Değerli basınımızın yaptığı gibi yazının içinden bazı yerleri cımbızla çekip almadan önce ilk alıntının ne demek istediğini biri açıklarsa sevineceğimi belirteyim..
11 Eylül’ün müsebbibi olanların şıpınişi saptanıp harekete geçilmesiyle birlikte
Tanrının öfkesi. Lanetlerin büyüğü. Dolayısıyla bir suçlu aramanın kimsenin aklına gelmemesi doğal görünüyor,
Yöre halkının ayakta kalabilmesi için turizm gelirinden olmaması gerektiğinden, hepimize biraz tuhaf da gelse bu kıyamet sonrası turistlerinin yöre ekonomisine katkısından söz ediliyor. Böylelikle belki hâlâ cesetlerin vurduğu o kumsalda kulağında walkman, kıçında tangasıyla güneşlenen bu beyaz turistler, dünya tarihinin en müstehcen alegorisine dönüşüyor.
sonuç olarak diyorum ki; eğer bu yazı Zaman Gazetesinde çıksaydı kesinlikle rahatsız etmezdi beni. Fakat Radikal gibi belli bir duruşu olan bir gazetede çıkmış olması… yazık diyorum sadece, yazık!
Yildirim beyin yazisi bence gayet etkili bir servisti. yazi diyor ki ey rasyonalizasyon tanrilari, ey tatilini gecirmek icin para biriktirmekle yilini harcayan ruh, ey tatil anilarini albume tikistirmakla omrunun harcayan fani illaki tayland tatilini rasyonalize etmek istiyorsan edersin , ama bilinmesi gerekir ki felaketten daha da aciklisi senin felaketin dibinde cennet benzeri kumsallarda kiccaginiza giren tanganla guneslenirken cektirecegin resmin kosesindeki tarih, bulundugun mekan ve o kadrajda bulunabilmek icin yapmis oldugun secim. ada sakinlerinden biri sirf kar marji iyi diye senin gibi bir lanete hizmet ederken cektirecegin egzotik resimlerin kosesindeki tarih senin insanliktan ciktigini, bir robot oldugunu mujdeleyecek. Milton Friedman guzel bir eserinde insanlarin birbirlerine yardim etmesini mantiga oturtamiyorum demisti. Sen yardimini sahilde margarita yudumluyarak veya Yildirim Beyin bahsettigi gibi coluk-cocukla seviserek yapiyorsun belki, Milton Abinin tahmnin ettigi gibi.Rasyonel insan, homo-economus budur. dunyadan ve yasamdan azade, hic bir seyi sevemeyen, hic bir seyin degerini bilemeyen, birilerinin cektigi acinin fotografina bakinca icinde bir anlam bulamayan robot insan. bizim gelecegimiz belki de.
cekirge bey, birakiniz yazidan isteyen istedigini anlasin. herkes sizinle ayni noktada bulunmak zorunda degil takdir edersiniz (umarim). y. turker’in yazilarini pzt.’leri 4.sayfanin ilk kolonunda, pazarlari da radikal-2 ekinin 3. sayfasinda okuyoruz. sanirim buradaki cogu kisi yazari ve uslubunu taniyordur. sizi sasirtan sey bizleri tahmin ettiginiz kadar sasirtmiyorsa, bunun nedeni aynen sizin de dediginiz gibi yazari kisilerin az veya cok okumasindan kaynaklanabilir. okurlar yazarin kelimelerini degisik sekilde yorumlayip isliyorlar, algi meselesi. siz yazinin belli yerlerinde gecen kelimelere fikse olmussunuz gibime geliyor, belki de butununu gozden kaciriyorsunuz. bence en kritik kisim susan sontag’la bagdastirilan resim bahsiydi. ben de oraya fikse oldum belki. ayrica zannedersem sizden farkli olarak supheyle yaklastiginiz zaman gazetesini de okuyorum, radikal’i de. zaman’in pazarlari cikan turkuaz eki radikal-2’yi aratmiyor. tavsiye edebilirim eger kabul buyurursaniz.
