Yazara göre tescilli fahişelerle tescilsiz fahişeler arasındaki ayrımı netleştirmek imkansız duruma gelmiş bulunmaktadır.Tek tanrılı dinlerden önce eski tapınaklarda kutsal sayılan fahişeler nedense artık taşlanıp toplum dışına itilmektedirler. Yargılama kriterlerinde herhangi bir netliğin bulunmadığı düşünülmektedir. Şöyle ki:İnsanın düşüncelerini, ruhunu,ilkelerini ve bedenini satması arasındaki farkı yazının sahibi bir türlü netleştirememektedir. Her gün yalakalık yapan, bir tarafı yemediği için düşüncelerinin tam tersini söyleyebilen insanlar kendilerini çatır çatır satarken , neden sadece bedensel satışlar kaale alınmaktadır..yani bu satış işlemleri konusunda feci bir kayıt dışılık söz konusu değil midir?Ülkedeki evli çiftler büyük bir tutkuyla ve aşkla mı sevişmektedir? Evliliğin uzun vadeli projeksiyonlarını ya da çıkarlarını gerçekleştirme amacıyla iş olsun diye gerçekleştirilen sevişmelerin sayısının bedensel satışlara oranı acaba kaçtır?Evlenmek üzere olan insanların hayırlı kısmet fizibilite çalışmalarında, damat adayının aktif pasif yapısının finansal analizi sürecinde, nakit girişlerini hesaplayan genç kızlarımız fiyatlama çalışmalarında hangi “kutsal” değerler çerçevesinde çalışmalarını yürütmektedirler?Peki dönmeler neden mağdur edilmektedir? Bu insanlar hayat karşısında kimsenin gözünün yemeyeceği bir kimliksel dönüşümü gösterme cesaretini kendilerinde bulmamışlar mıdır? Kaç insan içinden gelen dürtülere bu kadar büyük bedeller ödeyecek kadar kulak vermeyi becerebilmektedir? Kim daha çok kendi olma cesaretine sahiptir, bu kişilerle beraber olduktan sonra ‘ama hayatım’ diyerek karılarının önünde süt dökmüş kediye dönen erkekler mi, eşcinseller, travestiler, dönmeler mi?Kaç kadın kadınlığının bir dönme kadar farkındadır? Bedeninin her yanını yeniden oluşturup sonuna kadar sahiplenen ve “bu beden bana ait” diyebilen kaç kadın vardır? Ya da sürüden ayrılma cesaretini gösterebilen kaç kişi vardır? Kaç kadın bu insanlara bu abaza memleketinde kendilerini tecavüzden kurtardığı için teşekkür etmeyi aklına getirmiştir?Herkesin her şeyini sattığı bu ortamda yazar kafası karışmış bir şekilde ortalarda dolanmakta ve neyin hesabını kime göre tutacağını bir türlü saptayamamaktadır. Yazara göre fahişelik kriterlerinin yeniden gözden geçirilerek belirlenmesinde büyük bir kamu yararı bulunmaktadır.Kamuoyuna saygıyla duyurulur…
yorumlar
iyi fahişe vardır, kötü fahişe vardır.
zevk için yapan vardır, para için yapan vardır, hatta zorla yaptırılan vardır.
Tıpkı evlilik vardır, evcilik oyunu vardır, ve zola evlendirilenler olduğu gibi.
Ya da ne bilim kendini başka bir cinsiyette hissedip, cesaret ile adım atanlar olabildiği gibi, kendi cinsiyetlerinde yaşadıkları huzursuzlukları sırf başka cinsiyete geçerek yaşamak istemeyenlerin korkaklıkları gibi.
Bu yüzden ben genellemelere karşıyım.
romain gary abim “onca yoksulluk varken” adlı romanında fahişeleri kendilerini savunanlar olarak tanımlamıştır, vücutlarını erkeklere karşı savunanlar, hayata karşı savunmada olanlar, bu tanımlama da tarafımca benimsenmiştir. bir de ayıp satanlarda değil alanlardadır(isveç atasözü).
Yazar, tescilli ve tescilsiz fahişeler arasındaki farkı netleştirmenin imkânsız olduğunu gördüğü halde yazısını bu ayrımın yapılmasının kamu yararına olacağını söyleyerek bitirerek, mantık hatası yapmaktadır.
Fahişelik modern(!) toplumun saygı duyacağı bir kavram değildir. Gizlice yapılacak, hasıraltı edilecek, ehlinden öğrenilecek ve asla gerçekten bu meslek ismi altında yapıldığını kabul edilmeyecek bir olgu halini almıştır.
Ancak bunun tek tanrılı dinler zamanı ile günümüz toplumunu aynı taban altında karşılaştırmaya imkân vermediği açıktır.
Cevap arama ihtiyacı üzerine yazılmış bu blog’a çok sağlam cevaplar verilebilir fakat netleştirilmesi gereken ve yazıda tüm çıplaklığıyla yargıya varılmayı engelleyen geniş bir konu yelpazesi vardır :
Tartışılan hangisi ? Konu sex olarak adlandırılmış ama boyut çok geniş . Popüler olacak bir yazı girme çabası içindeyse yazar, bu cevap kâfi olacaktır ancak derinliği olan bir tartışma ortamı yaratmaksa amacı, yazının daha net yargılarla / sorularla sonlandırılabilmiş olması gerekmektedir.
calisiyorum ve surekli bulunduum ortami gozlemliyorum. hala cozemedim. garip…
naaptın hoca? neyi gözlemleyip neyi çözümleyeceksin orada:)
ben olsam ne bileyim, sümerlerin peşine düşüp 12. gezegeni gözlemeyi tercih ederdim yani, o anlamda.
