ya ne var bunda yamanlar denen kurumlar fetoşun, tabi türbanla çalışcekler, oranın kurumsal kimlikleri bööle, kıyafet yönetmeliği de böyle mini etek giycek hali yok ya, allaa allaaa
fotoğrafının çekilmesini istemeyen kişinin fotoğrafını çekemezsin, çekersen zorbalık olur,izmir gibi medeni bi şehre yakışmaz bu,fetoşun tesislerinde bu durumu illa fotoyla ispat etmeye gerek yok, ona ait bütün sağlık kurumlarında ve okullarda çalışanlar türbanlıdır, bunu bilmeyen mi var da gazateye basacak illa ki
ha yani. mesela yıllarca arenada uğur dündarın girdiği imalathane, fabrika vb bekçisi çekmeyin ulan diye saldırdı tekme tokat girdi. ama türbanlı olmayınca ger şey serbest tabi. bunu diyebilirdim. ama boşuna olduğunu bildiğimden demeyeceğim.
valla bu örnekler çoğaltılabilir manson,örneğin benim burada kişilerin onayını almadan herkesin adını soyadını yazmam ne derece doğru olur gibi bişey bu.clicia ya kalırsa burası kutsal mekân değil, özel hayat mekânı da değil, askeri sır da saklanmıyo, e öyleyse söylenebilir midir..
iyi de mevzu gazeteciye saldırı olayı degil ki, turbanlı doktor…! suç işleyen birinin tespiti ve suç işleyenin tepkisi..o zaman bir ornek de ben veriyim. bir kavga anı, adam cekip bıçagı sokuyor herifin birine. o sırada birisi de kamerayla olayı goruntuluyor. dur cekme, istemiyor adam cekmeni mi diyecegiz.?doktorun turbanlı olarak gorev yapması yasak. bu yasagı eleştirirsin, eleştirmezsin. dogru bulursun/bulmazsın, o baska mevzu. ama bir suç var mı ortada, var.
hah bunu kim söyleyecek diye bekliyordum. türbanlı doktoru şikayet edeceğin kurumu gazeteci sanırsan her muameleye de hazır olman gerekir. işgüzarlık ve provokatörlüğün sonu yoktur. orada ihlal edilen bir yasa varsa gerekli merciler bellidir.ayrıca haber başlığına bakalım. doktor türbanla çalışıyordu değil türbanlı doktor gazeteciye çaldırdı. sen o bireyi doktor olarak ve devletin hizmetinde olan biri olarak görüp değerlendirmeye başladığın noktada haberi de böyle yazmazsın.ama kim ordubozanlık yapıp memlekete nifak tohumu serpecek.rica ederim arrogante keşke eleştirilen doktorun gazeteciye saldırması değil de türbanlı olması idi. de bizde destekleseydik.
özel hastanelerde türbanlı çalışan doktorlar var, kimse de şikayetçi değil bundan, çekme fotoğraf dediyse doktor çekmeyeceksin fotoğrafçı kardeş, çekersen yanlış olur…arrogantenin verdiği örneklerin bu konuyla alakasını bulamadım.
