bildirgec.org

1980 hakkında tüm yazılar

The Lathe of Heaven (1980)

queennothing | 27 April 2011 15:06

Yapımcı/ yönetmen Fred Barzyk ile 1989 senesinde hayatını kaybeden yönetmen David R. Loxton‘un birlikte çektikleri sinema filmi “The Lathe of Heaven“, 1980 senesinde TV’de gösterildi. Ursula K. Le Guin’in romanından uyarlanan filmde Bruce Davison, Peyton E. Park, Niki Placks, Kevin Conway gibi isimler rol alıyor. Çekimleri Amerika’da tamamlanan yapım, 2002’de Philip Haas tarafından yeniden çekildi.
George Orr, sıradan bir adamdır. Görünüşte hiçbir önemli özelliğe sahip olmayan genç adam, kısa bir süre sonra gördüğü rüyaların gerçek hayata etki ettiğini farkedecek ve bu konuya çare aramaya başlayacaktır.

The Fiendish Plot of Dr. Fu Manchu (1980)

queennothing | 25 January 2011 11:45

Piers Haggard‘ın yönettiği ve Richard Quire ile Peter Sellers‘in yardımcı yönetmenliğini yaptıkları sinema filmi “The Fiendish Plot of Dr. Fu Manchu“, 1980 senesinde vizyona girdi. ‘Pembe Panter’ olarak tanıdığımız aktör Peter Sellers‘in başrolünde yer aldığı filmde Oscar Ödüllü İngiliz aktris Helen Mirren, David Tomlinson, Simon Williams, Sid Caesar, Steve Franken ve Stratford Johns gibi isimler de rol alıyor. Sax Rohmer’in romanından uyarlanan 100 dk’lık eleştirel film, eleştirmenlerden düşük not almış olmasına rağmen Sellers için izlemeye değer.

Caddyshack (1980)

queennothing | 03 December 2010 09:50

80’li yılların en sevilen komedi yapımlarından “Caddyshack“, BAFTA Ödüllü Alman yönetmen Harold Ramis tarafından çekildi. İki defa Altın Küre’ye aday gösterilen Amerikan aktör Chevy Chase, 2004 senesinde hayatını kaybeden aktör Rodney Dangerfield ve Bill Murray‘ın başrollerini paylaştıkları filmde Michael O’Keefe, Ted Knight ve Henry Wilcoxon rol alıyor. Devamı için bakınız: “Caddyshack II“.
80’lerin Amerika’sında sıradan ve kalabalık bir Amerikan ailesinin genç üyesi Danny’nin henüz oluşmamış tutkularını ve korkularını anlatarak başlayan yapım, bir golf kulübünde yaşanan olaylara alaycı bir gözle yaklaşıyor. 1980 ve sonrasında yapılmış komedi filmleri arasında üst sıralarda yer alan “Caddyshack”ın senaryosu, yönetmeni Ramis, Bill Murray’ın abisi Brian-Doyle Murray ve Douglas Kenney tarafından oluşturuldu. Film, 6 Milyon Dolarlık bütçeyle çekildi.

Aus dem Leben der Marionetten (1980)

queennothing | 25 November 2010 16:20

İsveç doğumlu yönetmen Ingmar Bergman‘ın senaryosunu yazıp, yönetmenliğini yaptığı TV filmi “Aus dem Leben der Marionetten” (From the Life of the Marionettes/ Kuklaların Yaşamından), 1980 senesinde TV’de gösterildi. Alman aktör Heinz Bennent, Polonyalı aktör Robert Atzorn, Toni Berger, 2000 senesinde hayatını kaybeden Alman aktör Martin Benrath ve Avusturyalı aktris Christine Buchegger‘in rol aldığı yapım Münih’te ve Almanya’da yer alan bir stüdyoda çekildi.
Zengin ve saygın bir adam olan Peter Egermann, sabaha karşı 5’te psikolojik danışmanı Profesör Mogens Jensen’i arar ve ondan adresini verdiği eve gitmesini ister. Telefonda kendine hakim ve kararlı bir tonda konuşan Egermann, herkesi dehşete düşürecek bir suç işlemiştir ve bu suç, bilinçaltında saklı kalan bir takım olayların dışa vurumu olarak tanımlanmaktadır.

