http://boxstr.net/files/download/6511199_jlbov/masal.mp3“Soy beni her damlamla çırılçıplak.Oluşturdun ruhumda bitmeyen bir taslak.Yetmez ki kalemlerime açılan bu yaprak.Sen dök üstüme gene de toprak, toprak…”
Öpüşüyorum aralıksız,Toprağın dinmek bilmeyen yağmuru içine alması gibi…Islandığı anda ortalığı kaplayan sarhoş edici kokusunu içime çekmek gibi…Böyle var oluyorum işte nefesinde…Yağmurun sesine karışan sesimde…Sessimi bastıran,Okyanusun kalbinde…Dinle!Heyecanı dalgaları kıskandıracak coşkuda…Yakamozları, dudaklarına düşen mutluğu anlatır gibi…Sakın durulma!Hırçınlığını yansıtacak seslerde gel-gitleri koyma kumsala…Bırakma ritimsiz izleri ardında…Sakın ritmi bozma!AmaSusma!Akıp giden zamana,Zamana yenik düşen yağmur damlalarına…Yenilmişliğin titreyişinde darmadağın saçların…Yol alırken ellerim saçlarında, ardı sıra bir çift göz izlerken ıslaklığın toprağa düşüşünü…Avuçlarımda bıraktığın su birikintisi…Birikintiyi ummadığın anda ummana çeviren damlalar ve sesini kesmeyi bilmeyen gök gürültüsü…Söyle bana nasıl kurur?Toprağı besleyen sağanak yağmurlar devam ederken…Ateşi söndüren rüzgârlar savururken buram buram kokunu, tüterken hasretin yanıksı alevi yakarken genzimi sensizliğin dumanı…Söyle bana nasıl unutur?Toprak ana – tohumların kök saldığı kutsal kâse – yağmuru…
Yağmur sonrası göklerin kuşandığı renkleri…Tutulan dilekleri, dilsizlerin dile gelişini…Söyle bana nasıl vazgeçer?Korunmasız ıslanmaktan…Yanmaktan…Rüzgârın uğultusunu dinlemekten…Uğultuya karışan kokunu anımsamaktan…Söyle bana bir gün,Diner mi gök gürültülü sağanak yağışlarım?Okyanusa karışan damlalarım?(Aşk’ı Kurtaran Adam açılış mısraları için tşk ederim…)