mansonilized haberin yanlı yapıldıgı, olayın provoke edildigi konusuna katılıyorum. dedigin gibi keske senin dedigin sekilde yapılsaydı haber. fakat siz (kop ve sen) olayı tacizci gazeteci – masum vatandas ekseninde degerlendirdiginiz icin o ornegi verdim ve o ornek guzel bir ornek.evet, bir yasa/kural ihlali varsa, gerekli mercilere basvurulmalı ama suçun belgelenmesi mevzusu var burada.bu arada bu ihlali yapan o kadar cok saglık ocagı dispanser var ki. saglık bakanlıgı bu olaylara nedense pek el atamıyor/atmıyor/atmak istemiyor.aksamın haberi;
‘TUTUCU’ semt olarak bilinen Fatih’in Çarşamba Mahallesi’ndeki Merkez Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi Dr. Hatice Daşdan, Verem Savaş Dispanseri Sorumlu Hekimi Dr. Türkan Aslan, Esenler Kazım Karabekir Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi Dr. Ruken Dişci, Esenler Kemer Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi Havva Çoşan Karabağ, Yenibosna Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi Dr. Fayrunissa Can, Göztepe Yüzüncü Yıl Sağlık Ocağı, Esenler Yüzüncü Yıl Sağlık Ocağı, Tepeüstü Sağlık Ocağı, Alibeyköy Akşemsettin Sağlık Ocağı, Yenibosna Çobançeşme Sağlık Ocağı, Edirnekapı Atik Mustafa Paşa Sağlık Ocağı, Vakıf Gureba Hastanesi Nöroloji Servisi’ndeki ve Haseki Pediatri Klinliği’ndeki bazı doktorlar da türban yasağına uymuyor.
yani gazeteci, suçu/ihlali belgelese de bir sey olacagı yok.
Önemli olan suçun arkasına takıyye ile gizlenmek, hukuğu sadece kendine yarıyorsa sevmek… Bunun en tehlikeli boyutunu polis teşkilatı ile olan ilişkilerinizden anlayabilirsiniz…
gazeteci tacizcidir evet ama karsısındaki masum vatandaş değil kopanisti. suç işleyen bir devlet memuru..yineliyorum bir onceki yorumda yazdıgımı. doktorun turban takması suç olmalı mı / olmamalı mı konusunu tartısmıyorum su an. ama su anda suc bu.
bi yere varamayız arrogante, uzar gider bu böyle,benim onayım olmadan fotoğrafımı çekecek olan gaztecinin ağzını burnunu dağatır mıyım? evet dağatırım. ha suç mu olur? gider şikayet ederse o zaman hukuk bakar ona
evet uzar gider..bosver.zaten artık bu tür tartışmalara girmeyi bıraktım. cok ender kendimi tutamıyorum ve bir seyler soyluyorum/yazıyorum. ne soylersen soyle her iki taraf kendi turkusunu soylemeye devam ediyor. bir o soyluyor, bir sen soyluyorsun. sonuc mu? sonuc yok. bir sure sonra zaten üsluplar da degisiyor. duzgun ve saygılı tartışma ortamı kalktıktan sonra da bir anlamı zaten yok bu işlerin. sen çirkinleşiyorsun, o daha da çirkinleşiyor..bu boyle gidiyor..
Tüm Dünya Haberlerini Okumak İçinÖnceki Haber Sonraki Haber18 Mart 2008Almanya’da türbanlı öğretmene retA.A.Almanya’nın Mannheim kentindeki Baden-Württemberg Eyaleti İdare Mahkemesi, derslere başörtüyle girmek isteyen 68 yaşındaki Müslüman Alman kadın öğretmenin bu isteğini reddetti.Mahkeme, öğretmenin dini inancından dolayı başörtüsü taktığı için okullardaki tarafsızlık ilkesine aykırı hareket ettiğine karar verdi.Eyalet İdare Mahkemesi, bu kararla, daha önce Stuttgart İdare Mahkemesinin, eyaletteki rahibelerin de kendi kıyafetleriyle devlet okullarında çalışabildiğine işaret ederek, bu nedenle söz konusu öğretmene başörtüsüyle derslere girebilme izni veren kararını kaldırmış oldu.Bu kararla bir üst mahkemede temyize gidilmesine de izin vermeyen mahkeme, ancak karara karşı Federal İdare Mahkemesinde şikayette bulunulabileceğini açıkladı.Almanya’da 1973 yılından bu yana öğretmenlik yaptığı belirtilen, adı açıklanmayan öğretmenin 1995 yılından bu yana başörtüsü taktığı belirtildi.
