Once open source (acik kaynak) adi altinda programcilarin daha hizli gelistirebilmek, modifiye etmek, dagitmak ve buglari duzeltmek icin geleneksel kapali kod yazilimlara alternatif olarak urettigi programlara artik heryerde rastliyoruz. Bu anlayis M.I.T nin ders materyallerinihalka acmasiyla uzun sure once egitime de yansidi. Burada astronauticsden ekonomiye, edebiyattan basina her konuda ders notlarina ya da sesli ve gorsel medyaya ulasmak mumkun. Gorsel sanatlar ve web dizaynindada bunun orneklerini gorebiliriz; artik arzu ettigimiz sanat eserlerimizi diger bireylerin maddi cikar saglamamak kosuluylaentellektuel ya da telif haklariyla ugrasmadan gonul rahatligiyla kendi calismalarinda kullanmalarini, faydalanmalarini saglayabilir, web sitemizin ya da kisisel blogumuzun kaynak kodunu onlarla paylasabiliriz. Pek cogumuza su an biraz fazla comert gibi geliyor eminim. James Boyle, Michael Carroll, Lawrence Lessig ; MIT bilgisayar bilimleri profesoru Hal Abelson, siberhukuk ve belgesel film uzmani Eric Saltzman, Harvard ve Stanford Universitesi hukuk ogrenci ve alumnilerinin olusturdugu creative commons bu konuda isteyen herkese yardimci olmak icin olusturulmus bir organizasyon. Temennimiz kendi ulkemizde de bunun benzerlerini kisa sure icinde gormek. Cok zor olacagini sanmiyorum, simdiden cevremizde buna hevesli bircok arkadas var eminim…
yorumlar
biraz karamsar olacagim bilmiyorum ama bu anlayis turkiye’de olsa olsa klon sitelerin cogalmasina yol acar. ornegin sen web sitenin blogunu yayinlasan onu gelistirmek icin kimsenin ugrasacagini sanmiyorum. hazira konmayi seven turk webmasterlari aynen bu kodu alip bir kac renk degisikligiyle kendi kullanicilarina sunar. kaldi ki bana gore senin kaynak kodlarini gelistirecek duzeyde programlama yetisine sahip kisi sayisi turkiye’de olukca sinirli.
İşte bu başlığı attığın için, “Open license: bizde neden olmasin?” dediğin için ve biz türk milletinin kronik yetmezliklerinden birine mahkum olduğumuz için olamaz.Open lisans diye birşey zaten var. Neden gidip bu lisansa onbinlerce insandan geldiği gibi destek vermezsin de open license bizde yok diye sorarsın ? Asıl soru bu işte…İşin kötüsü bu hemen hemen her alanda böyle. Edebiyat yabancıların edebiyatı, tiyatro onların oyunları, sinema şunların sineması anlayışını bırakmazsak asla işte onlar dediklerimiz gibi evrensel ürünler veremeyiz. Sonra da böle kös kös ikilemlere düşer, düşüne düşüne turkey oluruz :)( Emperyalist anlayışı ayırt etmek bu sitede gezindiğimize göre bizim için zor olmasa gerek. O yüzden çemkirecekseniz yoruma ben cevap yazmam bilesiniz. Evrensellikten söz ediyorum. )Hayır zoruma giden open lisans gibi etik üzerine de içimize kapanma güdümüzün olmasıdır. Vah ki ne vah…Ya işte böyle…
gelecek linux : http://www.gelecek.com.tr
sanirim kronik yetmezliklerin en buyuk ornegini zaten ilk ahkamdaki refleksel vurus bitiris ifadesinde gorebilirsin; tabiki evvelden beri bilinen bir kavramdir ama jargon olarak kalma ve linux programciliginin disinda pratige gecmeme inadiyla, ayrica kimsenin tekelinde de degildir ve olmayacak ama sen belli kibasligi okuyup yaziyi es gecmissin vahlamissin huzunlenmissin evrensellik demissin olamazlarinla vermissin veristirmissin destek vermedigimi ima etmissin (ben burda salata tarifi vermedim) onbinlerce insandan destek geldigini farzederken nedense ortada bir tane bile emsal site yok diye kendine sormamissin ; bu