bildirgec.org

beynin geviş getirmesi hakkında tüm yazılar

Tümü yaralar, Sonuncusu…

plakton | 06 June 2007 17:12

Akıllı insan işi değilmiş yaşam. Öğreniyor insan geçte olsa. Biraz deli, biraz kusurlu, biraz vurdumduymaz olmak lazımmış. Yapabilirsen eğer… Hani düştüğünde kanayan yarana bir bak, kabuklanmasında içini gıcıklayan düzeni hisset. Ya sancılara, hıçkırıklara açtığın yüreğini, şimdilerde yine sustu değil mi?

Kırılan olduğun halde… Kendisiymiş gibi… Hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri…
Hani senin ”o an” “oracıkta” “ancak” arkasından baka kaldığın… Anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an var ya? Hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an… O işte… En acıtanı o…

Mutluluk ve Hayat Üzerine

plakton | 27 December 2006 11:33

Mutluluğun esrarlı bir yanı yoktur. Mutsuz insanlar birbirine benzer. Uzun zaman önce açılmış bazı yaralar, gerçekleşmemiş bazı dilekler, ayaklar altına alınmış gururlar, retle (daha da kötüsü ilgisizlikle ) karşılaşan aşk kıvılcımları, onlara yapışıp kalır; ya da kendileri onlara yapışır. Dolayısıyla her günlerini dünün bulutları altında yaşarlar. Bu noktada da ince bir çizgi ortaya çıkar. Hikâyelerine bağlı olarak içlerine sindiremediklerinin çizgisi. Eğer kişi güçlü bir yapıya sahip değilse, bu çizgi beyninin geviş getirmesine neden olur. Beyin her geviş getirdikçe kişi o eski anıları tekrar tekrar yaşar. Duyguları ve düşünceleri. Bu geviş getirmeler beyin düğümlerine sebep olur ki bu düğümlerde kişiyi ruhen yorar ve yıpratır.