Alman irticaci ogretmen, Turk irticaci doktor…gazeteciler bu ara bunlardan ekmek yiyor demek…ay bunlar okuyup ufleyip eve yollarlar gibi banal bi espri yapasim geldi…
çok doğru şeyler söylenmiş. düşüncelerimizden yazıya dökemiyecek kadar kabiliyetimi(zi) aşan şeyler ifade edilmiş.sadece şu linki ekleyip. gazeteciye saldıran? doktoru ve izinsiz fotoğraf çeken muhabiri kınayarak sözlerimi bitirdim.
kendini çok kaptırmışlardan biri milliyette çıkan bu haberin altında yorumda bulunuyor;
Elbet bu topraklar uğruna kanlar döküldü ve gerekirse gene dökülecek. Senin gibi aydın bir gazetecinin parmağı incinmiş çok değil. Sen böyle bir haberi haber yaparak bizleri aydınlatıyorsun. İzmirliler bu savaşta en çok mücadele vermiş insanlar. Emin ol incinen parmağın şeriatın kafasına bir balyoz gibi inecek ve artık o doktor edasıyla orda oturamayacak. Utansınlar bu topraklarda bu şekilde davrandıkları için. Acını paylaşıyor ve bu insanlardan artık kurtulacağımızdan dolayı seviniyorum.
işbu şaşırmış insan… bu komik haberi; savaşlarımızla ve dökülen kanlarımızla bağdaştırırken utanmamış olsa gerek…
bir baska munasebetsiz de soyle demis, iki ustte verilen linkin altına;
Cennet ucuz değil cehennem dahi luzumsuz değil.diyor alim.Ayette ise ; Onlar sizi bakışlarıyla boğmak isterler. Buyurur rabbimiz. AAAAAAAAAhh gardaşlarım sabır.sabır. Bazan öyle oluyorum ki ah diyorum keşke kıyamet kopsa da onların elpençe bekleşirken cehennemin homurtusu na karışan anırmalarını görsem diyorum. ama cehennemi ağzına kadar dolduracam diyor rabbim.Sabredin dardeşlerim birdaha dönüşü olmayan imtihanı zamanı iyi kullanalım.
TESETTÜRE UYGUN TIP FAKÜLTESİ- Sevgili yavrularım. Cezm-i Âlem Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne hoş geldiniz. Burada size ilm-i tababetin ve kâinatın sırlarını öğreteceğiz. Özellikle kızlarımız için söylüyorum; tıbbiyede çekinmek olmaz. Dileyen başına hiç çekinmeden türban takabilir. Şimdi, bu bir erkek kadavrası oluyor. Paltonun üzerinden kolayca görülebileceği gibi, akciğerler şu bölgede bulunuyor.Mide ise nah şu düğmenin altında.Bu yamanın olduğu yerin tam altında ise karaciğer bulunuyor. Fakat bizim konumuz bu değil; bugün idrar yolları ile ilgili bir çalışma yapacağız.- Avvvv, avvvv …- Hemen celallenmeyin. İdrar yoları ile ilgili çalışma yapacağız dediysek, adamı soyup şeyi üzerinde çalışacağız demedik.Şimdi nazarî olarak meseleyi ele alırsak, şu burunu ‘şey’ farz edelim …- Pipisi.- Sana sormadık fahişe kılıklı şey! Erkeklerin yanında müsaade almadan konuşmayı sana kim öğretti?- Ama hocam …- Sus, sus! Hocalar götürsün seni. Maden konuşacaktın, niye geldin bizim okula? ODTÜ’ye git, İTÜ’ye git.Ne diyorduk? Burnu pipisi farz ediyorduk, değil mi? Şu burun deliklerinin yer aldığı şişlik kısımları da ne oluyor o hâlde?- Taşşş*k …- Kahpe! Sana soran oldu mu? Git şu köşede elli kere gül suyu diye bağır.