bildirgec.org

NuMB

11 yıl önce üye olmuş, 170 yazı yazmış. 863 yorum yazmış.

fikstür

NuMB | 30 May 2002 12:49

Şuraya elime geçen kullanışlı bir dünya kupası fikstürü attım.

Şehir efsanesi değil; Gerçek

NuMB | 13 May 2002 21:22

Askerlik ve eşcinselliğin Türkiye’de ki hukuki konumu hep kafamı karıştırmıştır. Radikal’ in konuyla ilgili haberi (üye olmayanlar için user: hafiforg / pass: hafiforg) bir kez daha tetikledi beni…“Eşcinsel olduğunu kanıtlayarak askerlikten muaf tutulan kişiye ilişkin bilgiler devlet kayıtlarına işleniyor. Siciline işlenen bu bilgi nedeniyle kişinin hayatı boyunca devlet memuriyetine girme hakkı elinden alınıyor.” …

Askerlik ve eşcinselliğin Türkiye’de ki hukuki konumu hep kafamı karıştırmıştır. Radikal’ in konuyla ilgili haberi (üye olmayanlar için user: hafiforg / pass: hafiforg) bir kez daha tetikledi beni… “Eşcinsel olduğunu kanıtlayarak askerlikten muaf tutulan kişiye ilişkin bilgiler devlet kayıtlarına işleniyor. Siciline işlenen bu bilgi nedeniyle kişinin hayatı boyunca devlet memuriyetine girme hakkı elinden alınıyor.” …

Korkarım Korkacak Hiçbir Şey Kalmadı!

NuMB | 11 May 2002 23:29

“Kedinin fareye üstünlüğü, delik başında ki sabrından” demiş Mazhar Candan. Kendi sabrımı kim bilir kaç delik başından denedim, kaç kez “biraz daha mı bekleseydim?” diye bırakarak bitirdim beklemeyi sonra. Delikten çıkacaklardan korktum kimi zaman, kimi zaman beklediğim deliğin ağzını hiçbir şey çıkmasın artık diye kendim tıkadım.

Kedinin fareye üstünlüğü, delik başında ki sabrından” demiş Mazhar Candan. Kendi sabrımı kim bilir kaç delik başından denedim, kaç kez “biraz daha mı bekleseydim?” diye bırakarak bitirdim beklemeyi sonra. Delikten çıkacaklardan korktum kimi zaman, kimi zaman beklediğim deliğin ağzını hiçbir şey çıkmasın artık diye kendim tıkadım. Dimdik ayakta durduğumu sanıyordu herkes, oysa ben bekliyordum ve çok korkuyordum beklerken. Dünyanın gideceği yerden, insanların acılarının daha çok artacağından, bir daha aşk olmayacağından, yeni Hitler’lerden, Dostoyevski’nin bir daha öleceğinden, Bach’ın hiç yaşamamış olmasından, çocukların açlıktan ölmesinin sonu gelmeyeceğinden, masum, günahsız insanların dünyevi çıkarlar uğruna yaşamlarının ellerinden alınmasından korkuyordum. Korkularımı paylaştıkça insan olduğumu anlıyor, bir daha korkmamaktan korkuyordum. Korkarım başıma geldi korktuğum, korkarım kimse de artık korkacak hiçbir şey kalmadı…..