bildirgec.org

biyografi hakkında tüm yazılar

Hunger (Açlık)

queennothing | 26 February 2009 15:57

‘Battaniye protestosu’ ile tarihe geçen ve hapishanede açlık grevindeyken milletvekili seçilen Bobby Sands’ın hikayesi.

9 Mart 1954, İrlanda doğumlu Bobby Sands, İrlanda Cumhuriyet Ordusu‘na katılır. 1972 yılında, evini ‘cephane’ olarak kullandığı için (4 silah bulundu) 4 yıl hapse mahkum edilir. Hapisten çıkan Sands, ‘normal’ bir hayat sürdürmeye başlar.

Bobby ve Gerry
Bobby ve Gerry

Bir patlama esnasında üç arkadaşıyla birlikte sadece orada olduğu için suçlu bulunan Sands‘ın, arama sonucunda aracından çıkan bir silah, ‘mahkumiyet delili‘ olarak gösterilir ve 14 yıl hapis cezasına çarptırılır.

Sands’ın tarihe “battaniye protestosu” olarak geçen ‘tek tip üniforma giymeyi reddetmesi‘ (tek tip üniformanın amacı, mahkumları kendilerine ‘kişiliksiz’ olarak gösterip, buna inanmalarını sağlamak ve psikolojik baskı yapmaktı) ve siyasi suçlu olması, günlerce işkence görmesine sebep olur.

Milk

queennothing | 23 February 2009 17:06

Amerika’nın ilk ‘gay’ siyaset adamı Harvey Milk‘in yaşamını anlatan “Milk“, 81. yılında Oscar Ödülleri’nde 8 dalda adaydı.

Eşcinsel olduğu için dışlanan 1930 doğumlu Harvey Milk, kendi deyimiyle ‘bugüne kadar hiçbir şey başaramamıştır‘.

Halk tarafından ‘mahalle baskısı‘na maruz kalan Harvey ve eşcinsel arkadaşları, polis tarafından da sürekli şiddet görmektedir.

Yılmaz Güney

pardus01 | 13 February 2009 09:47

Emir Kusturica‘nın;

” Çok önemli bir sinema adamıydı. Son 20 yılın Tarkovski ile beraber en önemli sinemacısı”

dediği Yılmaz Güney:

”Ben oyuncu olarak halkın giyiminden yaşamından farklı olmamaya çalışıyordum. Zaten olamazdım ki. Ben zaten kendimi oynuyordum. Şöyle bir durum var: Yaptığım bütün filmlerde benden bir parça vardır.”

diyerek sinemasını ve oyunculuğunu özetliyordu bu dört cümle ile.

Yönetmen, sinema oyuncusu, senarist ve öykü yazarı Yılmaz Güney 1 Nisan 1937 Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde yaşayan topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak Adana‘nın Yenice Köyünde doğmuştur. Doğumundan 6 yıl sonra Adana’da nüfusa kaydedilen Güney 9 Eylül 1984 yılında Paris’te ölmüştür. Önemli bir sinemacı olarak kabul edilmesini sağlayan Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmlere imza atmıştır. Gerçek adı Yılmaz Pütün olan Güney’in soyismi Pütün kırılması zor sert meyve çekirdeği analamına gelmektedir.

Yoksulluğun amansız pençesinden kurtulmak için daha 10 yaşındayken evden kaçarak Adana’daki akrabalarının yanına gelmiş ve yaşamına burada devam etmiştir. Hemen her türlü emek-yoğun işi yaparak geçinmeye ve okumaya çalışan Güney üniversite okumak üzere Ankara’ya gitmaden önce bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Ankara’da Atıf Yılmaz ile tanışan ve öğrenim görürken bir yandan da hikayeler yazan Güney, daha sonra Atıf Yılmaz’ın da desteğiyle sinema çalışmalarına başladı.

