efendim santa claus (aka st.nicolas, noel baba) hakkındaki rivayetleri bilirsiniz, noel denen günü isa’nın doğumgünüdür (25 aralık) diye kutlamaya başlayan hristiyanlar esasında isa’nın doğduğu geceden ancak 200 yıl sonra bu kutlamalara başlamıştır, daha önce yasaktı, çünkü kilise 25 aralık tarihinden paganların yule (kış dönümü) günü olması nedeniyle nefret ediyordu. madem engelleyemiyoruz dediler, astrologlarca ilkbaharda doğmuş olduğu kabul edilen isa’nın doğumgünü yapalım da kutlamanın bir anlamı olsun! oysa sümerler’den beri akitu festivali olarak da bilinen 12 günlük festivalin, baş tanrı marduk’un kaos (tiamat) ile mücadelesini simgeleyen zagmuk günü olarak bilinirdi. kuzey avrupa halkları ve almanlar da odin ve thor’un, eski pagan tanrılarının çocukları ziyaret edip hediye vermelerinden hareketle, santa claus değil pagan claus olduğunu söylüyorlar.hristiyanlar da noel, noel baba gibi değerleri dünyanın geri kalanı tarafından tartışıldıkça, bir de üstüne noeli duyunca hediye dışında bir anlam veremeyen japonya’da ortaya çıkan noel baba da çarmıha gerildi söylentileri, resimleri yayılınca, kızdılar biraz.tüm bunlar olurken coca cola da yirminci yüzyılın başında, noel babanın sevilen bir figür olarak bilinmesinden yararlandı ve o güne kadar yeşil, mor giysilerle dolaşan noel babayı kırmızı yaptı. coca cola kırmızısının işgali başlamıştı. oysa bildiğimiz, tombul, ak sakallı, çocukların sevgilisi noel baba imajı ilk defa, 3 ocak 1863 yılında thomas nast tarafından harper’s weekly dergisinde yayınlanmış ve devamı gelmiştir. noel baba’nın sempatik görünümü, oyuncaklar ve ren geyikleriyle birleşince, aslında finlandiya lapland’de oyuncakçı dükkanı olan, elflerle kışın çocukları ziyaret edip yazları kahvede vakit geçiren en bilinen noel baba haline geldi.tüm ‘noel baba bizimdir bizim olacak’ tartışmalarına türkler de kayıtsız kalamazdı tabii. türk noel baba militanları, türkiye’li noel baba’yı kurtarmak için harekete geçti ve zamanında bari’li denizciler tarafından kaçırılarak götürülmüş olan, ms 300 yıllarında antalya ’da doğmuş, önce tüccar sonra rahip demre ‘li aziz nicholas’ın kemiklerini geri almak için mücadele ediyorlar. tüm aktivist ev hanımlarını desteğini bekliyorlar. oysa bari’li denizciler panikle kaçarken noel baba’nın kemiklerinin bir kısmını antalya ’da bırakmışlardır. kalan kemikler ve giden kemikler derken olaylar gelişir.bu, ara tatil dönem ödevi tadında blogu, ‘noel babayı alın ama çocukların düşlerini rahat bırakın’ tarzı bir sloganla bitireyim de tam olsun.