İlk öğretim çağındaki çocuk , annesinden beyaz takım elbise ve kuru sıkı tabanca istiyor… “Beyaz takım elbise” bir çocuğun hayallerini nasıl süsler… Tabancaya gelince ; Bu talep de , masum bir hareketin bir duygunun erkek doğasına uygunluğu olarak tanımlanabilir…Oysa durum hiç de öyle değil ; Oğlan beyaz takım elbiselerini çekip, kuru sıkıyı da beline takarak köydeki sevgilisinin karşısına “ Çakır “ gibi çıkmanın derdindeymiş….O yaştaki bir çocuğu beyaz takım elbiseler içinde , belinde silahıyla düşünmek, insana komik geliyor elbette… Ama özentinin kaynağı “ kurtlar vadisinin , Çakır’ı “ olunca işin boyutu değişiyor tabi…Bu yüzden TV yapımcıları suçlandı , psikolojik ve sosyal boyutta her kes söyleyeceğini söyledi…Benim burada dikkatimi çeken küçük “çakır’ın” karşı cinsin ilgisini çekme konusundaki “cin fikirliği” . Küçük adam sevgilisini “mafia” donanımıyla tavlamak istiyor…Sevgilisini kazanmanın yolunun ” Beyaz takım elbise ve silahtan” geçtiğinin farkında !…Bizler de çocukluğumuzun kahramanları;Tom Miks’i ,Tom Braks’ı vs. Taklit edip , kowboyculuk oynardık.Her şey bir oyun gibi başlayıp, sonunda yalandan da olsa kan akardı…Bana kalırsa ” küçük çakır” haklı ; Televizyonları tek vevazgeçilmez eğlence aracı olarak , bizler empoze etmedik mi onlara ?…Çocuklarımıza hayat veren can veren bizler ; Varlığımızın farkına varıp “ neden böyle davranıyorum “ sorusunu sorduk mu kendimize…Karşı cinsi ,” sosyal seviyede” tanımaya , tanıtmaya çalıştık mı?…Din boyutun da bile . gazete sayfaların da cinselliğe dair nice yalanlar üretip , kendi yalanlarımızın tutsağı olmuyormuyuz…Okullarımız da aşk cinayetleri işleniyor….İzliyoruz! Aklımız “yarılmış” sanki !“kızak köpekleri” gibi hızla bir yerlere doğru götürüyoruz kendimizi…( Kızak köpekleri,kızağı çekmek için değil birbirlerini yakalamak için koşarlarmış). Sizi bilmem ama benim zihnim karışık…Tilkiliği bir kenara bırakıp , tuzakları suçlamak yerine kendimizi suçlamanın zamanıdır artık…
yorumlar
Bizim zamanımızda okulda biri bıçak çektimi olay olurdu. Herkes ayıplardı, haftalarca bileğine güvenemiuo diye çık çık sesleri duyardı milletten. Ama bir çok insanın dalga geçtiği Cüneyt Arkın filmlerinde bıçağı çeken kötü adamlardı hep. İyi adam bileğine güvenir, kötüyü bileğiyle alt ederdi.Şimdi kötü adamlar yine bıçak çekiyor ama artık iyi adamlar bıçağa karşı kocaman tabancalarını çekiyor. Eskiden iyi adamlar 2 kere affeder, akıllanmazsa “harcardı” kötü adamı şimdi Polat efendi acımadan ilk seferde “harcıyor”.Erol Taş kötüydü, fazla karikatürdü derler ama şimdi mafya babaları “vatansever”. Eee Sedat Peker vatansever olabiliyorsa çakır dı polat tı niye olmasın.Halk bunu istiyor söyleminin arkasına saklanan yapımcıları bir güzel dövmek lazım, madem önemli olan halkın istediği kanalların yarısına dini içerik yarısına porno koyalım bakın nasıl artıyor “rating”.Bu memleketin kanayan yarası olan ağalık sistemi eskiden her filmde eleştirilirdi, şimdi okumuş ağalar adalet saçıyor, çalışanları da duygusal olarak bağlı. Hadi ya, sen köpek gibi çalış, ağan 4×4 ile gelsin, hakkıdır yakışır de. Bir de araya o 4×4 ile çalışanının(yani kölesinin) çocuğunu hastaneye yetiştirsin tamam.Daha Amerika’da ki gibi çocukların okul basıp yaptığı toplu katliamlar başlamadı, onlar da yakındır.
* Bir genç kız. 16 yaşında. Okul alış-verişinde annesinden sadece dantelli çamaşırlar ve giydiğinin anlaşılması için incecik bir (okul?) gömleği istiyor. Amaç: platonik aşkı öğretmenine kendini beğendirmek.* Küçük erkek kardeşi. 9 yaşında. Aynı okul alış-verişi. Anneden istenilenler: Saç jölesi, cep telefonu, bir de iki sokak ötedeki okul için servise kayıt. Amaç: Sevgili adayı küçük hanımın bir cep telefonu var ve okula hep servisle geliyor.* En küçük kız kardeş. 7 yaşında. Yine aynı alış-veriş. İstedikleri: Bikini ve fırfırlı etek. Amaç: (Okulda bunları giyeceğini iddia ediyor) O zaman küçük Oğuz Merve’yi öptüğü gibi onuda öpecekmiş.Ben bu alış-verişe haftasonu şahit oldum. Acaba yaşlanıyor muyum? Yoksa gerçekten feci bir dejenerasyon mu başladı?
HAKLISIN EN BÜYÜK SUÇ KENDİMİZDE