kene
Dünya üzerindeki çoğu iktidar basından şikayetçidir ve aleyhlerinde haber yapanları her zaman susturmak isterler.Fakat AKP kadar küçüğünden büyüğüne basını pıstıran, korkutan ve engelleyen bir hükümet pek görmek nasip olmamıştı.Şimdi de Cumhuriyet Gazetesi ceza almış. Daha öncesinde karikatürlere kadar dava açan başbakanımızın avukatları resmen aportta bekliyor: biri bir kelam etse de dava açsak diye.İsteyen tesadüf der, isteyen kasıtlı der fakat startv ve türevlerinin yanına bir de sabah ve atv ve saire eklendi.Son dönemki moda ise internet. İnterneti de kısıtlamaya kalkıyorlar. Denebilir ki hangi hükümet olsa aynını yapardı fakat bunu böyle değerlendirmek pek de akıl kârı gelmiyor. İnternet üzerinde ne kadar çok siteye erişim engellenmiş durumda belli değil.Şimdi de yabancı içerikli sitelerin kısıtlanmasından bahsediyorlar bir de… Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım süzgeçten geçmeli bilgiler diyor…Ben daha ne diyim?
yorumlar
Ben basinda sonsuz özgürlüge karsiyim…hatta sinir oluyorum….gazetemiz cok satsin yada tirajimiz arttsin diye hazirladiklari gazetelere KIL oluyorumsene 93 yili hic unutmuyorum…mekanlari tam olarak hatirlayamiyorum olay yeri istanbul 8 aylik hamile bir anne adayina tecavüz edilmis….yawrum tecvüze ugramis ve bebegiyle beraber orda ölmüs… gazetenin yarisi kadar kocaman bir fotograf ..kadincagizin bacaklari acik surat mosmor …… olacak gibi degil……yahu bu kadincagiz ölü…bu kadinin bir ailesi var…..niye bu kadar cirkin ve aci dolu resmi böyle yayinliyorsun????ha bilmemne isimli assalik gazete ha????ama tecavüzcüyü yakalayinca resmini yayinlarken suratina bant koyarsin ????? niye ha assalik gazete…!!!!! kisaca vesselam , su basin özgürlügüne KIL oluyorum bizim gibi ülkelerde okadar.
Ben basın özgürlügünü görmedim fakat basın taraflığı her zaman var. Bölünmüşler işleri taraflarını yükseltmek karşı tarafı yerden yere vurmak. Özgürlükten önce tarafsız olmayı bilsinler. Sonra özgürlük isterseler gelsinler verelim. Bir ülkenin başbakanına karşı bu tür karikatürlerin yazılıp çizilmesi bence özgürlükle bağdaşmaz. Özgür olsunlar her istediklerini yazsınlar istediklerini yerden yere vursunlar. Dayılarını göklere çıkarsınlar
# .
Yazdıklarınızda kısmen katıldığım noktalar olsa da genel çizgide size katılmam mümkün değil.Öyle bir konuşuyorsunuz ki, gören de medyaya uygulanan baskının gayet medenî sebeplerle uygulandığını sanacak.Kamuoyunu bilgilendiren tüm kaynaklara sistematik bir baskı var. Medyanın taraflılığını tartışmıyorum fakat iki medya grubuna el kondu son beş yılda. Ayrıca her habere, her karikatüre, her söze dava açarak medyayı sindirmenin bir anlamı vardır. Bu ölen bir anneyi afişe etmeye karşı takınılan bir tutum değildir!Ayrıca özgürlükten ne anladığımızı da tartışmak lazım fakat konumuz basın özgürlüğü.Buyrun size internet konusunda sevindirici haberler!!!
Zez; basının etik problemini tartışabiliriz. Ama hiçbir etiksizlik sansürü getirmemeli. Buradaki bence en önemli soru, özgürlük nerede başlar, nerede biter. Hele işin içine inançlar girdiğinde çok daha tehlikeli durumlar ortaya çıkar. Leman Erdoğan’ın karikatürünü çiziyor. Geçen gün tv’de Bush kılığına girmiş biri vardı. Gelen geçen poposuna tekme atıyordu. Bunun uç noktaları ise peygamberlerin vs. inançla alakalı kişilerin karikatürlerini yapmak.Batı dedğimiz, sınıflandırdığımız modernite bu noktada eleştirilebilinir. İsa’nın karikatürü yapıldığında, alay edildiğinde ne yapacaklar? Bu işin sonu yok. Özgürlük ve sansür sorusunun yanına etiği katmak gerekiyor.
özgürlük ile saygısızlığı, ahlaksızlığı, değer kaybını birbirine karıştırmamakta fayda var diye düşünüyorum. ben basın çıkışlı biri olarak “çıkış” sebebiminde bu olduğunu biliyorum.basında özgürlük “basındaki kişinin özgürlüğü” haline geldi. iyide basın okuyan kişilerin hepsi düzgün kişilikler mi? basını kişiler oluşturuyor. ve o kişiler bu milletin çok çok çok azı. ve öğrendikleri, daha da az olan bir grup tarafından öğretiliyor. şimdi onların özgürlükleri halkı ne kadar ifade edebilir. bir kontrol mekanizması şart değilmidir. sınırlar bir başkasının sınırlarıyla sınırlı değilmidir… özgürlük sınırsız özgürlük adı altında her istediğini yapmakmıdır…