Maksimov sana süper bir teklifte bulundu umursamadın. Ben olsaydım bir dakika bile düşünmezdim ama ne yapalım sen kaybettin. Tabi aslında sen de haklısın bilmiyorsun Maksimov’un rakı sofrasında muhabbetini hatta sıradan bi rakı muhabbeti nasıl oluronu bile bilmiyorsundur sen. Aslında Maksimov’un teklifinden bile haberin yok ya neyse. Bu arada teklifi bir de ben burda tekrarlayayım: Sana Türkiye’ye gitme dedi, şahane tekirdağ rakısı ve kallavi çilingir sofrası teklif etti. Senin adına ne kadar üzülüyorum anlatamam.
Şimdi asıl konuya gelelim. Seninle ilgili son haberleri okurken aklıma geldi bu mektubu yazmak. Madem kararlısın Türkiye sınırlarına girmeye hoş gelirsin sefalar getirirsin, başımızın üstünde yerin var.
Ama sana nacizane bir tavsiyede bulunmak istiyorum yüksek müsadenle. Memleketimin güzide, seçkin üniversiteleri sana fahri doktora payesi vermek için sıraya girdi. Davetiyeleri gitti bile James Jeffrey’e sor istersen. Aman diyim sen sen ol geri çevir, lütfen kabul etme.
Memleketimin şer odakları zaten ortalığı karıştırmak için fırsat bekliyorlar, seni bu işe alet etmesinler aman diyeyim. “Ne olur ki anadoluda bir üniversiteye gitsem, doktorayı kabul etsem, şık bir konuşma yapsam” diyeceksin. Ahanda bu yazacaklarım olur: Şimdi varsayalım teklifimizi kabul ettin, fahri doktora binişimizi giydin, milyonlarca Amerikalı’yı peşinden sürüklediğin, Jon Favreau tarafından yazılmış, konuşmalardan birini yapıyorsun. Tam o anda günlerce gazlanmış bi gariban kardeşim çıkacak konuşmanın orta yerinde “Filistine selam, direnişe devam” demeye kalkacak. Ve film burda kopacak gencecik oğlan/kız daha sloganını tamamlayamadan, karga tulumba çıkarılacak dışarı. Artık senin gizli servis elemanları mı alır yoksa bizim siviller mi orası belli olmaz. Belli olan tek şey o kardeşim için hayat kararma noktasındadır artık. Ondan sonra mı? Biz doğal olarak gaza geliriz ne oldu bu oğlana/kıza diye sokaklara dökülürüz. Atatürk Bulvarı 110 numara önüne siyah çelenk bırakmalar mı dersin, Taksim meydanında toplanıp hesap sormaya çalışmak mı dersin her ortamda tepkimizi koyarız sazan gibi.
Büyük abilerimiz daha büyük abilerinden aldıkları gazla bize verdikleri gazın dozunu arttırdıkça alayına isyan deriz. Tabi sevgili polis abiler de müdahale etmek zorunda! Emir demiri keser ne de olsa. Gözlerindeki iki damla yaşa bakmadan sırtımızda kırarlar haydarı, deodorant niyetine biber gazı koklatırlar bize. Bu arada karşıt görüşlü grupların birbirine girmesini hiç saymayacağım. Durduk yere gerginlik, kargaşa çıkacak, canını sıkacaklar anlayacağın.