bildirgec.org

mavitooth

11 yıl önce üye olmuş, 4 yazı yazmış. 8 yorum yazmış.

Digiturk Yayın Ekibi’nin Dikkatine!

mavitooth | 30 August 2006 19:49

Her hafta sonu oynanmakta olan futbol maçlarını ve/veya özetlerini çoğumuz seyrediyoruzdur. Çeşitli açılardan gösterilen pozisyonlardan, saha içerisindeki ilginç görüntülerden, çıplak gözle görülmeyen bir çok şeyi yakalayan kameralardan anlayabileceğimiz gibi bir futbol maçı digiturk tarafından 20 den fazla kamera ile seyredilmektedir. Ve kamera sayıları, yayıncı kuruluşlar için bir gurur kaynağıdır. Peki o zaman Digiturk yönetimine soralım. Bizim neden çizgi kameramız yok. Her iki kalenin çizgi hizasına 1’ er adet kamera sabitlemek sizlere ne gibi bir yük getirir. Sanırım bunun maddi bir yük olacağından bahsetmeyeceksiniz ama şunu diyebilirsiniz; “Dünyada nerede var ki?”. Daha iyi ya. Bizde olsun. Siz yapın bunu. Birde şöyle diyebilirsiniz; “Topun çizgiyi geçip geçmediğine karar verilemeyen pozisyonlar ya 50 ya da 100 maçta bir olur. Bu nedenle buralara kameralarımızı sabitlemeye değmez.” Peki bu kamera sadece çizgiden çevrilen topları görüntülemeye mi yarar. İsterseniz bu kameranın görüntüleriyle diğer pozisyonları da izlettirebilirsiniz. Bazı pozisyonlarda belki de çok daha güzel bir açı oluşturabilir.

Futbol Maçlarında Yaşanan Anlamsızlıklar

mavitooth | 30 August 2006 19:43

Öncelikle bir maçın 76. dakikasında gelişen bir kontratağı gözümüzde canlandıralım. B takımı yaklaşık 2 dakikadır A takımının yarı sahasına yerleşmiş ve tüm oyuncularıyla hücum etmektedir. B takımının en gerideki oyuncusu dahi, orta saha çizgisinin 7 metre kadar A takımı kalesine yakın olan kısmındadır. Bu arada verilen bir hatalı pas ile A takımının ani atağı başlar. A takımının bir oyuncusu soldan, bir oyuncusu ise ortadan atağa kalkarlar. Soldaki oyuncu, B takımının son oyuncusu ile aynı hizada fakat ortadaki oyuncu çok az farkla biraz ilerisindedir. A takımının 3. oyuncusunun pas tercihini ortadaki oyuncu ile kullanmasıyla beraber, hızla koşmakta olan yan hakem birden bayrağını büyük bir gurur ve kararlılıkla havaya kaldırarak olduğu yerde aniden durur. Orta hakem ofsaytı verir ve maç endirekt serbest vuruşla tekrardan başlar ve kimsenin farkına varamadığı o büyük saçmalık bir kez daha gerçekleşmiş olur. Bu büyük saçmalık şudur;

Mihriban Türküsünü Yanlış Söylüyorlar

mavitooth | 25 August 2006 13:57

Hepimizin bildiği “Mihriban” türküsünün ilk dizesi, hem türkü barlardaki yarı profosyonel şarkıcılar, hem de televizyon arenasındaki şarkıcılar tarafından çoğu zaman yanlış söyleniyor. Hatta bazen yanlışlıkla doğru söylendiği bile oluyor. Mihriban türküsünün doğru olan ilk dizesi ile birlikte ilk kıtası şöyledir.