Federico FELLINI : “Geçmiş Zamanın Dünya Çapındaki Yönetmeni”

| 25 December 2008 13:29

Federico Fellini(1920-1993) Rimini’de doğan İtalyan yönetmen; gençlik yıllarında çizgi roman ve karikatür çizerek hayatını kazandı. Senaryolarını 1939 yılında yazmaya başladı. 40’lı yıllarda Alberto Lattuada, Pietro Germi ve Roberto Rossellini ile birlikte çalışarak senaryolar yazmaya devam etti. “Lo Sceicco Bianco”(Beyaz Şeyh-1951) ve “I Vitelloni” (Aylaklar-1953) kendisine ait ilk uzun metrajlı filmlerdir.

La Strada (Sonsuz Sokaklar-1954): Egoist bir sirk artisti Zampano’nun (Anthony Quinn), kendisine köle gibi bağlanan yardımcı kızı (Giulietta Masina) satın alır. Başroldeki Masina aynı zamanda Fellini’nin karısıdır. Fellini’nin bu filmi, İtalyan Sol’u tarafından realiteden uzak olmakla suçlanır ve fazlasıyla eleştirildiği halde Fellini’nin dünya çapındaki ilk başarısı olur. Oscar ödüllü bu film aynı zamanda 50’ye yakın ödülle ödüllendirilmiştir.

Mehmet Günsür : İtalya’daki “dolce turco”

behman | 18 December 2008 10:06

Mehmet Günsür 8 mayıs 1975’te İstanbulda doğdu. Daha küçükken oyunculuğa reklam filminde oynayarak başladı. Henüz 7 yaşındaydı. Çocukken asıl oyunculuğu 12 yaşındayken trt’nin meşhur dizilerinden biri olan “Geçmiş Bahar Mimozaları“yla oldu. Fakat henüz oyuncu olmaya karar vermemişti. Asıl merakı müzikti. Bir grubu bile vardı şarkı söylediği.
Daha sonra İtalyan Lisesinde okudu ve mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesine girdi ve artık oyuncu olmaya karar vermişti ve bu yolda ilerleyecekti. Üniversitedeyken boş durmayıp bir restoranda işletmecilik bile yaptı. Artık büyümüştü ve oyunculuk yapmaya hazırdı. Asıl ilk filmi sayılan Ferzan Özpetek‘in “Hamam“da oynadı. 1996 yılına göre oldukça cesur bir filmdi ve Mehmet’in rolü de filmin en cesur karakterlerindendi. Eşcinsel bir genci canlandırmıştı. Artık tamamen oyuncu olmada karar kılmıştı ve Hamam filminden sonra İtalyaya yerleşti ve oyunculuğa orada devam etti. Artık Mehmet Günsür, İtalya’daki “Dolce Turco” (Tatlı Türk) adıyla anılıyordu.

peter sellers

schizophrenia13 | 23 November 2008 10:11

peter sellers
peter sellers

peter sellers ya da ailesinin verdiği isimle richard henry sellers 1925 yılında southsea, ingiltere’de doğmuş. peter takma adını ailesinden alan sellers, protestan bir baba ve musevi bir annenin oğlu olarak eğitime kuzey ingiltere’de bir katolik okulunda başlamış. oyuncu bir aileden gelen sellers ailesiyle birlikte sahip oldukları kumpanyada çalışmış, oyunculuğun yanısıra sellers ukulele, banjo, davul gibi enstrumanları çalabiliyormuş, dans etmek ise sahip olduğu diğer yeteneklerden birisiymiş. başka kültürlerden insanları canlandırmada ve aksanlarını taklit etmede çok başarılı olmasının belki bir nedeni de 2. dünya savaşı sırasında ingiliz kraliyet hava kuvvetleriyle asya ve avrupa’yı dolaşmış olmasıdır. sellers filmlerinde büründüğü kılıkları dil ve klişelerle besleyebilen ve bunda da çok başarılı olan bir oyuncuydu.