gelmesin üstüme gay polemikler şimdi.
blog değinecek gibi olduğu yerden dolayı hoşuma gitti. gel gelelim, fahişeliğin evlilik ile benzeştirilmesi beni üzüyor açıkçası. bunun yerine, bedeninin üzerinden para kazanan diğer kişilere örneklemeler yapılsa daha iyi olur. çünkü evliliği bir meslek olarak görmüyoruz henüz. fahişelik neden ayıp? önce bunu sormak gerekiyor, cinsellik içeridiği için ise, cinsellik içeren her şey ayıp mıdır diye soracağım çünkü. yoksa bunun para karşılığı yapılması mıdır ayıp olan? yoksa ayıp, bedenini para karşılığı kullandırmak mıdır?
para karşılığı beden kullandırmak ayıp ise, hamallar neden ayıpçı değildir?
para karşılığı cinsel tatmin sağlamak ayıp ise, manken güruhunun yüzde doksanı bu ayıbın içinde neden değildir?
blogger arkadaşın burada sorgulamak istediği toplumun değer yargıları mıdır yoksa? phx de bu çok konululuğa dem vurmuş. ama modern toplumun kabul etmeyeceğini söylemiş, ordaki ünlem işareti, toplumumuzun aslında modern olmadığına dair bir işaret midir? eğer böyleyse “modern toplumlar fahişeliği kabul eder” gibi bir çıkarsama yapsak kabahat midir?
yoksa, sadece modern toplumların fahişeliği kabul etmeyeceğini mi söylüyorsunuz? eğer böyleyse neden kabul etmeyecekmiş? ve modern ne demek oluyor? modern toplum naıl oluyor? modernlik renkli ekranı olan cep telefonlarıyla mı ilintilidir? yoksa, çağcıl olmak mıdır sorun olan? eğer ilki ise modernlik, milyarca yıldır hiç modern olamamışmıydık? şimdi modern miyiz? yok ikincisi ise her çağ kendine göre modern olmuyor mu zaten?
cinsel seçimin ahlaksızca eleştirilmesi apayrı bir denyoluktur. uzun yıllardan bu yana, yaptığı hiç bir işte doğaya uyum sağlayamayan insan toplumunun, cinsellikte doğaya uyum sağlama çabasının altında tek neden görebiliyorum, oda, erkek olmanın matah bir bok sanılmasıdır.
benim tüm bu konulu tartışmalardan anladığım şudur;
düzülmek ayıptır, düzmek mübah.
ancak dikkat edilmesi dereken düzüşenlerin kim olduğu ve naıl bir çatı altında düzüşüldüğüdür. eğer düzülen, yakınımız, sevdiğimiz, düzdüğümüz ise, bu ayıp değildir. bir başkasının düzdüğü yabancı, ayıplara boğulmuştur. fahişe ile birlikte olan erkek ayıp bir şey yapmamıştır ancak fahişe terbiyesiz bir fahişedir artık. bu kız arkadaş içinde geçerlidir, kız arkadaşı ile düzüşen erkek çocuğu sevgilisinin “benim hayatım istediğim gibi yaşarım” tavrına hayran olsa da, kız ondan ayrılıp bir başkası ile istediği gibi yaşamaya başladığında fahişe olur.
açıkçası, tezimin başlığını bold yaptıysamda, burda boldlaşması gereken birden fazla kavram olduğu açıktır. bence, bu gibi konular hakkında kanaate varmadan önce, vereceğimiz kararların hangi değerlerin süzgecinden geçetiğini iyi görmemizdir.
düşüncelerimi pek iyi toparlayamadım gibi gelebilir, ama isteyen çıkarsa beraber çeki düzen verebiliriz tabi.
inan bana, gozlemlenecek o kadar cok sey var ki…
is arkadaslarimdan birisi grafikte okuyo. o da benim gibi, suratinda bi’ tebessumle izlio cevresinde olan biteni. beraber “biriktirip; yazalim, cizelim” diyoruz. her gun yeni bisii oluyo.
meshur olursak imza istersin di mi? :oP
Perge’de gezerken tarih hocamız “İşte burası da genelev” diyince kopmuştum. Sonra da “Çocuklar fahişelik en eski meslektir” demişti hocamız. O gündür bi garip bakarım fahişelik olayına.Konuya bir boyut getiri belki diye paylaşayım dedim.
Hepimiz sürekli onaylanmaya çalışırken, babanın birine küfür ederken söylediği şeyi olmak eminim kolay değildir. Açıklasa bir dert, açıklamasa bir dert… Bu dertlerle uğraşmak yetmiyormuş gibi kendini en rahat hissetmen gereken yerde bile “gözlemlen”…
bi’ erkek tarafindan onuru incitilip, kalbi kirilan ve barin ortasinda tipki bi’ kadin gibi gozyaslari ve hickiriklarla icki bardagina gomulen bi’ transeksuelin olusturduu, uzerinde dusunmeye deger bi’ tablo deil midir?”melike, pecete ister misin?”li yakinliklar, onu nereye goturur?benim gozlemlediim, bi’ gayin poposunu nasil salladii, nasi’ goz suzduu vs. olmadii icin, gozlemleyen olmaktan hic raatsizlik duymuyorum gözünüsevim.
alırız tabii de ne bileyim zor işler bunlar bence.
anlaamıorum ki..hem yatıcağın adamı kendin seçiosun bi de üstüne para alıosun..gaayet güseL bişi:))
En yakın geneleve gidilip, söylenilenler test edilecek.