Cinsellik günümüz toplumları için vazgeçilmez bir arzu nesnesini oluşturmaya devam ediyor.Gariptirki ne erkeğin nede kadının haz aldığı şey cinsel eylemin kendisi değil nasıl olduğudur.Örneğin bir erkek karşısındaki kadının güzelliğinden ve bu kadının kendini bırakarak erilliğin tadını çıkarmasından (sesleri unutmayalım…) inanılmaz haz alır. Bu “An”ların yoğunluğu boşalmayı geride bırakıcağı gibi boşalmadan alınan hazzın katmerlenmesine sebep olur ki asıl haz sürecin kendisidir.Kadınlarda ise (“Ne diyorsun be adam?”ı gönül rahatlığı ile söyleyebilirsiniz).Kanımca asıl haz kendini bu erilliğe bırakma (paralizasyon sonucu) ve bunun bedenine yayılmasına (ki sahiplenme-sahiplenilme ilişkisinide taşır) izin vermekten kaynaklanan bir haz vardır. Kilit kelime “Paralizasyon” süreklilik teşkil ettiğinden doruklarda geçen sürenin kesin bir sonu-zamanı olmadığı gibi coşkunluktan göz yaşı bile dökebilir.Görüldüğü gibi tamamen psikolojik olan “Seks” fiziksel, görsel ve duygusal uyarımlarla şekillenir. Her insanın psikolojisi ayırım gözetmeksizin bu durumlara girip çıkabilir.Kısaca zihnin cinsiyetsizliğinden ve her insanın “Hermafroditos”luğundan bahsetmek mümkündür. Açıklamak gerekirse bir avcının nişan aldığında tuttuğu nefesi, avıyla arasında kurulan o kısacık ama bambaşka hezeyanlarla dolu anda tetiği çekerken hezeyandan paralize olur ki bu durum kadınların aldığı hazza çok yakın düşer fikrindeyim (Ayrıca av-avcı filmlerinin neden romantik düzeyinin yüksek olduğuna ilişkin bkz: Ala Geyik, L’Ours) tıpkı çocukuğumuzda ağaca çıkarken hissettiğimiz o iç gıdıklayıcı ve süreklilik teşkil eden haz gibi.Para kısmına gelince, kimsenin “gerçek”manası ile para için birini öldüreceğine inanamam. Paylaşılan diğer arzu nesnesi gibi görünsede aslen para herkes için farklı anlam taşır. Güzel-Yakışıklı, anlayışlı, insan iletişimi kuvvetli ve akıllı bir zat-ı muhterem paranın getirebileceklerine veya belli başlılarına sahip olacağından paylaşımcı bir karakter geliştirir. Oysaki çirkin,kültürsüz (aptal demiyorum) ve vasat olduğunu düşünen, toplumun ilgisini-beğenisini kazanamayacağını düşünen ve bunu görmüş-yaşamış kişi paraya ihtiras duyar. Bundan kazanımları ile reklamları hayatına taşıyabileceğinin farkına farkına varır, kimseye bu kadar net ihtiras geliştiremez ve “Hayat” bu şekilde anlamlıdır (bunu görür bunu bilir).Burda insanların üstünde bir nesne tanımlaması yapıldığından kitleler can alıp verebilir (ki veriyor).Siz de kabul edersiniz ki bunu hepberaber oluşturuyoruz. Güzel-Yakışıklı, akıllı, kültürlü tanımları doğası gereği “Azınlık” bir kümeyi temsil eder (nadide).
yorumlar
Yazdıkların içinde katılmadığım bir bölüm var. Asıl haz sürecin kendisidir cümlesi. Kadınlar için böyle olabilir. (Ki! Bu da fizyolojik farklılıklardan dolayı). Ancak erkekler için süreç değil, sonuç önemlidir. Çünkü erillik eşittir güç. Güç de ise süreç değil, sonuç önemlidir.Seks de durum böyleyken para mevzusunda ise tam tersidir. Erkeklerdense kadınlar paraya daha çok taparlar. Çünkü erkek zaten toplumsal statü olarak öndedir. Kadın ise öne geçmek, güç elde etmek için paraya gereksinim duyar. Ki! Ben bunun güzellik ve akılla çok ilgili olduğunu düşünmüyorum. Aksine, (yine kadın üzerinden gideceğim) güzel kadın güzelliği ile paraya ulaşabileceğini bilir.Buradaki asıl soru: Para kazanmak istemek kötü müdür? Yoksa bu parayı, her yol mübahtır deyip, kazanmak istemek midir? tehlikeli olan.
