bildirgec.org

adventure hakkında tüm yazılar

Four Rooms (1995)

queennothing | 03 September 2009 16:33

Teksaslı yönetmen Robert Rodriguez, Oscarlı yönetmen Quentin Tarantino, Alexander Rockwell ve 1954 doğumlu Allison Anders, 1995 senesinde “Four Rooms” adlı projede biraraya geldi. Dört bölümden oluşan film, aynı otelde dört farklı oda ve her odada geçen dört farklı hikayeden meydana geldi.
İngiliz aktör Tim Roth‘un başrolünde yer aldığı yapımda, unutulmaz müzikal “Flashdance“den tanıdığımız Jennifer Beals, İspaanyol aktör Antonio Banderas, ‘Pop Müziğin Kraliçesi’ Madonna, Bruce Willis, Oscarlı aktris Marisa Tomei, genelde yardımcı rollerle karşımıza çıkan New Yorklu aktör David Proval, İngiliz aktris Ione Skye, İtalyan aktris Valeria Golino, Alicia Witt, Amanda De Cadenet ve Tarantino‘nun kendisi de yer alıyor. Ayrıca Salma Hayek de, filmin ‘The Misbehavers’ adını taşıyan bölümünde, TV’de görünen ‘striptizci kız’ olarak küçük bir rolde yer aldı.

Ted, beş yıldızlı bir otelde’oda servisi’ olarak görev yapmaktadır. Dedesinden kalan bu iş, genç adamı yılbaşı gecesinde tahmin bile edemeyeceği maceralara sürükleyecektir.
(A. Anders’in yönettiği) “The Missing Ingredient:” Kendilerini ‘cadı’ olarak tanımlayan ve mitolojik Tanrılara inanan eşcinsel kadınlar, ayin yapmak için yılbaşı akşamı bir otel odası kiralarlar. Ayine başladıklarında, içleerinden birinin verilen görevi yapmadığını itiraf etmesiyle cadılar, bu eksiği gidermek için acilen ‘erkek’ aramaya başlarlar. Bu şanslı erkek, Ted olacaktır.

The Beach (2000)

turictanyel1 | 03 September 2009 14:24

Trainspotting (1996), 28 Days Later… (2002), Slumdog Millionaire (2008) gibi filmlere imza atmış, başarılı yönetmen Danny Boyle filmi, The Beach (2000), Alex Garland‘ın romanından uyarlanmıştır. Film macare peşindeki nikotin bağımlısı, gezgin, popüler kültüre meraklı, video oyunları oynamayı ve Vietnam savaş filmleri izlemeyi seven Richard’ın başından geçen olayları anlatır. Bangkok’da bir otel odasında tuhaf davranışlar sergileyen Daffy adında biriyle tanışır ve hayatı değişir. Karşılaştığı bu kişi öyle tuhaf biridir ki davranışları normal yaşantısına ayak uyduramadığını belli eder. Daffy ona cennet gibi bir adanın varlığından bahseder ve bu adanın haritasını verir.
Bu sırada Richard, kaldığı otelde karşılaştığı çifti kendisiyle gelmesi için ikna eder ve hep beraber adanın yoluna koyulurlar, uçsuz bucaksız marihuana tarlaları ve eşsiz bir plaj… komün hayatına dair ayrıntılar…

James Cameron’s “Avatar”

queennothing | 18 August 2009 10:11

Kanadalı yönetmen James Cameron‘ın 18 Aralık 2009 tarihinde vizyona girecek olan bilim – kurgu yapımı “Avatar“dan ilk resmi döküman yayınlandı. Avustralyalı aktör Sam Worthington, daha önce 3 dalda Oscar adayı olan aktris Sigourney Weaver, “Lost” dizisinde canlandırdığı ‘Ana Lucia’ karakteri ile büyük ölçüde adını duyuran Michelle Rodriguez, New Jerseyli aktris Zoe Saldana, bir çok film ve dizide rol alan aktör Joel Moore, Giovanni Ribisi gibi isimlerin rol aldığı filmden yayınlanan ilk döküman, 3 boyutlu bir resim.
Ayrıca, filmin resmi web sitesinde, filmle ilgili tüm ayrıntılar mevcut.

