bildirgec.org

8 mart hakkında tüm yazılar

Neyi Niçin Kutladığını Bilmek

neoturk | 21 March 2008 00:23

8 mart – Nevruz
Bu iki tarihin insanımız tarafından yanlış algılandığı kanısımdayım.

8 mart (dünya kadınlar günü)
bu özel gün rusya ve eski sovyet cumhuriyetlerinde bayram gibidir , kadınlara özel hediyeler alınır, gezmeye çıkılır bir nevi anneler günü vasfıda vardır [anneler günü pek bilinmez].Sevgilinize çiçek almak içinde uygun bir gündür . ayrıca şaşırabilirsiniz 8 mart resmi tatildir.

biz nasıl algılarız : Sokağa çıkıp eylem yapmalı bu bilinçsiz halkı bilinçlendirmeli , bu başı boş yığınlara kadının önemini anlatan sempozyumlar düzenlemeli. Sol örgütler kendileri komünizmin anavatanı sayılan rusyadan daha komünist oldukları için taşlar ve sopalarla polislere saldırmalı özellikle kadın polislerin saçı başı yolunmalıdır 🙂

8 martı neden kutluyoruz?!

behman | 09 March 2008 09:14

8 mart - dünya kadınlar günü
8 mart – dünya kadınlar günü

1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Peki ama kutladığımız bu günün ardında yatan gerçeği biliyor muyuz?

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi.

Maganda

pilli pati | 07 March 2008 14:55

Saygısız, uçkuru gevşek, atasının bağışladığı tarlayı alıp da ona bir salkım üzüm vermeyi çok gören, anasını dövüp elinden emekli maaşını zorla alan; tarihini, bugününü bilmeyen, yarınını planlamaktan aciz, kodu mu oturtan, tükürdü mü tuğla yapıştıran, gözüyle yiyen, kalın ensesiyle doymayan, bir avuç ot için yemediği bok kalmamış, fişi faturayı kendisinden talep edilmeden kesmeyen, kuruşu kendine doğru yuvarlayan; hayvana hayvan gibi muamele yapmayan, bitkinin üzerine mabadını yayıp oturan, geviş getiren, arabasıyla yürüyüş yoluna geçip gaza basan, egzost yayıp, zemini bozan, turiste iki adım ötedeki sokağa gitmeden önce taksisinde küçük bir dünya turu attıran, kendini yasayla gazi ilan eden ve devletin sağlık sistemini kendine yontmayı vakti varken beceren; daha başka birçok boş işlerle kendini meşgul gösteren bütün magandaların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

Türk Sporundaki Öncü Kadınlar…

safranist | 09 March 2007 09:30

ilk kadın atletler: Nermin Tahsin, Emine Abdullah, Mübeccel Hüsamettin ve Neriman

ilk kadın kürekçiler: Şerefnur, Vecihe, Leyla, Melahat and Kamran

ilk kadın tenisçiler: Vecihe Taşçı, Mediha Bayar, Adriyel Sadak ve Hidayet Karacan

olimpiyatlarda ilk kadın sporcular: Suat Fetgeri Aşeni (Tarı) ve Halet Çambel

ilk kadın balkan şmpiyonu: Gül Çıray

ilk kadın yüzücüler: Leyla Asım Turgut, Cavidan Erbelger, Nazlı Tlaber, Nüzhet, Lola ve Vecihe

kadınların ilk futbol takımı: Dostluk spor(1970 lerde…)

Avrupa’da birinci ligde görev almış ve Dünya’da FİFA kokartı takmış ilk kadın hakem: Lale Orta

kan dökmek

asymptot | 08 March 2007 00:02

doom
doom

habil ve kabil hepimizin bildiği meşhur öykünün iki kahramanı kardeştirler: adem ve havva’nın iki oğludur habil ve kabil, biri toprağı eker biçer, diğeri hayvanları güder, kurban zamanı ikisi de kurbanlarını verir, birinin kurbanı kabul edilmez, o da bunun üzerine diğerini öldürür. yeryüzündeki ilk cinayet gerçekleşir böylece. bu hem incil’de hem de kuran’da ortak bulunan öykülerden biridir. bu öyküden yola çıkarak kutsal kitaplar insanın kan dökücü olduğunu söylerler ki bu su götürmez bir gerçektir. yeryüzü tarihi barışı arayarak geçmiştir. şu anda dünyanın yarısında iç savaş, savaş, terör var. bunlar olmayan yarısında ise cinayetler, intiharlar, tecavüzler var. ilk cinayet öyküsünün, insanlığın ortaya çıkış öyküsü içinde yer alması insanın yeryüzüne cinayet ve yokedicilikle indiğinin de işaretidir.

insan öldürmek her ne kadar ontolojik kökenimizde olsa da o kadar kolay değildir. bunu dave grossman araştırmış: öldürme söz konusu olunca insanlar henüz seks yapmamış ergenler gibi sürekli konuşurlar. olan biten herşeyi öğrenirler, bütün mekanizmayı anlarlar ama kimseyi öldürmemişlerdir. cephede çevrenizde kurşunlar uçuşurken duygularınız altüst olur. filmlerdeki gibi değildir. filmler de herşey siyah beyazdır savaş siyah beyaz değildir bir çok gri ton vardır. bunu anlamak için tarihe bakmak yeterlidir, II. dünya savaşında askerlerin yalnızca yüzde 15-20si düşmana ateş etti, I. dünya savaşı ve içsavaşta da durum benzerdi çok farklı değildi. II. dünya savaşı sırasında pilotlar da durum çok benzer, bir çok pilot bir tane bile düşman uçağına ateş etmedi havadayken. kore’de düşmana ateş etme oranı yüzde 55e çıktı. vietnam’da bu oran yüzde 95. oranların artışı yanıltıcı olmasın çünkü bu ateşlerin çoğu düşmanı öldürmek üzere yapılmadı. savaşlardaki ölümlerin çoğu bomba ve benzeri silahlarla gelen toplu ölümler. kurşunla ölüm oranı vietnamda çok çarpıcı: 52 bin kurşuna karşılık 1 ölü!