Sarı Saçlarına Deli Gönlümü
Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü
Görmeyince Sezilmiyor Mihriban

Yanlış olanda ise ilk dize şöyle söyleniyor;
“Sarı Saçlarını Deli Gönlüme”

Otobüsteki Bayana Yer Veren Orta Yaşlı Adam

mavitooth | 24 August 2006 22:54

Bu, sıradan bir iş gününde, otobüs yolculuklarım esnasında zaman zaman karşılaştığım ve kendimce üzerinde fikir ürettiğim, bazen de düşünürken gülümsediğim, biraz da kızdığım saptamalarımdan birisidir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki az sonra yapacağım canlandırma, öyle binde bir karşılaşılacak cinsten değil, aslında herkesin her gün gözünün önünde gerçekleşen olaylardan biridir. Olay şöyle gelişir. Belediye otobüsü herhangi bir durakta durur ve otobüse 30 yaşlarında bir bayan biner. Muhtemelen alımlı, makyajını yapmış, topuklu ayakkabılarıyla kıyafetini tamamlamış, kendine güveni olan, başı dik, alnı ak, karnı tok, parfümünü her ne kadar biraz fazla sıkmış olsa da, belediye otobüslerimizdeki kötü kokuları bastırdığı için “Allah’ ım iyiki çok sıkmış” dediğimiz, adını hiçbir zaman bilmeyeceğimiz ve bir daha görmeyeceğimiz bir bayandır bu. Otobüste kişi sayısı, koltuk sayısından en fazla 5 fazladır. Koltuklar dolu fakat otobüs boştur. Normal şartlarda koltuklar dolu olduğu için bu bayanın, otobüsün orta kısımlarına geçip ayakta durması gerekmektedir. Ama oda ne! Daha akbilini yeni basmış genç bayanımız otobüsün ortasına kadar dahi yürümeden 2. sıradaki 48 yaşındaki bir bey ayağa kalkar ve bu bayana yer verir. Yolculuğun o anından, benim ineceğim yere kadar geçen zaman diliminde genç bayan oturur, orta yaşlı amcamız ayakta yolculuğa devam ederler. Ben indikten sonra da tabii ki yolculuk bu şekilde devam ediyordur ama görmediğim şeyi iddia edip amcamızın hakkını daha fazla yemek istemem. Neyse gelelim konumuza.
Toplumumuzda şöyle bir bilinç vardır. “Bayanlara yer verilir.” Ama birisi bana açıklayabilirmi, boş bir otobuste 50 yaşındaki bir adam, genç bir bayana neden yer verir. O bayanın yere ihtiyacı mı vardır, yoksa erkek oturmaktan mı sıkılmıştır. Bu kişiye bakarak neden içimden gülümsediğimi herhalde anlayabiliyorsunuzdur. Doğru olan o bayanın adama yer vermesidir. Çünkü benim için bir otobüste yer verme kriteri; yer verilecek kişinin ayakta dayanabilme gücüdür. Yaşlı teyzemize, amcamıza, gözünden yorgunluk akan orta yaşlı birine, kucağında bebeği olana, eşyasını taşımaktan yorgun düşene, hastaya, daha doğrusu oturma ihtiyacı olduğunu hissettiğimiz tüm insanlara otobüslerde yer vermeliyiz. Hatta mesela bazen otobüsler çok kalabalık olur, bir bayanın sıkışıklıkta ezildiğini görürseniz, yaşı sizden küçük olsada ona yer verebilirsiniz. Bayanlara yer verilir derken bunu burada uygulayabilirsiniz. Ama ne zamanki boş bir otobüste, gencecik bir kıza yer veren 50 yaşındaki amcayı görsem, içimden hem gülerim, hem sinirlenirim. Düşüncemin aslında daha derin olduğunu eminim anlayabiliyorsunuzdur ama daha detaya girmeyeceğim.
Son olarak şunu söyleyeceğim. Bunun bir düşünce olduğunu hatırlarsak eğer, buna katılmak yada katılmamak tabii ki sizin insiyatifinizde, benim tek beklentim saygı göstermeniz. Herkese teşekkürler…