Genç bir kadını öldüren ve öldürdükten sonra cesetle cinsel münasebette bulunan Egermann, dışarıdan mükemmel görünen hayatına neden bu şekilde ihanet ettiği hakkında düşündüredursun, karısı Katarina’nın sadakatsizliğinden şüphelenebilecek, ancak yine de şüphelerini içinde saklayabilecek kadar kendine hakim, içine kapanık, saplantılı, gizemli ve tehlikelidir.

80’lerin Moda İkonları

AlperBlog | 26 April 2010 12:31

Uzun dalgalı saçlar, mix kasetler, BMX, tekerlekli paten ve kaykaylar 1980’li yılların şüphesiz en popüler simgeleriydi.11 adet ikonun bulunduğu pakete buradan ulaşabilir ve tasarım projeleriniz için kullanabilirsiniz.

MAVİ YOLCU,İNKILAP

il mare | 08 March 2010 15:59

Gene o baş ağrılarından biriyle uyandım bu sabah.Gözlerime de pişkince yayılanından,bütün bir gün boyunca,ölecekmişim,ölsem de hiç üzülmeyecek ve kimseyi de üzmeyecekmişim gibi hissettireninden… Suratımı asıp çekilmez olduğum,evde sayemde kavgalar çıkarttırdığım,hiç soru sormayıp sorulanlara da cevap vermediğim,içerimde ne varsa hepsini kendime sakladığım sabahlardır ki,her ne kadar bir kaşık suda boğulası, hırçın bir yaratık gibi gözüksem de,ben gözlerimdeki ağrıya rağmen,kendimde hoşuma giden çok şey bulurum aslında.Her zaman konuşurken o gün sessiz kalmanın farkındalığı ile ve onun da yarattığı farkındacıklıklarla sıkı bir dost ilişkisine girerim tüm gün,fazla duygusallaşırım,daha önce düşünmediğim şeyleri düşünür,hiç tanışmadığım ayrıntılarla el sıkışırım, ve ne varsa bende o güne dair,hepsi ,arka fonda duygusal bir müzik eşliğinde hüzünlü bir masal anlatıyorlarmış da ben de günümü bu masalı dinlemeye ayırmışım gibi,hiç çıkarmadığım geceliklerimle karşılarına kurulurum.Cam kenarına…

Raging Bull (1980)

queennothing | 10 August 2009 15:17

10 Temmuz 1921 doğumlu Jake LaMotta, henüz 19 yaşındayken, profesyonel bir boksör olarak, spor dünyasındaki yerini aldı. Küçük yaşta babasının kışkırtmalarıyla, sokaktaki çocuklarla dövüşen Jake, en çok kulandığı ‘Raging Bull’ ve bir kısım taraftarca takılan ‘Bronx Bull’ lakaplarıyla, 106 profesyonel karşılaşmanın 83’ünü nakavtla bitirerek tarihe geçti. Jake’in boks tarihindeki en önemli ünvanlarından biri, hiçbir boksörün yenemediği Sugar Ray‘i yenmesi oldu kuşkusuz. Yıllarını boks yaparak geçiren Jake LaMotta, bir süre sonra boksu bıraktı ve bir gece kulübü açtı.
Sinema tarihinin en başarılı yönetmenlerinden biri olarak kabul edilen Martin Scorsese tarafından “Raging Bull” adıyla sinemaya aktarılan LaMotta’nın hayat hikayesi, Robert De Niro‘nun başarılı performansı ile şekilleniyor. Cathy Moriarty, Joe Pesci, Nicholas Colasanto, Cathy Moriarty, Lori Anne Flax gibi isimlerin de rol aldığı film, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ve ‘En İyi Düzenleme’ dalında Oscar Ödülü kazanırken, ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’, ‘En İyi Görüntü’, ‘En İyi Görüntü Yönetmeni’, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Ses’ dalında Oscar adayı oldu.