Yorumun için teşekkürler.sonucun önemli olduğuna katılıyorum ancak bunun cinsiyetsizliği üzerinde ısrar ediyorum. Yorucu, eğlenceli ve şehvetli anların ardından fark sıfıra iner. Satır aralarını okurken atlanmaması gereken şey ise tüm fantezilerin ve zihinsel imgelerin hep bu meşhur “Süreç”in içinden seçildiği olgusudur. İlla bir ayrım yapmak gerekirse kadının paradan aldığı tatminin erkeğinkinden çok olduğuna katılamam. Zengin ama ilgi görmeyen bir kadının nasıl bir tatminsizlik içinde olduğunu ve evet kadınların paraya bakış açılarında bu konuyu atladıklarının farkındayım, zaten dünyada kadın-erkek para tüketimine bakıldığında “kıyafet, Kozmetik, eğlence, estetik…” ve “Eğlence, teknoloji, araç, mülk…” kavramları öne çıkar. Kadının (ve günümüzde yavaş yavaş erkeğin) kendine yaptığı yatırımın bu kadar öne çıkmasının nedeni taplumsal “Meta”laştırmanın tuttuğu ütopik aynadan kaynaklanıyor ancak pek çok noktada atlanan bir ön kabul durumu peydah oluveriyor.Örneğin ilkokullarda tuvaletlerin ayrılması (Kamusal alan) veya evlerde bu ayırımın gözetilmemesi gibi. Birbirine bu denli yabancılaştırılan kitlelerin gelişiminde modern dünyada izlenen etkisi hep bu yüklemelerin ergenlik sürecine kadar cinslerin tatlı sert nefretini ardından gelen yakınlaşmanın neden bu kadar taraflı ve aşka neden bu kadar ihtiyaç duyulduğunu açıklayabilir belki.Bizi etkileyen hormonların salınım düzeylerini bile bu ve bunun gibi pekçok “Hatıra” tetikler. Sizinde belirttiğiniz üzere sonuç ve hatıra arasında korkunç bir bağlantı var. Sonuçlar doğası gereği nedensellik içerir ve niha-i olandır. “Hafıza” çalışma prensibi gereği bu nedenselliklerden ziyade sonuçları (etkilendiğimiz, dikkatimizi çeken) alır. İnsanın neye dönüşebilirliği veya dönüştürülebilirliği alt başlığını irdelerseniz sürecin yani “Zaman” kavramının ne denli önemli olduğu ve aslen zamanın dışında bir algının ancak “Varolmayana Ergi” ile mümkün olduğunu net bir şekilde görebilirsiniz. Orgazm anı bu varolmayana ergi coşkunluğuna yakın bir kimyasal içerik taşır, düşünceler yerini titremelere bırakır. Sanatında veya cinselliğinde bu sürecin ayırdına varan kişilerin neler yapabildiği insanlık tarihinde mevcuttur.
elini tuttuğunuz anda ,bir erkeğin, hayal gücünün yetişmeyeceği, bir sevişme sahnesinin içinde görebilir kadın kendini..kuaförde saçları yıkanıyor diye, kendini kaybeden kadınlar bilirim..onunla konuşursunuz ve sevişmenin içindedir kadın, eylem olarak değil, ama eylemsel olarak aldığı hazza yakın olarak..erkekte ise sonuç önemlidir evet, çünkü ani bedensel ve hormonel değişimler yaşayan erkektir..bedenini normal seyre getirme arzusudur onunkisi..erkek döl verendir, kadın ise dölleyen..erkek spermini rastgele hemen hemen her kadına verebilir..ama kadın seçicidir.o biricik erkeği seçmek zorundadır…(para kısmınada değinecektim ama uykum gelmiş)