Şimdi ameliyata geçebiliriz. Hastanın başı kesinlikle kıbleye dönük olmalı.- Ama oksijen maskesi ve yaşam destek cihazı diğer tarafta kalıyor.- Sen gülsuyu demeye devam et.Şimdi burnu hastanın dolmakalemi farz ediyorduk, burun deliklerini de hastanın şeyleri, değil mi?- Benim kafam iyice karıştı hocam.- O zaman benden günah gitti. Kızlar arkanızı dönün. Hastanın şeyini şey edecez.- Biz de bakalım hocam. Bir şey öğrenemiyicez yoksa.- Öğrenip de naapacaksınız karılar? Sizi fahri doktor yapıcaz zaten. Doktor olup da hastanın orasına burasına bakmak bir ehli namus kadınına yakışır mı? Zinaya girer vallah. Ölü de olsa göz zinasına girer. Doktor falan dinlemem. Mesela ben karıma erkek şeyi seyrettirmem kardeşim. Ya adamınki, af buyuuurun, eşek şeyi kadarsa? Sonra mukayese … Filan … Günah işte ulan! …- Kadınlar kime gösterecek peki hocam?- Kadınlar kadın doktora gösterebilir ancak.- Ya doktor lezbiyense?- Sen sus zilli! Ne dedi bu?- Yani sevicilik hocam. Yani kadın kadına … Duymadınız mı hiç?- Bunları öğrenmek iş değil. Bizim işimiz millî şeylerin ışığında vatanına, dinine, imanına faydalı tabip yetiştirmek.- Ama hocam, Hipokrat yemini edicez sonuçta. Bakmazsak olmaz.- Kim demiş? Hipokrat kim oluyor yahu? Allah’ın yemini dururken Hipokrat’ın yemini kaç para eder? Bak, ben size bir yemin metni hazırladım bile. Bundan kelli böyle yemin edeceksiniz.’Karşı cinsten olan hastalarıma el sürersem;’Yanında eri olmayan hastalarıma derece sokarsam;’Allah beni çarpsın, ağzımı burnumu ters döndürsün, zürriyetimi kurutsun.’- Peki, ya kaba etine iğne yapmak lazım gelirse?- İğne olmaz. Hastayı uyutmak istiyorsanız benim çoraplarımı koklatın.- Peki, açık kalp ameliyatında ne yapacağız?- Haa, şimdi bakınız, kalp ameliyatları uzun sürer. Sabah namazı ile öğle namazı arasında bismillah denilip hastanın içine girilir. Sonra ne yapılır?- Kalbe inilir.- Hayır, kâfir! Öğle namazına gidilir. İkindiden sonra ameliyata girilir. Yatsıya kadar hasta iyileşmezse ‘Allah verdi, Allah aldı,’ denilir.Eveeet, şimdi gelelim bu kadavra üzerindeki tetkiklerimize. Kadavranın donu var, değil mi?- Evet hocam.- Bakalım … Aman yarabbi, bu don da ne böyle? Üzerinde dil resmi var. Kenarında da çıngırak.- Bu donlar yeni moda hocam.- Çabuk çıkartın şu donu. Kızlar türbanlarınızı ters çevirin. Rezalet bu, rezalet! Ahhh … Ahhh kalbim …- Hocam! Hocam kendinize geliniz. Hoca hastalandı, çabuk tedavi edelim.- Çekilin yanımdan! Dokunmayın bana! Ben canımı sokakta bulmadım. Elini süreni yakarım. Houston’a gidip ameliyat olmam lazım. Beni De Bakey’e emanet ediniz.Yazan:Gani Müjde