Emmanuel Lubezki Morgenstern

meh | 19 November 2008 15:24

1964 yılında Mexico City doğumlu ünlü görüntü yönetmeni. Ayrıca aktör Muni Lubezki’nin oğludur. Lubezki’nin büyükannesi Rusya’da doğmuştu. Rusya’da Bolşevik devri esnasında Çin’e kaçtı. Büyükannesi bir süre Şangay’da yaşadıktan sonra Hollywood’ta bir aktrist olarak kariyer istedi. Fakat o dönemde ABD’de göçmenler için olan kota kısıtlamasından dolayı Meksika’da kaldı ve orada evlendi. Meksika’da ki hayatı bu şekilde başlayana Emmanuel’in kamera arkasına ilk geçtiği an Vera Cruz’da şeker kamışı tarlalarında çalışan işçiler hakkında bir belgesel yapmasıyla başlamıştı. Üniversite hayatında tarih okumaya başlar. Meksika’daki okulunda bir fotoğrafçılık bölümü vardı. Burada kısa film çekmeye başlayan Emmanuel tarih okumayı bıraktı. Farklı yönetmenlerle bir çok film çektiler. BU sırada Alfonso Cuarón, Xavier Perez Grobet, Rodrigo Prieto ve Luis Estrada ile tanıştı. Luis Estrada’nın yönetmenliğini yaptığı Bandidos(1991) filmi onun çalıştığı ilk filmdi. Biz onu Alfonso Cuarón’un daimi görüntü yönetmeni olarak tanıdık. “Son Umut” (Children of Men) ile bizi görselliğe boğmuş, oscara aday gösterilmiş fakat kazanamamıştı. Ayrıca Mike Nichols’un Birdcage‘inde (1996), Tim Burton’un Sleepy Hollow‘unda (1999), Martin Brest’in Meet Joe Black‘inde, Micheal Man’ın Ali‘sinde, “Talihsiz serüvenler dizisi”nde yaratmış olduğu eşsiz görüntüleriyle gördük. Son olarak Coen biraderlerin son filmde “Burn After Reading”de (2008) çalıştı.
Filmlerine ulaşmak istiyorsanız buraya bakabilirsiniz.

Giovanni Tinto Brass (BİYOGRAFİ)

meh | 17 November 2008 09:58

26 mart 1933 yılında bir pazar günü Milano’da dünyaya gelen erotik çalışmalarıyla ünlenmiş yönetmen.
Gerçek adı Giovanni olan Tinto Brass’ın Tinto ismi, ressam dedesi İtalico tarafından Tintoretto‘nun kısaltılması olarak vermiştir.
Hukuk üzerine eğitim almıştır. Tinto, büyükbabasının sanatsal becerilierini almış olmasına rağmen bunu tuval yerine film yapma konusunda göstermiştir.
Eğitimini tamamladıktan sonra Paris’e giden Tinto, dünyanın en önemli sinemateklerinden olan Cinemateque Française’e girerek arşivci oldu.
1963’te ilk filmi olan Chi lavora è perduto’u çekti.
kadın kokusu, aynalardan yansıyan görüntüler ve güzel kalçalı kadınları hemen hemen tüm filmlerinde görebilirsiniz. O, pornografiyi “sana bir inşayı vermek için oradadır” diyor. Erotizm ise “sana duyguları vermek için oradadır” diyerek nasıl bir sinemacı olduğunu gösteriyor.
Bunun yanında en son filmleriyle (klasik kısa roman Sensonun bir güncelleştirilmiş hali) Senso’45 ve Falso ile erotik sinemanın tartışılmaz bir ustası olduğunu gösteriyor.

filmografisine ulaşmak için buraya uğrabilirsiniz.

fatih akın; türk asıllı alman yönetmen

behman | 26 October 2008 08:05

Fatih Akın 25 Ağustos 1973’te Hamburg’da doğdu. 1994’te Hamburg’da devlet güzel sanatlar akademisini kazandı ve 2000 yılında görsel iletişim bölümünden mezun oldu. Mezun olmadan önce bile film, senaryo işleriyle haşır neşirdi. Wüste film şirketiyle çalışmaya başlamıştı bile.

Akın, 1995’te ilk kısa filmi Du bist es! (o sensin!)’te yönetmen koltuğuna oturdu. Bu filmiyle Hamburg Uluslararası Kısa Film Festivali’nde “izleyici ödülü”nü kazandı. ikinci kısa filmi Getürkt (1996)’ten sonra 1998’de ilk uzun metrajlı filmi Kurz und Schmerzlos” (kısa ve acısız)’u çekti. Bu film Akın’a “bronz leopar” ödülünü ve Bavarian Film Fest’te “en iyi genç yönetmen” ödülünü kazandırdı.