Tüp bebek tedavisi günümüzde erkek veya kadın infertilitesi sebebi ile başvurulan çocuk sahibi olma yöntemidir. İnfertilite, evli olan çiftlerin bir yıl boyunca korunma olmaksızın cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşamaması durumudur. Bazı çiftler evlendikleri tarihten itibaren iki veya üç ay geçmesine rağmen gebelik olmaması sebebi ile endişeye kapılırlar. Oysa bu durum endişe yaratılmaması gerektiren bir durumdur.Kadın veya erkek bireyin sağlığında herhangibir sorun olmaması, gebeliği önleyici hiç bir durumun söz konusu olmadığı durumda her ay için gebelik şansı yüzde yirmidir. Yani bir bakıma gebeliğin oluşması bir mucizedir.Kadın ver erkek infertilitesi konusunda bir çok rahatsızlık türü vardır. Erkek infertilitesinin başlıca sebeplerini kromozom kaynaklı sebepler, spermlerin şekil, sayı ve hareketliklerinden kaynaklı sebepler ve inmemiş testis durumlardır. Kadın infertilitesinin başlıca sebepleri ise tüplerde ki tıkanıklıklar, hormonal problemler, vajinismus ve yumurtlama sorunlarıdır.Bütün bu sorunların yanında tedavi yolları olarak aşılama ve mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemleri vardır. Mikroenjeksiyon en sık başvurulan tüp bebek tedavi yöntemidir. Bu yöntemde erkek üreme hücreleri ile kadın üreme hücreleri dış ortamda laboratuvar ortamında bir tüp içinde birleştirilip, döllenmesi sağlanmaktadır. Üç veya dört gün süre ile embriyo oluşumu için gözlem yapılmaktadır. Gözlemlerin sonucunda elde edilen en kaliteli embriyo seçilerek anne adayına enjekte edilir. Ardından on gün anne adayı dinlenmeye geçer. Bu sürenin sonunda ise gebelik testleri ile sonuç öğrenilebilir. Mikroenjeksiyon yöntemi günümüzün ilerlemiş tıp olanakları sayesinde yüksek olasılıklar ile anne ve baba adaylarına umut vermektedir. İstatistiklere bakıldığında ise yüzde elliler gibi rakamlar Türkiye’de başarı şansını yansıtmaktadır.