Değerli basınımızın yaptığı gibi yazının içinden bazı yerleri cımbızla çekip almadan önce demiştim ahkam kesmeden önce.. bir de iki kelimenin anlamını sormuştum sonrasında..
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Değerli basınımızın yaptığı gibi yazının içinden bazı yerleri cımbızla çekip almadan önce ilk alıntının ne demek istediğini biri açıklarsa sevineceğimi belirteyim..
Yildirim beyin yazisi bence gayet etkili bir servisti. yazi diyor ki ey rasyonalizasyon tanrilari, ey tatilini gecirmek icin para biriktirmekle yilini harcayan ruh, ey tatil anilarini albume tikistirmakla omrunun harcayan fani illaki tayland tatilini rasyonalize etmek istiyorsan edersin , ama bilinmesi gerekir ki felaketten daha da aciklisi senin felaketin dibinde cennet benzeri kumsallarda kiccaginiza giren tanganla guneslenirken cektirecegin resmin kosesindeki tarih, bulundugun mekan ve o kadrajda bulunabilmek icin yapmis oldugun secim. ada sakinlerinden biri sirf kar marji iyi diye senin gibi bir lanete hizmet ederken cektirecegin egzotik resimlerin kosesindeki tarih senin insanliktan ciktigini, bir robot oldugunu mujdeleyecek. Milton Friedman guzel bir eserinde insanlarin birbirlerine yardim etmesini mantiga oturtamiyorum demisti. Sen yardimini sahilde margarita yudumluyarak veya Yildirim Beyin bahsettigi gibi coluk-cocukla seviserek yapiyorsun belki, Milton Abinin tahmnin ettigi gibi.Rasyonel insan, homo-economus budur. dunyadan ve yasamdan azade, hic bir seyi sevemeyen, hic bir seyin degerini bilemeyen, birilerinin cektigi acinin fotografina bakinca icinde bir anlam bulamayan robot insan. bizim gelecegimiz belki de.
ama radikaldeki yazıdan çıkan bambaşka… tekrar tekrar oku derim.. ama hala ben bunu anladım diyorsan bir daha da okuma… hiç birşey okuma..
3ten fazla…
cekirge bey, birakiniz yazidan isteyen istedigini anlasin. herkes sizinle ayni noktada bulunmak zorunda degil takdir edersiniz (umarim). y. turker’in yazilarini pzt.’leri 4.sayfanin ilk kolonunda, pazarlari da radikal-2 ekinin 3. sayfasinda okuyoruz. sanirim buradaki cogu kisi yazari ve uslubunu taniyordur. sizi sasirtan sey bizleri tahmin ettiginiz kadar sasirtmiyorsa, bunun nedeni aynen sizin de dediginiz gibi yazari kisilerin az veya cok okumasindan kaynaklanabilir. okurlar yazarin kelimelerini degisik sekilde yorumlayip isliyorlar, algi meselesi. siz yazinin belli yerlerinde gecen kelimelere fikse olmussunuz gibime geliyor, belki de butununu gozden kaciriyorsunuz. bence en kritik kisim susan sontag’la bagdastirilan resim bahsiydi. ben de oraya fikse oldum belki. ayrica zannedersem sizden farkli olarak supheyle yaklastiginiz zaman gazetesini de okuyorum, radikal’i de. zaman’in pazarlari cikan turkuaz eki radikal-2’yi aratmiyor. tavsiye edebilirim eger kabul buyurursaniz.
cok salaksin abi, yildirim turker i okumadigin nasil da belli oldu, aptal adam bari burda kendini afishe etmeseydin be salak adam, salak adaaaaamm!!!
hafifin semranım’ı olacağına gönlümüzün ebru akel’i olaydın da, ortalık şenlenseydi biraz, ahaha.
Değerli basınımızın yaptığı gibi yazının içinden bazı yerleri cımbızla çekip almadan önce demiştim ahkam kesmeden önce.. bir de iki kelimenin anlamını sormuştum sonrasında..
3ten fazla…