Dışarıda ıslak köpekler, ortalıkta görünmeyen kediler olurdu, içeride de beni bekleyen ısıtılmış havlular.Yağmurun ardından, erken bahar sabahlarında kulağımı dayadığım ağaçlarda, filizlerin patlama çıtırtısını duyduğumu hatırlıyorum. Sokaklarda sular birikirdi, su birikintilerinde yağmurun altında büyüyen gözler…Yağmur yağmış az önce, çalışırken farketmemişim. Oysa zaman zaman kafamı cama çevirir bakarım. Tamam, hava kapalıydı ama, kafamı cama dayayıp, mercek gibi kullanarak çevreyi incelediğim, cama yapışması gereken yağmur damlacıkları neden yok ? Uzanıp yukarısına baktım pencerenin, ah evet, şu çirkin tuğlalardan niş.E bozuldum biraz…
yorumlar
bazen yağmur damlaları sadece gözbebeklerinin içini ıslatır ve yağdığını farketmezsin.daha yağacak çok yağmur var infuscoare, nezih tut yüreğini… elbet birisi eskisi gibi -hatta daha güzel bir şekilde- adam gibi hayallerindeki gibi yağacaktır ve bütün hislerini tomurcuklandıracaktır.
:S
şemsiyem olmadı yağmurda istemem zaten olmasında:)
bana yağmur resmi çizmeni değil, yağdırmanı istiyorum..
ne demek şimdi ? :S
yıldırımlı mı olsun yıldırımsız mı?
zaten degil miyiz aci cektikce mutlu olan? buyrun yildirimlisindan, acilisindan olsun… biz ondan anlariz… icimize cekmezsek, light icersek mutlu olmayiz… cekinmeyin, yildirimlisindan cakiverin, biz anlariz…