bir “ortak akıl” yolu olmalı. madem herkes her iki durumdan da şikayetçi. hem madem dindarım diye diğer insanları cehennemde tahayyül edenlerden tiksinmiş olarak. hem madem şeriat geliyor yollu hezeyanlarla her dinini yaşamak isteyeni kisveleyenlerden bıkmışız. o zaman bir ortak akıl yolu olmalı.lafa gelince özgürlük işe gelince başka şey olmamalı.devletin kuralı var kaidesi var deyip daha sonra şartlar zorlanmamalı.madem “insanlar eşit”, madem “halklar kardeş”, madem cumhuriyet evlatlarıyız, madem demokrasiyle yönetiliyoruz. o zaman bir “ortak akıl” olmalı.insanı insan olduğu için değer veren, simgelerine değil kişiliğine dikkat eden olmalıyız.türban bir simge mi değil mi? asıl soru türban bir silah mı değil mi?türban bu çağda bir silah, 12 eylül ile başörtüsünün adı olmuş türban. sonra olmuş simge.iki elde de aynı silah birbirlerini vurmaktalar.birisi türbanı laiklik şarjörüyle beslemekte, diğeri temel hak ve hürriyet ile temizlemekte. ama iki taraf içinde bir silah.peki mağdur kim.mağdur; tercihini dinin belki 100 lerce kaidesinden biri olan türbanı kullanmakda seçmiş olan. işte anasından bahtsız doğma diye birşey varsa odur bahtsız doğan. çünkü örtüsü çarpık bir zihniyetleştirmenin temel kalesidir karşı taraf için, kendi tarafı içinde bir numaralı savunma sanatı.peki türbanlı bir kişiden daha karanlık zihniyete sahip bir er kişi için nasıl bir tedbir konacak. bir ara sakal bıyık da yasaktı. sanırım sakal sünnet diye ondan da elini çekti diğer taraf.NOT: sarsak kelimelerle kurduğum çürük cümlelerimden cımbızla değil makasla bile istediğiniz kadar zihni ve fikri açık bulabilirsiniz. tercih sizin. kolay gelsin. ama isterseniz boşver ne yazmışsa yazmış da diyebilirsiniz.seçim sizin. kolay gelsin…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ya ne var bunda yamanlar denen kurumlar fetoşun, tabi türbanla çalışcekler, oranın kurumsal kimlikleri bööle, kıyafet yönetmeliği de böyle mini etek giycek hali yok ya, allaa allaaa
fettosun Siriuslu Alien Askerleri halka karsi 1-0.:-DDDDurmayin, saldirmaya devam.
fetoşun kurumu da olsa izin almadan fotoğraf çekemez, yanlış şeyler bunlar hele ki 15000 yıllık geçmişi olan kadınların kurduğu bi şehirde…
gazetecilere yasak mi yani, kutsal bi mekan miymis burasi, ya da ozel hayati rencid eeden ya da milli guvenlik problemi yaratan?
fotoğrafının çekilmesini istemeyen kişinin fotoğrafını çekemezsin, çekersen zorbalık olur,izmir gibi medeni bi şehre yakışmaz bu,fetoşun tesislerinde bu durumu illa fotoyla ispat etmeye gerek yok, ona ait bütün sağlık kurumlarında ve okullarda çalışanlar türbanlıdır, bunu bilmeyen mi var da gazateye basacak illa ki
ben bilmiyordum. Fettoslarin ozel tesisi oldugunu bile bilmiyordum!
senin bilmediğin bişeyin olduğuna beni inandırmazsın clicia
abi ben gazeteciye saldıran binlerce türbansız örneği de verebilirim ama boşuna olduğunu bildiğimden vermeyeceğim.
misâl : geçende teoman sarhoş fotorafını çekmek isteyen gasteciye bi kodu, herifin surat daaldı valla…
ha yani. mesela yıllarca arenada uğur dündarın girdiği imalathane, fabrika vb bekçisi çekmeyin ulan diye saldırdı tekme tokat girdi. ama türbanlı olmayınca ger şey serbest tabi. bunu diyebilirdim. ama boşuna olduğunu bildiğimden demeyeceğim.
