“bu narin cicegin bir parcasi olanlara cok tesekkurler.

ne kadar cicek ve ne kadar da narin oldugunu bilmeyenlere de, butun otekilere de, tekrar tekrar tesekkurler. ”

dedi adamın teki. peki öteki neydi?

suçu birilerine atmak, içinden çıkamak, kendini çıkartmak ve “öteki” kelimesinin altına saklanmak kolay değil mi? sen iyi birisin halbuki, ama ne kadar iyi olduğununun (kantitatif olarak) farkında değilsin. konuşmak kolay, ama anlatmak zor. birşey söylemek zor. belki, birşey söylemenin ne kadar zor olduğunu bilmenden kaynaklanan tereddütlerinin etrafına kendine güvensizlik ve çelişki olarak yansımasını görerek yaşamak da zor. ama sen “öteki” değilsin. öteki, senin üstündeki tabaka. sen, ötekini beslersin. ötekiler, birbirine benzer ve sen kendininkini beslmekle, bütün ötekileri beslersin.

tüm insanlar kendilerine güvensizlerdir ve öteki bu güvensizliğin yarattığı yerde yaşam bulur. öteki, ötesiyi öldürür.

kimsin?

tümüyle yanılıyor olabilirim. çünkü ben de kendine güvensizim.