Jake, hırslı ve güçlü bir boksördür. Yıllar geçtikçe hayatının merkezi haline gelen boks, genç adamın tek vazgeçilmezi olacaktır. Kız arkadaşı Vickie ile çekişmeli bir ilişkisi olan Jake’in en iyi dostu, erkek kardeşidir. Kardeşinin ayarladığı maçlar ve Jake’in, zaman geçmesine rağmen yatışmayan asabi tavırları, özel hayatında kayıplar vermesine sebep olsa da, yaparken mutlu olduğu tek şeyde; boksta ‘yenilmez boksör’ haline getirmiştir. Zengin olan ve onlarca maçı nakavtla bitiren genç adam, medyanın gözdesi ve adından en çok söz ettiren boksör olmayı başarmıştır.

the Final Countdown

emsvizyon | 19 January 2009 12:54

başrollerini kirk douglas ve martin sheen‘in paylaştığı 1980 yapımı the final countdown, yönetmenliğini don taylor‘ın yaptığı bir bilim kurgu filmi. film, ismiyle kendine ait bir sınıf yaratmış olan USS Nimitz uçak gemisinin pasifikte karşılaştığı bir fırtına ve sonrasında yaşadıklarını resmediyor. bu fırtınanın içinde açılan bir zaman tünelinden geçen gemi tam da pearl harbor baskınından bir gün önceye geliyor. bunu anlamaları biraz geç oluyor tabi ama sonuçta müdahale etmeye karar veriyorlar… iyi bir eğlencelik olduğunu düşündüğüm film, zamanının süper güçlerine bir mesaj niteliği taşıyor esasında… unutmamak gerekirki dünyanın en büyük savaş makinesi olan nimitz için bir film yapmaya değer doğrusu… gerçi filmde tomcatlerin iki japon pırpırıyla yaptığı it dalaşı oldukça güzel 🙂 sonuçta insana bu günkü teknolojiyle geçmişe gidersek neler yapabileceğimizi sergileyebiliyor… enteresan bir hisse kapılıyor insan… filmin efektleri öyle ahım şahım değil, anlatımı vs de öyle… ancak yeniden çevrimini beklediğim filmler arasında… hatta başrollerini michael douglas ve charlie sheen paylaşsın 🙂

Clint Eastwood, oyunculuğu bırakıyor

queennothing | 21 November 2008 17:16

Unforgiven” efsanesinin yapımcısı, yönetmeni, başıboş kovboyu ‘William’. 1930, Amerika doğumlu efsanevi oyuncu Clint Eastwood (Imdb, VikipediaTR), oyunculuğunu bırakacağını açıkladı.

50’li yıllardan bugüne kadar sinema el attığı her projeye ‘altın’ gözüyle bakılan, ‘kovboy’ kavramını sinemaya kazandıran Eastwood, oyunculuğa veda edişini şöyle açıkladı;
“Yıllardan beri bir çok filmde rol aldım ve bir çok filmin yönetmenliğini üstlendim. Çok fazla yönetmen gördüm ve ben, bu işi hakkıyla yapabildiğime inanıyorum. İnsan 70’li yaşlara gelince de hala hayatıyla ilgili önemli kararlar verebiliyormuş.”

The Blues Brothers

hennas | 18 November 2008 10:04

1980 yapımı bir şaheser. Başrollerde artık iyice yaşlanmış olan Dan Aykroyd ve genç yaşta alkol ve aşırı dozda uyuşturucu kullanımından aramızdan ayrılan John Belushi yer alıyor.Filmin soundtrack albümünü buradan dinleyebilirsiniz. Hatta başucu albümü yapacağınızdan hiç süphem yok.Yönetmen John Landis, filmi çekerken bir daha asla bir araya gelemeyecek, blues dünyasının en hatırı sayılır isimlerini bir araya toplamıs.Kim mi onlar?
Ray Charles, James Brown, Cab Calloway ve Aretha Franklin .

Filmin konusunada kısaca değinirsek; Jake ve Elwood Blues kardeşler, Tanrıdan aldıkları görev aşkıyla eski orkestralarını tekrar biraraya getirerek büyüdükleri yetimhaneyi kurtarmaya çalışıyorlar.

Küçük bir not: Ünlü yönetmen Steven Spielberg filmde küçük bir sahnede karşımıza çıkıyor 🙂