valla bu örnekler çoğaltılabilir manson,örneğin benim burada kişilerin onayını almadan herkesin adını soyadını yazmam ne derece doğru olur gibi bişey bu.clicia ya kalırsa burası kutsal mekân değil, özel hayat mekânı da değil, askeri sır da saklanmıyo, e öyleyse söylenebilir midir..
iyi de mevzu gazeteciye saldırı olayı degil ki, turbanlı doktor…! suç işleyen birinin tespiti ve suç işleyenin tepkisi..o zaman bir ornek de ben veriyim. bir kavga anı, adam cekip bıçagı sokuyor herifin birine. o sırada birisi de kamerayla olayı goruntuluyor. dur cekme, istemiyor adam cekmeni mi diyecegiz.?doktorun turbanlı olarak gorev yapması yasak. bu yasagı eleştirirsin, eleştirmezsin. dogru bulursun/bulmazsın, o baska mevzu. ama bir suç var mı ortada, var.
hah bunu kim söyleyecek diye bekliyordum. türbanlı doktoru şikayet edeceğin kurumu gazeteci sanırsan her muameleye de hazır olman gerekir. işgüzarlık ve provokatörlüğün sonu yoktur. orada ihlal edilen bir yasa varsa gerekli merciler bellidir.ayrıca haber başlığına bakalım. doktor türbanla çalışıyordu değil türbanlı doktor gazeteciye çaldırdı. sen o bireyi doktor olarak ve devletin hizmetinde olan biri olarak görüp değerlendirmeye başladığın noktada haberi de böyle yazmazsın.ama kim ordubozanlık yapıp memlekete nifak tohumu serpecek.rica ederim arrogante keşke eleştirilen doktorun gazeteciye saldırması değil de türbanlı olması idi. de bizde destekleseydik.
özel hastanelerde türbanlı çalışan doktorlar var, kimse de şikayetçi değil bundan, çekme fotoğraf dediyse doktor çekmeyeceksin fotoğrafçı kardeş, çekersen yanlış olur…arrogantenin verdiği örneklerin bu konuyla alakasını bulamadım.
mansonilized haberin yanlı yapıldıgı, olayın provoke edildigi konusuna katılıyorum. dedigin gibi keske senin dedigin sekilde yapılsaydı haber. fakat siz (kop ve sen) olayı tacizci gazeteci – masum vatandas ekseninde degerlendirdiginiz icin o ornegi verdim ve o ornek guzel bir ornek.evet, bir yasa/kural ihlali varsa, gerekli mercilere basvurulmalı ama suçun belgelenmesi mevzusu var burada.bu arada bu ihlali yapan o kadar cok saglık ocagı dispanser var ki. saglık bakanlıgı bu olaylara nedense pek el atamıyor/atmıyor/atmak istemiyor.aksamın haberi;
yani gazeteci, suçu/ihlali belgelese de bir sey olacagı yok.
evet bu olayda gazeteci tacizcidir, suç varsa belgelemek gazeteciye düşmez, fotoğrafsız da haber yapabilirdi,
Önemli olan suçun arkasına takıyye ile gizlenmek, hukuğu sadece kendine yarıyorsa sevmek… Bunun en tehlikeli boyutunu polis teşkilatı ile olan ilişkilerinizden anlayabilirsiniz…
gazeteci tacizcidir evet ama karsısındaki masum vatandaş değil kopanisti. suç işleyen bir devlet memuru..yineliyorum bir onceki yorumda yazdıgımı. doktorun turban takması suç olmalı mı / olmamalı mı konusunu tartısmıyorum su an. ama su anda suc bu.
bi yere varamayız arrogante, uzar gider bu böyle,benim onayım olmadan fotoğrafımı çekecek olan gaztecinin ağzını burnunu dağatır mıyım? evet dağatırım. ha suç mu olur? gider şikayet ederse o zaman hukuk bakar ona
evet uzar gider..bosver.zaten artık bu tür tartışmalara girmeyi bıraktım. cok ender kendimi tutamıyorum ve bir seyler soyluyorum/yazıyorum. ne soylersen soyle her iki taraf kendi turkusunu soylemeye devam ediyor. bir o soyluyor, bir sen soyluyorsun. sonuc mu? sonuc yok. bir sure sonra zaten üsluplar da degisiyor. duzgun ve saygılı tartışma ortamı kalktıktan sonra da bir anlamı zaten yok bu işlerin. sen çirkinleşiyorsun, o daha da çirkinleşiyor..bu boyle gidiyor..
