zaten ama dün keyfim yerine geldi bayağı.

Akbank 12. Caz Festivali kapsamında açılış konseri olan Vocal Sampling‘e gittik.

Güzel oldu bilgisayar başında zangada zungada deep olsun, balearic olsun, goa olsun, euro olsun trance dinleye dinleye müzikal çeşitliliğim köreliyordu.

Her anlamda bakınca bu konser süperdi. Hatta lüferdi diyebilirim. Şahane bir konderdi. Eğlendik. Aya İrini’de sandalye takılan ağır seyirciyi zorla ayağa kaldırdılar. Tempo tutturdular. Dans ettirdiler. Seyirciye araba sesi, ıslık, tropmpet sesi yaptırıp salondan ritm aldılar.

Protokolde oturuyordum, ama baktım herkes ayakta. Kimse “ben bir genel müdürüm öyle araba sesi yapamam falan demiyor”. Açıkçası “bu ne lan latin bu. Ne biçim caz festivali” diyerek gittiğim konserden çok hoşlandım. En kısa zamanda FruityLoops falan edinip vücut seslerimle bir şarkı besteleyeceğim. Tabi Latin olmaz. Ben de o ruh nerde. Acaba elektronik bişiler çıkar mı?

Vocal Sampling Küba’lı bir grup. Gerçekten sempatik adamlar. Kanları kaynıyor. Kadro:

  • René Baños tenor ses

  • Reinaldo Sanle tenor ses

  • Renato Mora tenor ses

  • Jorge Chaviano tenor ses

  • Oscar Porro bariton ses

  • Abel Sanabria vurmalı sesler

    Grup enstrüman ne çalıyor, ne kullanıyor. Vücutlarıyla bu işi yapıyor. Şarkıları biri ikisi söylerken diğerleri de sesler çıkarıyor. oralarına buralarına vuruyor. Perküsyon, nefesliler, klavye, bas vs seslerini yapıyorlar. Olaya 92de a capella söyleyerek girmişler. Uluslararası Havana Müzik Enstitüsü’nde tanışıp olaya dalmışlar.

    Quincy Jones, Carlos Santana, Peter Gabriel, David Byrne, Bobby Mc Ferrin ve Paul Simon gibi müzisyenlerin dikkatini çekmişler. 3 kez Grammy adayı olmuşlar. Albümleri, sondan başa doğru; Cambio de Tiempo, De Vacaciones, Uns Forma Mas, Live in Berlin