YAŞAM dedik yaşıyorum dedik hatta abarttık “düşünüyorum öyleyse varım”…

YAŞAM dedik yaşıyorum dedik hatta abarttık “düşünüyorum öyleyse varım”bile dedik ama nereye kadar be güzelim düşünüyorum varım da ne diye varım adı bile hafif olan bir siteye yazmak için mi varım; bu tuş yığınında parmaklarımı yormak, monitör denen nükleer santralın karşısında gözlerimin ömrünü kısaltmak,başbakanı hasta oldu diye ekonomisi taaa himalayaların tepesinden düşer gibi düşen bir ülkede yaşamak için mi VARIM!!!.

Çok mu acıklı oldu ne ??

Ama zaten demezler mi gerçekler acıdır diye. Ben her zaman bir söz söylerim. Hayat tanrı tarafından eline verilmiş bir lastik top gibidir. O topu ister yere atar tutar, ama kısa zamanda parçalarsın. İster tepelere tepelere fırlatır olabildiğince yükseltirsin hayatını. Ya da ben öle de böle de yoruluyorum dersin ve duvara atıp tutarsın bir istikrar getirirsin hayatı aşındırma sanatına. Ama sen elinde lastik bir topla ne yapsam diyetakılıyorken birileri gelip (ki muhtemelen son af yasası sayesinde hapisten çıkalı 32dakika 26 saniye olan bir yankesici ya da gaspçı olur onlar) elinden topu alırsa ben atmıyorum kardeşim topumu sağa sola. Zaten atamıyorum ki attırmıyorlar ki. Yok abi vazgeçtim.Deli bir iştahla yazmaya başladığım bu yazıda neler yazayım diye düşünürken bile aklıma gelenler miğdemi bulandırıyor. Yeter artık kusmayacağım yaa. Zaten her akşam evime girdiğimde bir izolasyon bir dezenfektasyon, iki partide depresyon sonrası masumluğa adaptasyon yaşıyorum. Daha fazla bir motivasyon yaşamadan gıcık olmaya, ben de bu yazıyı burda bırakıyorum…