Alman irticaci ogretmen, Turk irticaci doktor…gazeteciler bu ara bunlardan ekmek yiyor demek…ay bunlar okuyup ufleyip eve yollarlar gibi banal bi espri yapasim geldi…
Ne demezsin, ne demezsin…
aslında soğukkanlı olmalıydı doktor hanım kızımız… büyükleri ne kadar iddialı ve cüretkar… iyi ders alması lazım partisinden…
çok doğru şeyler söylenmiş. düşüncelerimizden yazıya dökemiyecek kadar kabiliyetimi(zi) aşan şeyler ifade edilmiş.sadece şu linki ekleyip. gazeteciye saldıran? doktoru ve izinsiz fotoğraf çeken muhabiri kınayarak sözlerimi bitirdim.
kendini çok kaptırmışlardan biri milliyette çıkan bu haberin altında yorumda bulunuyor;
işbu şaşırmış insan… bu komik haberi; savaşlarımızla ve dökülen kanlarımızla bağdaştırırken utanmamış olsa gerek…
bir baska munasebetsiz de soyle demis, iki ustte verilen linkin altına;
o da şaşırmışın değişik bir versiyonu… dicek söz yok tabi…
bir “ortak akıl” yolu olmalı. madem herkes her iki durumdan da şikayetçi. hem madem dindarım diye diğer insanları cehennemde tahayyül edenlerden tiksinmiş olarak. hem madem şeriat geliyor yollu hezeyanlarla her dinini yaşamak isteyeni kisveleyenlerden bıkmışız. o zaman bir ortak akıl yolu olmalı.lafa gelince özgürlük işe gelince başka şey olmamalı.devletin kuralı var kaidesi var deyip daha sonra şartlar zorlanmamalı.madem “insanlar eşit”, madem “halklar kardeş”, madem cumhuriyet evlatlarıyız, madem demokrasiyle yönetiliyoruz. o zaman bir “ortak akıl” olmalı.insanı insan olduğu için değer veren, simgelerine değil kişiliğine dikkat eden olmalıyız.türban bir simge mi değil mi? asıl soru türban bir silah mı değil mi?türban bu çağda bir silah, 12 eylül ile başörtüsünün adı olmuş türban. sonra olmuş simge.iki elde de aynı silah birbirlerini vurmaktalar.birisi türbanı laiklik şarjörüyle beslemekte, diğeri temel hak ve hürriyet ile temizlemekte. ama iki taraf içinde bir silah.peki mağdur kim.mağdur; tercihini dinin belki 100 lerce kaidesinden biri olan türbanı kullanmakda seçmiş olan. işte anasından bahtsız doğma diye birşey varsa odur bahtsız doğan. çünkü örtüsü çarpık bir zihniyetleştirmenin temel kalesidir karşı taraf için, kendi tarafı içinde bir numaralı savunma sanatı.peki türbanlı bir kişiden daha karanlık zihniyete sahip bir er kişi için nasıl bir tedbir konacak. bir ara sakal bıyık da yasaktı. sanırım sakal sünnet diye ondan da elini çekti diğer taraf.NOT: sarsak kelimelerle kurduğum çürük cümlelerimden cımbızla değil makasla bile istediğiniz kadar zihni ve fikri açık bulabilirsiniz. tercih sizin. kolay gelsin. ama isterseniz boşver ne yazmışsa yazmış da diyebilirsiniz.seçim sizin. kolay gelsin…