farzedisler domino taslari gibi yerini alip birbirini itelemis gitmis belli kendinde inanmissin ama sonunda hicbir yere cikmayacak; anlasilsin diye o kadar acik ve yalin bir dil kullanmisken sen bundan bile yan anlamlar turetebiliyorsan bravo, ayrica sunu da bil ki uzulerek soyluyorum stilindeki karamasarliginla hevesi olanlari da caydiriyorsun; bu yaziya kisa zamanda o kadar cok oy geldi ki nedense bir an ahkam kisminda arkadaslarin eklentiler yapacaklarini yeni referans kaynaklari gosterip bu blogu (ben sahsen boyle bir konuda oldukca kisa kaldigini dusunuyorum) gelistireceklerini dusundum ki bu yazinin da ana fikridir;ben elestirilere acigim ama hernedense destek vermedigimi varsayip uzun uzadiya yazip da da en basidinden bir bilgilendirici link eklemekten usenen kardeslerimizin yorumlarina katlanamiyorum…
sanirim kronik yetmezliklerin en buyuk ornegini zaten ilk ahkamdaki refleksel vurus bitiris ifadesinde gorebilirsin; tabiki evvelden beri bilinen bir kavramdir ama jargon olarak kalma ve linux programciliginin disinda pratige gecmeme inadiyla, ayrica kimsenin tekelinde de degildir ve olmayacak ama sen belli ki basligi okuyup yaziyi es gecmissin
Başlık üzerine yazdığım için sana öyle geldi. Hafif de çıkan her yazı, hele hele yorum yaptığım her yazı, mutlaka bir kaç kere ve yorum yaparkende okuduğum yazıdır emin ol. Yazını bir kaç gün öncede okudum, bilmediğim birşey söylememiştin. Ama bildiğim bölümünüde temelinden sarsmıştın. Zoruma gitmiş yazmamıştım.
İlk yorumda baktım ki daha daha farklı bir problem var gibi gösteriyor dayanamadım yazdım. Zira büyük sorun ilk yorumda sözü geçen kopyalamacılık anlayışı kesinlikle değildir. Çünkü sözü geçen felsefenin ürünü bu şekilde çoğalır, bu şekilde insanların işine yarar. Elbette açık kod kopyalanacak satılacaktır.
“Temennimiz kendi ulkemizde de bunun benzerlerini kisa sure icinde gormek.”
Başlık ve bu cümle. Asıl sorun bu. Neden kendi ülkemiz ya ? Neden benzeride kendisi değil ? İşte bu kronik yetmezlik yüzünden oluşan guruplardan temel bazda verim alınamaz. Çünkü zaten temelinden olay yanlış anlaşılmıştır. O yüzden listeler kabarır, milyonlarca soru milyonlarca cevap olmasına rağmen kimse linux çekirdeiğine 20 yaşında bir brezilyalı kadar çok katkı sağlayamaz. Felsefe oturmamıştır çünkü. Yanlış anlaşılmıştır.
Aşağıdaki cümle çok uzun ve anlaşılmaz geliyor bana bölerek cevaplayım.
“…vahlamissin huzunlenmissin evrensellik demissin olamazlarinla vermissin veristirmissin destek vermedigimi ima etmissin…”
İma etmiyorum söylüyorum. Sen eğer bu şekilde bu felsefeyi yürüteceğini hakkaten düşünüyorsan destek değil köstek veriyorsun. Çünkü ta başından gömleğin düğmesi yanlış iliklenmiş oluyor.
“(ben burda salata tarifi vermedim)”
Valla bana öyle geliyor. Kusura bakma. Belki anlattıklarını bildiğimden ve felsefeyi yanlış anladığını düşündüğümden öyle. Ama öyle geliyor.
“onbinlerce insandan destek geldigini farzederken nedense ortada bir tane bile emsal site yok diye kendine sormamissin ; bu farzedisler domino taslari gibi yerini alip birbirini itelemis gitmis belli kendinde inanmissin ama sonunda hicbir yere cikmayacak;”
Burda ne dedin anlamadım.
“anlasilsin diye o kadar acik ve yalin bir dil kullanmisken sen bundan bile yan anlamlar turetebiliyorsan bravo,”
Yan anlamalar türetmiyorum, bunu kasıtlı falan yaptığınıda düşünmüyorum. Sadece dediğim gibi temelde yanlış iş yaparsan bina ergeç çöker diyorum.
