ayılıp bayıldığım gazete eki: radikal iki
radikal gazetesinin yanında pazar günleri ücretsiz olarak verilen radikal iki’yi 2003 yazından beri takip ediyorum. ediyordum demem daha doğru olacak aslında. çünkü 2008 yılbaşından beri radikal iki’ye bir haller oldu. editoryal anlamda bir değişiklik mi oldu desem değil, yine nazan özcan ilgileniyor ki kendisi radikal genç’i de çıkaran, gayet açık görüşlü, yenilikçi iyi bir gazetecidir. radikal iki eksildi, zayıfladı, kurudu sanki. düşünsenize 90ların sonlarında orhan pamuk’un, elif şafak’ın ve muhtelif popüler kalemlerin de iyi yazılarıyla yer aldığı eşsiz (bence eşsiz) bir platform oldu radikal iki, türk entelijansiyası için. yıldırım türker’in her sözcüğünün kıymetini bildik. ama şimdi? ahmet insel’i okumaktan sıkıldım, fuat keyman’dan da, baskın oran’dan da. yıldırım türker hariç radikal iki’nin sabit kalemlerinden açıkçası ben sıkıldım.
son zamanlarda sadece cenk özbay’ın müzik yazılarıyla orhan tekelioğlu’nun popüler kültür-medya eleştirilerini keyifle okuyorum. eskiden böyle miydi radikal iki…