Teaser (Youtube)

Pee-Wee’s Big Adventure (1985)

queennothing | 17 August 2009 13:45

1958, Amerika doğumlu başarılı yönetmen Tim Burton‘ın yönetmenliğini yaptığı, Michael Verhol ve Kanadalı aktör / senarist Phil Hartman‘ın, filmde baş karakter ‘Pee-Wee’ canlandıran Paul Reubens ile senaryosunu yazdığı 1985 yapımı “Pee-Wee’s Big Adventure“, Reubens’in “The Pee-Wee Herman Show” ile yarattığı karaktere, Burton tarzı bir bakışla yaklaşıyor.
Reubens’in yanısıra filmde, Elizabeth Daily, Mark Holton, Daryl Keith Roach, Diane Salinger, Jon Harris, Lou Cutell gibi isimler de rol almakta.
Köpeğiyle yaşayan küçük adam Pee-Wee, oldukça yaratıcı aletlerle kahvaltı eden, sıkı koruma sistemli bir garaja ve çok amaçlı bir bisiklete sahip olan kendi halinde biridir. Bisikletiyle dışarı çıktığı birgün, zengin çocuğu Francis, Pee-Wee’ye, bisikletine göz koyduğunu açıkça belli eder. Francis’i umursamayan Pee-Wee, bisikletini satmayı düşünmemektedir. Yoluna devam eden küçük adam, şaka ürünleri satan dükkana gelir. Bisikletini dışarı kilitleyen Pee-Wee, dışarı çıktığında bisikletini bulamaz.

Polislerin kayıtsız kaldığı olayı çözmek, Pee-Wee’ye kalmıştır ve küçük adam, bisikletini çalan kişinin, zengin çocuğu Francis olduğunu düşünmektedir. Bunun üzerine hemen Francis’in evine doğru yol alır. Eve geldiğinde havuzda olan Francis, babasıyla birlik olup, Pee-Wee’yi kandırmayı başarır, fakat bisikleti çalan gerçekten de Francis’tir.

Stranger Than Fiction (2006)

queennothing | 17 August 2009 09:53

Finding Neverland” ve “Quantum Of Solace“ın yönetmeni Marc Foster‘ın yönetmenliğini yaptığı, Kaliforniyalı yönetmen / senarist Zach Helm‘in senaryosunu yazdığı, 2006 yapımı “Stranger Than Fiction“, Will Ferrell, Emma Thompson ve Maggie Gyllenhaal gibi isimleri bünyesinde barındırıyor.
Harold Crick, monoton bir hayatı olan memurdur. Sabah işe gidip, her akşam aynı saatte dönen, eve gelinde her akşam aynı şeyleri yapıp, aynı saatte uyuyan genç adam, kendisine dair bir çok şeyin farkında değildir.
İşi gereği, vergisini ödemeyen bir dükkana, tutanak tutmaya giden Harold, pastahanenin sahibi Ana Pascal’ın kaba tavrından çekinerek, işi başka bir zamana bırakır.

Akşam evine dönen Harold, sabah uyandığında bir kadın sesi duyar. Dişlerini fırçalarken, gaiipten gelen kadın sesine kulak kabartan Harold, otobüse binene kadar kafasının içinde konuşmaya devam eden kadın sesini dinlemeyi sürdürür.
Olanlara anlam vermeye çalışan genç adam, yapacağı şeyi cümle cümle söyleyen bu kadın sesini takıntı yapar. Ne psikologlar, ne de dinlenme uykusu, bu kadını susturamamaktadır.

