aslında yazarın sevmediği ucu biten kalemdir.o ne doğadan, ne insanlardan ne de ayrıldığı aşkından nefret eder.onun isyanı ne yere tüküren adama,ne cama taş atıp kaçan çocuga,ne gürültü yapan arabalara,ne de ellerini keserek akıp giden zamanadır..,yazarın sevmediği ucu biten kalemidir.o ne bankasını hortumlamaya çalışan işadamına kızar,ne ırakta savaş çocuklarını öldüren katillere,ne de aşkı yaşanılmaz kılan 500 kilometreye..,yazarın sevmediği ucu biten kalemidir dedim ya,yazar aslında kalem sevmez, onun sevdiği kalem ucu ve beyaz kağıtlarıdır.o ne kalemi, ne silgiyi, ne masasındaki cafe mekanlı ablasıyla beraber olan resmi sever,kitabın arasında gelen ayraçtaki ” ayy bu kalemede sinir oldum ne biçim yazmıyor, öptüm çok ” yazısını sever,yazarın tek sevdigi sevgilisinin sevgisinizi sevimsiz kağıtlara dökmektir,dedim ya yazarın nefreti ucu biten kalemedir,onun canını ne ayrılık sıkar,ne yalnızlık,ne kaybedilen bi kaç el aşk,ne dudaklarda yitirilen tat,ne de ” umrumdun sankii ” cümlesi,yazarın tek derdi vardır, o da kaleminin ucunun bitmesi.yazar aslında aramızdan değildir,o gizli bi görev için gelmiştir,aşık olup gidecektir,ama görevi her defasında başarısız olur, çünkü aşık olup gidilinmez,ya kalınır ya ölünür,ve yazar görevinden alınır,olsun; umrunda değildir,çünkü yazarın zaten canı sıkkındır, akabinde kaleminin ucu bitmiştir.neyse yazar şimdi gitmelidir, her ne kadar istemesedeyazar aslında sadece ” vakit geçirmek için bir oyundur”…,yazar ” hafife ” de alınır “çooook”..,ama sorun değildir yazar için,çünkü kalemimin ucu bitti.06 kasım 2004 @ 05.20\ masaL\ D:em pe üçKenan Dogulu – 6,5Kenan Dogulu – Don Gel.mp3 @ 192 Bitrate\ for uzgun.com