Şimdi ben nasılım biliyor musun? Bi masa düşün etrafında dört sandalye. Oturuyorsun birine ve beklemeye koyuluyorsun gelen olur diye. Az sonra tanımadığın biri gelir ve sandalyenin birini ister; “ Boşsa alabilir miyim?” Umutlusundur o anda, vermezsin. Ama gelen olmaz! Sandalyeler bir bir gider… Geride masa ve üzerinde oturduğun sandalye kalır…

Şimdi ben nasılım biliyor musun? Damsız girilmeyen bara, torpilli damsız gibiyim. Girdiğim için mutluyumdur, içerde yanlızlığıma mutsuz!..

Şimdi ben nasılım biliyor musun? Herzamanki gibi işte, bildiğin ben. Tevekkül içinde, öylece işte!..

Yeni yüzlerle tanıştıkça yanlızlığım artıyor. Çalıştıkça para kaybediyorum. Güldükçe ağlıyorum, fark etmiyor musun?