Tom Hanks

queennothing | 16 August 2009 10:17

Temmuz 1956 tarihinde, Kaliforniya’nın Concord ilçesinde dünyaya gelen Amerika ve baba tarafından İngiliz asıllı Thomas Jeffrey Hanks, dört çocuklu (kardeşleri Sandra, Lawrence ve Jim) bir çiftin (anne Janet Marilyn Frager, hastahane yöneticisi; baba Amos Mefford Hanks, 1991 yılında hayatını kaybetti) çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailevi sorunların başgösterdiği zamanlarda Tom, çok küçüktü fakat yıl 1961 yılında verilen boşanma kararı, 5 yaşına basan Tom’un, küçük kardeşi Jim’den ayrılmasına sebep olacaktı. Lawrence ve Sandra ile babasında kalan Tom, babasının 5 çocuklu bir Asyalı kadınla evlenmesinin ardından kalabalıklaşan eve uyum sağlamakta güçlük çekmemişti. 2 yıl sonra babasının boşanmasıyla Tom, kardeşleriyle birlikte şehir şehir dolaştılar ve en sonunda Oakland’a yerleştiler. Babası, üçüncü evliliğini, 1965 yılında iki çocuklu Frances Wong ile gerçekleştirdi.
İlkokul yıllarında çalışkan, sorumluluk sahibi ve çekingen bir öğrenci olan Tom, Skyline Lisesi ve ardından Chabot Koleji‘ne gitti. Sacramento Devlet Üniversitesi‘nde okumaya başlayan Tom, okulunda düzenlenen bir kaç piyeste rol aldı. Oyunculuğu sevmeye başlayan Tom, ilerde bu işi yapacağına inanmıyor gibi görünse de, Vincent Dowling’in yardımıyla, bir film festivalinde görev almaya başladı. 3 yıl boyunca bu işi yapan Tom, sonunda kararını vermişti, oyuncu olacaktı. Bir kaç Shakespeare oyununda rol alan Tom, canlandırdığı karakterle mütevazı bir ödül de aldı. 1978 yılında (24 Ocak) Samantha Lewes ile ilk evliliğini gerçekleştiren Tom, ilk olarak, 1980 yılında Armand Mastroianni‘nin yönetmenliğini üstlendiği “He Knows You’re Alone” adlı korku filminde ‘Elliot‘ karakterini canlandırdı.

Edward Scissorhands (1990)

queennothing | 15 August 2009 12:14

Tim Burton ve Coraline Thompson‘ın yazıp, Burton’ın yönetmenliğini yaptığı, 1990 yapımı “Edward Scissorhands“, Johnny Depp, Winona Ryder ve Dianne West gibi isimleri biraraya getiriyor.
Peg, kapı kapı dolaşıp, kozmetik markası Avon’un ürünlerini satan, kendi halinde bir kadındır. Satış yapamadığı bir günün sonunda Peg, arabasının camından yepyeni bir yer keşfeder; bir şato. Şatoya doğru giden Peg, cesaret edip içeri girer. Yüksek ve kalın duvarlı, tarihi bir yermiş izleminimi veren bu şato, Peg’i ürkütse de, çatı katına kadar yol alır. Boş şatoda, nihayet biriyle karşılaşır; Edward. Yıllardan beri şatoda tek başına yaşayan Edward, başarılı bir mucitin el yapımı buluşudur. Hamurdan yapılan Edward, normal insan görünümdedir, fakat elleri yerine ‘makas’ vardır. Yaşlı mucit, Edward için tasarladığı elleri, genç adama vermek üzereyken kalp krizinden gitmiş, böylece Edward, kollarının ucundaki makaslarla yaşamaya devam etmiştir.

Genç adamın durumuna üzülen Peg, Edward’ı evine götürür. Edward’ı gören mahalle sakinleri, türlü dedikoduılarla genç adamı ziyaarete gelirler. Peg ve kocası, Edward’a yardımcı olurlar ve ona, kampta olan kızları Kim’in odasını verirler. Normal bir evde, normal bir hayata alışmaya çalışan Edward, makas ellerinin zorlaştırdığı yaaşamına yeni bir meslek ekler; bahçıvanlık. Bitki budama işi zamanla kuaförlüğe dönüşür ve genç adam, mahalleli kadınların saçlarını makasından geçirir.

Cast Away (2000)

queennothing | 13 August 2009 13:47

Chuck Noland, uluslararası kargo şirketi olan FedEx’in analistidir. Paketlerin zamanında ulaşması için, çalışanlara program çizmekle görevlli olan Chuck, ‘dakik olmayı’ zamanla takıntı haline getirmiş ve işiyle hayatını birbirine karıştırmıştır. Kız arkadaşı Kelly’ye evlenme teklifi etmeyi planlayan genç adam, işi gereği yılbaşını başka bir yerde geçirmek zorundadır. Havaalanına Kelly ile birlikte giden Chuck, Kelly’den uzak kaldığı için üzgündür. Hava boşluğuna takılan uçağın sarsılmasıyla kontrolü kaybeden pilot, Pasifik Okyanusu’na iniş yapmak zorunda kalır. Kendini suda bulan Chuck, arkadaşlarını aramasına rağmen, hiç bir iz bulamaz ve geceyi suda geçirir. Su, Chuck’ı bir adaya sürükler ve genç adam, insan olmayan bu adada kurtarılmayı bekler.
Yabani hayata alışmaya çalışan Chuck, vücuduna ağır yaralar almasına rağmen, durumu kabullenir ve günlerce kurtarılma umuduyla adada beklemeye devam eder. Uçağın yönü, Pasifik Okyanusu’ndan oldukça uzaktır ve Chuck, kurtarma ekiplerinin, bulunduğu adaya gelmeyeceği gerçeğinin farkındadır. Haftalar geçer, ne bir kurtarma ekibi adaya varır, ne de Chuck kendi imkanlarıyla kurtulmayı başarır.

