bildirgec.org

aura hakkında tüm yazılar

İnteraktif Aura Fotoğrafı

Chat Noir 1 | 07 July 2008 13:41

Bu siteden interaktif olarak evinizde auranızın fotoğrafını çekmek için gerekli olan set hakkında bilgi alabilirsiniz. Set içinde bir bio sensör bulunuyor.Elinizi onun üzerine koyuyorsunuz gerekli bilgileri böyle alıyormuş birde kamera var.Böylece ekranda auranzın renklerini görebiliyor isterseniz cd’ye yazdırabiliyor veya resminizle birlikte detaylı bir analizini yazıcıdan alabiliyorsunuz..

Müziğin Şekli – Aura

hoodly | 27 March 2008 16:30

Aura - Müziğin Şekli
Aura – Müziğin Şekli

Aura kapalı bir mekanı sesle doldurmayı ama edinmiş farklı bir konsept tasarım. Ve aura bunu yaparken rezonans sağlayan koni şeklindeki camını kullanıyor. Sahip olduğu tasarım sayesinde aura tiz sesi üst kısımdan ve bas sesi ise alt kısımdan vererek müziği bizim için daha hoş bir şey yapıyor. Bu tasarım Paul Scarfe imzasını taşıyor.

Kaynaklar:1,2,3

Herkesin Sahip Olmayı İsteyebilecegi 7 Prototip Cep Telefonu

xerre | 16 November 2007 17:27

finger phone
finger phone

1) Finger Phone
Parmaklarını ceptelefonuna çevirmişler…Nasıl mı?
Laser dalgalarıyla çalışan ve parmaklarınıza ışınlar gönderebilen bu alet ile,laser sayesinde parmaklarınıza dokunduğunuzda tuşlara da basmış oluyorsunuz.
2) CUin5 Interesting Concept Phone
Bu telefonla,istediğiniz kadar tuşa sahip olabilirsiniz.Ekranı yok ama tabiki mikrofon ve speakerı var hem de telefonun heryerinde…

CUin5
CUin5

3) Mountable wall phone
Bu ceptelefonu tasarlanırken, tüm ilhamını dillere destan Apple Phone ‘ dan almıştır. Fakat daha sonra bikaç benzersiz özellik eklenmiştir …

Mountable wall phone
Mountable wall phone

karşımızda asus aura

robinsonvecuma | 18 June 2007 20:50

Asus’un sessiz ve hızlı ilerleyişini sanırım yeni ürünü olan asus aura ile anlamış olduk, sade ve ince tasarıma sahip asus aura acaba apple iphone rakip olabilecek mi?

migren

mansonilized | 12 April 2007 13:07

Migren canlı koplayamayı başarmış bilimadamlarının yaşadığı bir dünyada hala tam olarak çözülmemiş bir hastalık olarak alemlerde salım salım salınan lanet olası bir başağrısıdır.Beyindeki kan damarlarının durumlarına ve elektriksel sinir uyarısını ileten kimyasallara bağlı olarak insanı ölümlerden ölüm beğenmeye iten nevi şahsına münhasır bir illettir.
Başın tek tarafında yahut gözün arkasında şiddetli bir ağrı,atak öncesi ışık,ses hassasiyeti,kusmanın eşlik ettiği ya da etmediği bulantı,auralı migrende ağrının gelişini müjdeleyen ışık patlamaları,parlamalar,tam tanımlanamayan görme bozuklukları da eğlencenin eksilmez parçaları olarak yerini alır ve evet işte şenlik başlamaktadır.
Hormonal değişimler(adet dönemi öncesi östrojen seviyesinin düşmesi vb),ilaç kullanımı(doğum kontrol ilaçları),diyet,kanıtlanmış olmamakla beraber kalıtsal olma durumu migren ataklarını etkiler.
Efendim kafeinli içecekler,alkollü içkiler,sodyum nitrit(işlenmiş etlerde bulunur),tiramin(peynir,kırmızı şarapda bulunur),aspartam(sakızda,diyet içeceklerde bulunur),monosodyum glutamat(hazır yemeklerde bulunur) gibi besinlarden uzak durmak,ilaç kullanımında dikkatli olmak,atak gelmeden önce haber verdiğinde ki çoğu zaman ağrı geliyorum der;karanlık sessiz ortamlara çekilmek,uyurken uyku bandı kullanmak ve varsa inandığınız güç herneyse ona yoksa şansınıza sürekli yalvarmak ağrınızı hafifletecektir.

FOTON KUŞAĞI NEDİR…?

admin | 01 April 2007 05:11

Bir çok bilim adamına göre.Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye).Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Bilim adamlarının savı; 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. ‘İnsanların 2 sarmallı DNA ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA ya sahip olacaklar. Bu olay sırasında tüm insanların çakra ları açılacak, duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirlerinin auralarını görebilecekler. Yani… 12 sarmallı DNA geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünyada kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak.
Yani…Şu anda insan TEK YAŞAM realitesi sandığı bu 3 boyutlu illüzyon dünyasında özgürleşmek üzere büyük bir değişimin eşiğinde duruyor. Şu anda çok büyük bir bilinç dönüşümü gerçekleştirmek üzereyiz. Bunu ancak büyük bir değişimden korkmadan ve bu değişimi inkar etmeden yapabileceğiz. Artık kollektif bilinç umudu sona erdi. Herkes kendi ruhsal bilinç frekansını yükseltrek yeni bir dönem farkındalığına bireysel olarak geçmek zorunda… Korkmakla olmuyor. Kaos korkuları yenmekle bitiyor! Korkmak, endişe etmek, kaygı duymak bilinç düzeyini yükseltememiş ruhların (insanların), değişime direnen kişilerin duygu yansımasıdır. Eğer insan tanrısal kimliği, enerji ve seviyesiyle uyum içinde olsaydı korkuyada gerek kalmayacaktı. Ozaman belki bu kehanetlerin gerçeklşmeside gerekmeyecekti…
Daha fazla bilgi için aşağıdaki linklere göz atınız…Uykunuzdan uyanmanız umuduyla…

ASTRAL SEYAHAT 1

astral | 10 October 2006 21:15

Dün ilk bilinçli astral seyahatimi gerçekleştirdim.

Gerinme isteği duyulurmuş geri geldiğinde, aynen öyle oldu. Sonra bir süre konuşmak istemedim. Bir süre konuşamamak gerekirmiş zaten. Sonra ardından gene bir seyahat yapayım dedim zihinsel seyahatin boyutunu geçmedi. 24 saat dinlenmek gerekirmiş başlarda. Bunun da nedeni buymuş.
O kadar çok şey açığa çıktı ki…
Meditasyon sırasında olurmuş, değişik mekanlar ve yüzler görebilirmişsin. Ben de bunlar olmaya başlayınca bırakmıştım, ben mi uyduruyorum diye.

Rüyanda düşmek bedenine geri dönmekmiş. Rüyaların çoğu astral yolculuk.
Dün kardeşim arkadaşının onu aramasını istiyordu. Onun olduğunu sandığı bir bar söyledi. Dur bir bakayım orada mı dedim. Gittim baktım sohbet edilen bir ortamda olduğunu gördüm. Ara, sana ihtiyacı var dedim. Geldim . Gözlerimi açtım. Gerindim baya bir. ‘Orada değil sohbet ediyor’ dedim ki hemen ardından aradı ve dediğimi doğruladı. ardından annemin araması için uğraştım, olmadı. Gerinme ihtiyacı filan da duymadım bu sefer.
Bakalım neler bekliyor beni.