”The Collector” (Koleksiyoncu), Amerika’da 2009 yazında gösterime girmiş bir gerilim filmi. Yönetmeni daha önce Feast (Kanlı Şölen) ve Saw (Testere) gibi serilerin yazarlığını yapmış olan Marcus Dunstan. Geniş oyuncu kadrosunda ise Madeline Zima, Andrea Roth, Daniella Alonso, Robert Wisdom, Josh Stewart, Michael Reilly Burke, Juan Fernández, Haley Pullos ve Karley Scott Collins gibi isimler yer alıyor. Büyük ve gösterişli bir evde gece vakti yaşanan ürkütücü bir olayla açılış yapan film, daha sonra aynı ev içerisinde farklı bir hikayeye geçiyor. Evin sahipleri Michael, karısı Victoria, lise çağındaki kızları Jill ve küçük kızları Hannah refah içinde yaşayan, klasik varlıklı bir Amerikan ailesi olarak resmediliyor.

Evlerindeki inşaat işleriyle uğraşan şirketin çalışanı olan Arkin ise kendi ihtiyaçlarının karşılığını evdeki kasanın mücevherlerinde gören biridir. Karısını bilmediğimiz bir nedenle borçlandığı kişilerden kurtarmak için giriştiği bu iş, kısa süre sonra onu hırsız olarak aynı evde görmemizle kendini gösterir. Ancak filmin seyirciye ters köşe yaptığı bu noktada başta tehdit olarak gösterilen hırsız Arkin, hikayenin istemsiz kahramanına dönüşecektir. Basit bir hırsızlık olacağını sandığımız evde, film ilerledikçe hiç beklenmedik olayların olduğunu görürüz. İş üzerindeyken evden gelen çığlıklarla, evde başka birinin olduğunu farkeden Arkin, bir anda ev halkını bilinmeyen düşmandan kurtaracak yegane kişiye dönüşür. Gizemli düşman, evin tüm kaçış noktalarına tuzaklar kurmuş, zeki, planlı ve cani bir insan koleksiyoncusudur. Bu tehlikeli katilden kurtuluş hem içeridekiler, hem dışarıdakiler için hiç kolay olmayacaktır. Yönetmen Marcus Dunstan ve Patrick Melton tarafından yazılan senaryo aslında Testere serisinin öncülü olarak düşünülmüş. Sonrasında ayrı bir film olarak çekilen ”The Collector”, aslında bir çok yönüyle ”Testere” serisinden etkilenmiş bir yapıma benziyor. Ama yine de kendi başına değerlendirdiğimizde son derece başarılı bir tür örneği diyebiliriz. Özellikle iyi yazılmış ve oynanmış karakterler, başarılı atmosfer yaratımı, müzikleri, etkileyici şiddet ve kanlı sahneleriyle türün iyi bir örneği olması için gerekli tüm kriterleri içinde barındıran yapım, devamı gelecek diye bas bas bağıran finaliyle de seri olma yolunda hızla ilerleyen bir film iddiasını taşıyor. Nihayetinde çok yeni olan ve çok fazla bilgiye ulaşamayacağınız, şahsen beklentisiz oturup fazlasıyla sevdiğim filmi izleyip, kendi fikirlerinizle değerlendirmeniz için şiddetle tavsiye eder ve ilgili başlığa yorumlarınızı da beklerim.