* Gürcistan’daki Acaristan (Acara) Özerk bölgesi, 1921 Kars Antlaşması* Azerbaycan’a bağlı Nahçivan Özerk Cumhuriyeti, 1921 Kars Antlaşması* Batı Trakya bölgesi, 1923 Lozan Antlaşması* Hatay, 1937 Milletler Cemiyeti* Kıbrıs, 1959 Londra antlaşması* Ufukta bir garantörlük daha mı var dersin?
yorumlar
Baker raporunun açıklanması beklenirken, Birleşik Devletler Irak’tan ufak ufak kaçmanın yolunu yapıyor. Rumsfeld’in pışpışlanıp Gates’in dışişleri bakanlığına gelmesi ile savaştan önce lafı dinlenmeyen Türkiye’ye bir şans daha verildi.Türkiye, RTE’nin İran ve Suriye gezilerinde, Kuzey Irak’ın müstakbel Güneydoğu Anadolu Federasyonu’na bağlanması için yoklama çekiyor. Araplar’ın bu işe bozulacağı kesin, Sevda Tepesi yeter mi acaba gönüllerini almaya 😕
Eyvallah serdar sabri.
Garantörlük söz hakkınızın olmasıdır. Fiziki sınırlarınızla, siyasi sınırlarınız farklıdır. Düne kadar size ait topraklarda şimdi başka bir bayrak dalgalanıyor olması orada sözünüzün geçmeyeceği manasına gelmez. Bunun için ister bir anlaşma yapılsın ister yapılmasın ülkenin doğal koruma sınırları fiziki sınırlarınızdan çok ötede başlar. Bizde bazı kendine aydın diyen cahiller ve satılmışlar bırakın bu ileri karakolarda siyasi borumuzu öttürmeyi, fiziki sınırlarımızdan bile vazgeçelim, parça parça verelim kurtulalım hesabı gütmekteler. Çevremizdeki komşu devletler henüz kendi kendilerini yönetme durumunda değiller. Onlar üzerinde birisinin borusu ötecekse bu bu gün olduğu gibi ingiliz, fransız, amerikalı, alman, rus, olmamalıdır. Eğer onlara bırakırsanız bu devletlere zorla bugün olduğu gibi “demokrasi” getirmeye kalkarlar. Eğer burada bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmasaydı yemin ederim bu cetvelle çizilmiş, kukla yöneticilerle yönetilen devletlerin hali daha içler acısı olurdu. Biz büyüklüğümüzü anlayamıyoruz hala. Herkes karşı çıkarken amerika ve ingiltere bizim ab ye girmemiz için niçin ellerinden geleni yapıyorlar? Türkiye’yi siyasi olarak ab ye bağlayıp ortadoğuda at koşturmak için tabiki. Türkiye eli bağlanmadıkça buradaki halklara örnek olmaktadır. Bunu istemezler. Türkiye ab ye yönelmezse, asyaya, ortadoğuya yönelecektir. Türkiye her kimin tarafında olursa o taraf ağır basar bu matematik kadar nettir. Türkiye korkmadan adımlarını atmalıdır, kendi siyasetini uygulayacağının ve bunun engellenemez olduğunun, işaretlerini göstermelidir. Garantörlüklerinin peşini bırakmamalıdır. Çıkarlarından zerre kadar geri adım atmamalıdır. Komşu coğrafyaları ecnebi tayfasının ajanlarına bırakmamalıdır. Bu tayfanın bize dostluğu söz konusu dahi olamaz defaatle ispatlanmıştır.
MİT Müsteşarı Emre Taner “ulus devlet tehdit altında” açıklamasında ne demek istedi? Şunu demek istedi:Türkiye, zamanında Hatay ve Kıbrıs’a orada yaşayan Türkler ve onların hakları için girmedi mi? Kuzey Irak’ta Türkmen savı zayıf kalıyor, peki, Kürtler de Türkiye’nin bir parçası değil mi? Kürtler’i federatif yapı ile Türkiye’nin aslî unsuru yapalım, akabinde Kuzey Irak’taki Kürtler’in ve dahi Türkmen’lerin haklarını korumak için Musul ve Kerkük’e duhûl edelim.Biz yapmazsak karşı taraf aynı şeyi aleyhimize yapacak, 2007 Kerkük referandumunundan önce bir aksiyon alınması gerekiyor.
Arkadaşlar aranızda bilgisi olan vardır belki, yeterli bilgiye sahip olsam, başlık açardım ama burda dile getireyim dedim. Hatay için 2039′ da referandum yapılacağı ve halkın oyuyla kendi geleceğini belirleyeceği, masayada Fransa ile oturalacağı, böyle gizli bir maddenin zamanında Hatay için imzalanan antlaşmada geçtiği gibi bir söylenti var. Böyle birşey var mı? Ya da benim kanaatim biri iyice sıyırmış…
Cumhuriyet gazetesine göre Türkiye’nin Musul-Kerkük’teki garantörlük hakkı ufukta değil, 1926 Ankara Antlaşması’ndaymış.