bildirgec.org

amerika dil okulları hakkında tüm yazılar

Vizesiz Avrupa mı ??

webking | 01 March 2010 14:58

Come to Papa
Come to Papa

Geçen gün gazetede okuduğum ve birçok internet kaynağında da dışişlerinin başarısı diye lanse edilen. “Avrupa’ya Türk vatandaşlarının vizesiz kabul edilmelerini sağlayacak yol haritası belirlendi” şeklindeki yazı ilginçtir ki çoğu insanımızı sevindirmiş!!Ancak biraz detaylarına bakarsak bunun aslında başarı değil, tam tersine eziklik ve başarısızlık olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Bu anlaşmaya göre Türkiye, daha önce Makedonya, Sırbistan ve Hırvatistan gibi iç savaştan yeni çıkmış ve parçalanmış ülkeler gibi bir “geri iade anlaşması” imzalamak istiyormuş. Yani başarı bu, dışişleri bu yöntemi bulmuş ve şunu diyor aslında “biz size bir kamyon domates satacağız ama bunlar içinde çürükleri varsa biz bunları geri alırız, merak etmeyin”. Bunun daha da sadeleştirilmiş şekli ise, bize yeter ki vize verin,bunun karşılığında size en iyi insanlarımızı kendi rızamızla verir, karşılığında terörist, hırsız, katil ve buna benzer suç işlemiş insanları geri alırız. Böylece ülkemizi daha da yaşanmaz hale getiririz. Bu nasıl bir başarı olabilir. Ya da buna nasıl sevinilir akıl alır gibi değil. Hem onlara zeki, çalışkan ve dürüst insanlarımızı verecek, hem de bunlar içinde bile biri tesadüfen oradan kaynaklı olaylardan (ki bu gayet olası) çıldırır da, Aman Allah korusun onların vatandaşlarından birinin kılına zarar verirse hemen geri alacağız. ,

Amerika, Harvard ve Türk üniversiteleri tahlili

webking | 22 February 2010 14:46

Harvard üniversitesi
Harvard üniversitesi

Harvard üniversitesi, bilindiği üzere Amerika’nın en eski üniversitelerinden biri ve dünya çapında bilinen en popüler üniversitesidir. Bu üniversiteye dünya çapında Amerika’da Eğitim almak isteyen birçok kişi her yıl başvurmaktadır. Harvard, Amerikan vatandaşları dışında dünyanın diğer ülkelerinden insanların kabul olasılığı oldukça düşük bir üniversitedir. Bunun en büyük nedeni ise “önceliği Amerikan vatandaşlarına vermek” olarak kısaca açıklanabilir. Çünkü Harvard’tan mezun olmuş kişiler dünyada belirli yerlere çok daha kolay gelirler ve bu kişiler otomatik olarak her hangi bir işe bir adım önde başlarlar. Amerika’nın Obama dahil bir çok başkanı bu üniversite mezunudur. O nedenle bu gücü kullanan kişinin Amerikalı olması gerekir ve böylece de Harvard aslında gayet milliyetçi bir üniversite olarak ta değerlendirilebilir. Buraya kabul edilen %1’i bile bulmayan uluslararası öğrenciler ise, ya zaten böyle bir nüfuza ihtiyacı olmayan, ya babası bir ülkenin başkanı, veya dünya çapında bir şirketin sahibi, ya da ödül almış bilim adamlarının oğulları veya kızları vb. kişilerden seçilir. Diğer başvuru sahibi binlerce kişiden ise başvuru ücretleri ($200+$50=$250) olarak toplanarak, dünyanın en zengin üniversitesinin kasası her yıl tüm dünyadan gelen paralarla daha da doldurulur. Bu başvuru karşılığında ise bir A4 kâğıdı hediye edilir, bu kâğıtta ise kibarca “siz bizim istediğimiz kişi değilsiniz” denir. Başvuru sahibi her ne kadar kişisel olarak başarılı olursa olsun, bu pek bir şey değiştirmez. Hatta böyle bir başvuru tehlikelidir bile, Harvard’ı bitirip küçük bir ihtimalle de olsa, Amerika’da kalmayıp ülkesine dönerse Amerikan çıkarları açısından bu hiçte olumlu olmayacaktır ve onların verdiği gücü Amerika için değil de bir başka ülke için kullanacaktır ki bu kabul edilebilir değildir.