bildirgec.org

bir hakkında tüm yazılar

Gül Bahçeleri..

pillibebekkuyuda | 19 May 2008 12:39

-Dans edelim mi ?
-Neden olmasın..

Muazzam bir aşk yaşanmıştı, gül bahçelerinde.. Herbirimiz, ayrılan gül yapraklarının, farklı diyarlara savrulup gitmiş birer parçalarıydık..

O küçük çiftlik evine geldiğimiz yıllarda, irili ufaklı sekiz adet yeğen ve kuzenlerdik. Ailemiz, büyük bir aileydi.

Gözlerin beni seçmişti, ellerim seni seçmişti.

Sen de yaz tatili için geldiğin o yıllarda, bilmem ki ”Çalıkuşu’’ nun kaçıncı şekliydik. Sabahlara kadar uyumaz, ağaç dallarında asılı kalır, baykuş taklidi yapardık. Sen, her defasında, en güzel sesi çıkaranın, ben olduğumu söylerdin.. Beni böyle övdükçe, bütün gece dişi bir baykuş gibi, sana kur yapardım.

bir günlük yolculukta yanınıza alacağınız tek şey

AntiHumanIST | 16 May 2008 14:07

Evet arkadaşlar buradaki soru günümüzün bizi ne kadar teknolojik aletlere bağladığının bir göstergesi olacak. öyleki sizden evden bir günlüğüne ayrıldığınızı ve yanınıza sadece tek birşey almanız gerektiğini düşünün.ama cüzdan ve anahtarlarınızı evde bırakıyorsunuz.iste koşulda yanınıza alacağınız cihaz, alet, edavat ne olurdu? Yabancı arkadaslarımız bu soruya kolayca ipod diyebilmişler. ama bundan seneler önce boyle bir cevap verme imkanınız dahi yoktu. bunu da düşünerek sizden bir cevap bekliyorum.buradaonların verdiği cevaplar var. peki bizim cevaparımız neler?telefon,ipod,laptop…?

Engrade: Öğretmenlere kolaylık

ErrorLog | 14 April 2008 20:21

Engrade
Engrade

Burada tanıttığım servis öğrencilerin işine yarıyordu. şimdi de öğretmenler için yararlı not tutma ve sınıf idaresi servisine göz atalım.

Engrade, öğretmenler düşünülerek hazırlanmış bir proje.

Engrade
Engrade

ancak sadece öğretmenler değil öğrenciler de faydalanabiliyor. bunun için kayıt olurken student seçeneğini seçerek kayıt olmanız yeterli oluyor. şimdi projemizi tanıyalım.

CEHENNEM MELEĞİ

| 15 March 2008 12:36

oradaydı kendisini hapseden
oradaydı kendisini hapseden

Tenin kuşatan bütün kemiklerin gibi sana ihanetin adıydı bütün kesikler. Bakışların sadece boşluğu hesapsızlaştırırken, zamansızlık oturduğun yerden kapı aralıklarına kadar ulaşıyordu.Geçmiş beyaza yeminliyken, gelecek nefretini bilmediğin, özlemeye anlatamadığın meçhuldü, o da kendince. Kan tereddütlerinden, ten ayrılıkların sızlarken, dokunulamayacak kadar açıktı yaranın virüsü. Artık vurmazı tutamadığın masumluklarını sen kirletiyordun göz yaşlarınla. Kendine nefretin biraz daha artarken. Yaralıyken bile yaramazdı, kız şeytanların melek kanatları.
Odanı tarttın, örülmesi gereken daha fazla tavan vardı duvarların alçaklığına. Sadece söylemek, bütün niyetleri kamikaze harekirilerde yaşatıyor duyguların. Rüzgarın savurduğu perde binalar güneşe taktığı çelmeyle artık paramparça ışık. Artık paramparça gök yüzü yıldızlarda.

Kaos, ikiye ayrılmış dilin yerdeki eksikliğin çetelesini tutan damanın piyonu. Masanın karşısında ben varım ve görüntüm senin şeklinde. Oynadığımız pokerde kral tahtını ters çevirip, nedimelerini omuzlarından tartıyor. Bütün asları, tersi şekline dönmüş el gölgemle masanın altından veriyorum, kazandıklarım hep gölgesi şekle silinmiş, gölge oyunuyken.