Şu sıralar Hafif’te ülke tanıtma gibi bir moda var. Madem öyle bende size Birleşik Krallık‘tan kısaca bahsetmek istiyorum.
The United Kingdom ( Birleşik Krallık )
Kuzey İrlanda, İskoçya, Galler ve İngitere‘den oluşmaktadır.
Şu sıralar Hafif’te ülke tanıtma gibi bir moda var. Madem öyle bende size Birleşik Krallık‘tan kısaca bahsetmek istiyorum.
Kuzey İrlanda, İskoçya, Galler ve İngitere‘den oluşmaktadır.
Herhalde herkes ya bir şekilde işini yetiştiremediğinden ya da haftasonu tatilinin kısalığı yüzünden düşünmüştür: bir hafta neden yedi gündür? Niçin sekiz, dokuz, vs. değildir de illa yedidir?
Gün, ay ve yıl kavramlarını açıklamak isterseniz, bunlar astronomik birimlerdir ve fizik ile açıklanabilirler. Yani gün dediğimiz şey Yer’in kendi ekseni etrafındaki dönüşünün süresidir. Benzer şekilde ay Dünya’ya göre Ay’ın, yıl ise Güneş’e göre Yer’in tur süreleridir. Peki bu matematiksel niceliklerle tek ortak paydasının gün olduğu hafta kavramı da ne oluyor ve niye periyodu yedidir?
Ama yedinin serüvenine geçmeden önce hafta kelimesini ve kavramın kendisini de biraz irdelemek lazım. Semantik kökenine baktığımızda, Türkçe’de erken örnekleri 14. yy’a kadar takip edilebilen ‘hafta’ sözcüğü aslında Farsça’da yedi anlamına gelen ‘haft’ (heft okunur) kelimesinden türetilmiştir. Bu sözcüğü de ilk kez Avesta’da, Zerdüşt’ün dörtlüklerini topladığı ve kullandığı Hint-İran diline de adını veren kitapta görürüz (yani nereden bakılsa 3500 yıllık bir sözcüktür).
Bizim coğrafyamızda izi kolay sürülse de batı dünyasında bugün kullanılan ‘week’ kelimesine ulaşılması daha bir çetrefillidir. Kesin olarak bildiğimiz Romalılar’ın yüzyıllarca hafta kavramı olmadan gayet mutlu mesut yaşadıklarıdır. Fakat ne zaman Roma Ordusu 1. yy civarında Zerdüştlüğün bir mezhebi olan Mitraizm’le tanışmış, hafta kavramıyla beraber diğer kültürel öğelerini de benimsemeye başlamıştır. Ancak Romalılar’ın hafta kavramından pek haz aldıkları da söylenemez. Öyle ki bu kavram için kullandıkları kelimeler öylesine ve alelade sözcüklerdir. Bir süre ‘hebdomas (yedi gün)’ (Eski Yunanca hepta-‘dan türetme) bir süre de ‘septimanus (yedi kat)’ (Latince septa-‘dan türetme) demişlerdir. Yeri gelmişken ekleyelim, hafta anlamına gelen ve bugün hala kullanılan Fransızca ‘semaine’ ve İspanyolca ‘semana’ yine septimanustan türetilmişlerdir.
Britanya “Kelebeklerin yok oluşunu durduralım” sloganı ile dünyanın en büyük kelebek evi “kelebek dünyası“nı yapmaya hazırlanıyor.(1 2 3 4 5) Araştırmalara göre Britanya‘daki kelebeklerin -sayıca- dörtte üçü son 20 yılda kaybedilmiş durumda. Bu kayboluşun nedeni ise çevresel yıkım. 20. yüzyıl içerisinde Britanya’da 5 kelebek ve 60 güve türü yok olmuş durumda. Kaybolan bazı kelebek türleri şöyle;
Projenin planlanan takvimine göre kelebek evi, ilk ziyaretçilerine Haziran 2009’da kapılarını açacak; 2011 Mart ayına kadar da geliştirilmesine devam edilecek. 2011 Mart ayına gelindiğinde 250 türden 10000(on bin)‘e varan tropikal kelebekler, oluşturulan kelebek evi çatısı altında yaşamlarını sürdürmeye devam edecekler. Projeyi sahiplenenler kelebek evinin önemini “Kelebekler kömür madenindeki bir kanarya gibidir.” sözüyle vurgulamaktalar. Aynı zamanda projeyi Oxford Üniversitesi‘nden Jeremy Thomas ve David Bellamy de yakından desteklemekte.
http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/03/dancing-cloud-for-heathrow.html
http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/02/fact-and-fiction.html
http://ingilteredefteri.blogspot.com/2008/01/grmememi-olaym.html
Bulgaristan’da doğup Balıkesirin Kurtdere Köyü’negöç etmiştir. 1.90 cm den uzun boyuyla bir zamanlar güreş meydanlarında rakiplerinin dizlerini titreten Kurtdereli Mehmet Fransa, Britanya, Hollanda ve Amerikada güreşmitir.Burada dikkat edilecek bir nokta var, bu maçların hiç birinde kaybetmemiştir.1931 yılında Baş Pehlivanlık güreşlerine Mustafa Kemal’de şahit olmuştur.Aralarında geçen bir konuşmada Kurtderelinin ” ….Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için herşeyi yapardım. Ve sanki bütün Türk milletinin kuvvetinin arkamdan dayandığını hissederdim.” sözlerinden çok etkilenen Mustafa Kemal’in pehlivana bir hediyesi olucaktı.Devamı ve ayrıntıları burada.
http://manavgathaber.blogspot.com/2007/10/ingiltere-17-bin-atom-bombasini-ne.html
http://www.tumgazeteler.com/?a=2280196