Alıcılara olan saygısından ötürü, açmadığı FedEx paketlerini açmaya karar veren Chuck, paaketlerin birinden çıkan beyzbol topunu ‘arkadaş’ kabul eder ve topa ‘Wilson’ adını verir.
Tam 4 yıl adada kurtarılmayı bekleyen Chuck Noland, güçlenmiş; yabani dünyanın her yönünü öğrenmiştir. Cansız arkadaşı Wilson’la konuşarak, insani hislerini kaybetmeyen genç adam, kurtarılma konusunda umudunu kaybetmemiştir.

Splash (1984)

queennothing | 10 August 2009 10:38

Allen Bauer, abisi Freddia ile büyük bir işyeri sahibidir. Nişanlısı tarafından terkedilen Allen, hayatı boyunca hiç aşık olmadığını farketmiştir. Abisi Freddie, ise, Allen’ın aksine, romantizmden uzak bir kadın düşkünüdür. Bir sabah Allen, yalnız başına, sahil kenarında yürüyüşe çıkar. Karşı kıyıya geçmek için küçük bir sandala binen Allen, yüzzme bilmiyordur ve sandalı yürüten kaptana güvenerek yol çıkmıştır. Kürek çeken kaptan, motorun bozulduğunu farkeder ve yardım almak için kıyıya yüzer. Kaptanın gidişiyle Allen, boğulma korkusuyla başbaşadır ve küçük bir kaza sonucu, suya düşer. Gözlerini kıyıda açan genç adam, çıplak bir kızın, çalılıklar arasından kendisine baktığını görür ve uzun sarı saçları olan kıza yaklaşmaya çalışır. Allen’dan kaçarak, denize koşan kız, evine dönen genç adamın aklından bir süre çıkmayacaktır.

Denizde cüzdanını kaybettiğini farkeden Allen, polis memurunun aramasıyla, karakola gider. Şehrin göbeğinde çırılçıplak dolaşaan sarışın bir kız, Allen Bauer’ın cüzdanını bulmuştur. Karakola gelen Allen, cüzzdandan çok, kızla ilgilenir. Sağır ya da dilsiz olmamasına rağmen, konuşmayan ve söylenenleri anlamayan genç kızı alıp, otele yerleşen Allen, hayatının en mutlu 6 gününü geçirecektir.
Allen’ın işe gittiği bir sabaah, televizyonda gördüğü renkli kıyafetlerden hoşlanan genç kız, New York’ta eğlenceli bir alışveriş serüveni yaşar. Akşama doğru otele gelen Allen, genç kızı aramaya çıkar ve onu, bir televizyon mağazasında bulur. İzlediği kanallardan İngilizce öğrenen genç kız, ‘Madison Bulvarı’ndan etkilenerek, ‘Madison’ adını alır.

Killshot (2008)

queennothing | 07 July 2009 17:28

Shakespeare in Love“, “Captain Corelli’s Mandolin“, “Mrs Brown” gibi başarılı yapımların yönetmeni olan İngiliz asıllı John Madden‘in yönetmenliğini üstlendiği, Elmore Leonard‘ın (Quentin Tarantino, 15 yaşındayken video dükkanından Leonard’ın “The Switch” adlı romanını çalmıştı. Ayrıca, “Be Cool“, “Jackie Brown“, “Out of Sight” gibi filmlerin senaryoları da, Leonard’ın romanlarından alındı.) “Killshot” adlı romanından uyarlanan filmde, “The Wrestler” ile yeniden doğan Mickey Rourke, Amerikalı aktris Diane Lane, Rosario Dawson, Joseph Gordon-Levitt ve Thomas Jane rol alıyor.
Armand, ‘Blackbird’ takma adıyla tanınan bir kiralık katildir. Çalıştığı varlıklı kişilerle son işini yapacak olan Armand, mavi Cadillac karşılığında, yaşlı bir adamı vuracaktır. Yaşlı adamın evine gelen Armand, işini bitirdikten sonra, yüzünü gördüğü için evdeki genç kadını da öldürür. Kadın, Armand’a iş veren adamın sevgilisidir ve kadını öldürmesi, Armand’ın başına bela olur.