bu hayatın benimle ne alıp veremediği var anlamış değilim. dün kesmekutusu beyle sözleşmiştik dışarı çıkıp takılalım iki üç bira içip eski günleri yadedip durum değerlendirmesi yapalım diyerekten. gündüz de kesin kalmayı beklediğim dersten geçtiğim geçmeyi beklediğim dersten kaldığımı öğrenmiştim neyse akşam buluştuk jazz rock diye elde avuçta bulunan tek mekana aktık. kendimize sessiz sakin bir köşede bulduk kolonların ortasında. ilerleyen saatle birlikte mekanda ki kişi sayısı azaldı müdirehanımın istekleri doğrultusunda micheal jackson lar falan çalıyordu ama biz ona da razı olup değişik dans figürleriyle baya bir eğlendik kendi çapımız da, sonra bir ara istek yaptık anathema isterük, tez pink floyd çalınsın diye falan sonra da kapıtoruz dediler işte. biz de neşemizi bozmayıp ev ortamına akıp orda devam edelim dedik. sonra ben bir sakarlık yaptım günnükçüm, dizimsi üstümsüme mayalı arpa suyu döktüm. uykulu, yorgun ve baygın olan ben nasıl aleti ters çevirdim, nasıl kuruttum makineyi hatırlamıyorum. sonra sakinleşip açmadık makineyi oturduk durum değerlendirmesi yaptık. kesmekutusu beyde zaten biliyordum ben bunun böyle olacağını dedi sonra ekledi “olm biz ne zaman normal bitirebildik ki bir günü diye al işte iki gram eğlendik sonra kıçımız da patladı” diye. hak vermedim değil be günnükçüm…nolcak bizim halimiz böyle, sözde en son sana yazdığım da keyifli bişiler yazıcam bir daha ki sefere diye de eklemiştim. kısmet değilmiş, hayırlısı neyse o olsun, damlaya damlaya da oksitlenme olur. sen şimdi within temptation dan ice queen dinleye dur, ben gelişmeleri tekrar aktarıcam.