Her hiçe dedi ki, ‘Sen de kalabilir miyim?’
– Neden?
– Hiçe karışmak için.
– Peki, sen ne istiyorsun?
– Yarat, sadece sev.
– Bu kadar mı?
– Evet, bu kadar, sev.
– Tamam.
Her Hiç’in karşınında durup sakince gözlerine baktı. Gözlerinde onu gördü, yüzde yüz güven vardı, bir şey demenin gerekmediği zamandı.
Sessizce ‘Tamam’ dedi, içlerindeki ses dışa karışmadan… İçteki sesle, sakince, el ele tutuşan iki insan gördü insanlar. Ama bilmiyorlardı ki, birbirine yüzde yüz güvenen iki insan yürüyordu yeryüzünde ve onlar görmüyordu.