“ayrica sunu da bil ki uzulerek soyluyorum stilindeki karamasarliginla hevesi olanlari da caydiriyorsun; “
Yahu mantıklı olalım. Ben caydırıcı ne söyledim ? Tam tersi felsefeyi temilinden benimserseniz bu iş olur dedim. Bir sürü grup gördüm milli duygularla başlayıp dağılan yada bir halt edemiyen.
Hadi tuttuk bunu da geçtik, toplamayı umut ettiğin insanlar, destek beklediğin insanlar benim sözümle yada herhangi birinin sözüyle vazgeçecekse, bu işe hiç başlamasınlar. Çünkü burdaki birey – toplum çıkar dengesi direkt olaak toplumdan, dolaylı olarak bireyden yanadır. Bu yüzden karşılarına benim yazdığımdan çok daha zor engeller çıkacak eminim. Hem maddi hem manevi.
“bu yaziya kisa zamanda o kadar cok oy geldi ki nedense bir an ahkam kisminda arkadaslarin eklentiler yapacaklarini yeni referans kaynaklari gosterip bu blogu (ben sahsen boyle bir konuda oldukca kisa kaldigini dusunuyorum) “
Kısa kaldığını düşünüyorsan niye yazdın ? Hafif kaynak gösterme, yazına kaynak ekleme yerimi sence ? Bildirgec diye bişey var. Hafifte, senin yazından yorum yapacaklar mı sorumlu ? Hafif de benim şimdiye kadar gördüğüm bilgiden çok düşünce paylaşımı. Herkes düşüncelerini yazıyor. Tıpkı bu yorum gibi. İşlerin felsefelerini tartışıyor.
“gelistireceklerini dusundum ki bu yazinin da ana fikridir;ben elestirilere acigim ama hernedense destek vermedigimi varsayip uzun uzadiya yazip da da en basidinden bir bilgilendirici link eklemekten usenen kardeslerimizin yorumlarina katlanamiyorum…”
off off…
( Kusura bakma bundan sonra konuyla ilgili yorum yada sana cevap yazmıycam. Derdimi yeterince anlattığımı düşünüyorum. )
kusura bakma ama “acik kod kopyalanacaktir, satilacaktir” diyerek gercekten anlamadigini burada bir kere daha ispatladin; ayrica “bizde kimse linux cekirdegine 20 yasindaki bir bir brezilyali kadar katki saglayamaz” lafin ayri bir gaf; inancin, guvenin hevesin kalmamis oldugu gibi hala bu hevessizligini yayiyorsun; bilgi degil dusunce paylasimi diyorsun bence bunu “bilmiyorum ama ahkam kesebilirim” diye soylesen daha dogru olur zira son yazinda tek gorebildigim yazdigim her ifadeye cevap bulabilme kaygin ama tek bir dusunce kirintisi yok eger varsa bir zahmet bunlari yaz cunku profilinden gorebildigim kadariyla herhangi bir konuda tek bir blogun hatta mimin bile yok; son cumlende bir daha cevap yazamayacagini soylemissin; bence cok iyi edersin cunku yazdiklarin benim icin bir anlam tasimiyor
acik kod sisteminin zayif noktasi programlarin belirsiz gelecegi. Buyuk sirketler gelecegi belli olmayan programlara kritik konularda (veritabani gibi) yatirim yapmak istemiyorlar. Daha az kritik konularda ise acik programlar yogun sekilde kullaniliyor (web server gibi).Hafif.org’un sag kolonundaki aciklama kutusuna bakarsak:Bu siteyi drupal ile yaptık. Alt yapısını da, Linux üzerinde çalışan, Apache, MySQL ve PHP ile kurduk. Hepsine çok teşekkür ederiz..Buradan sitenin hicbir lisans bedeli odenmeden kuruldugunu ve isletildigini goruyoruz. Linux (isletim sistemi), Drupa (uygulama programi), MySQL (veritabani), PHP (programlama dili), Apache (web server) acik kodlu programlar.Acik kodlu programlar bu kadar guclu olmalarina ragmen buyuk sirketlerce sirf bu gelecek belirsizligi problemi yuzunden kullanilmiyorlar. Bu da acik kod gelistiren ve gelisimi koordine eden gruplari zora sokuyor.Bugunku NY Times’da enterasan bir haber vardi. Habere gore HP MySQL firmasini destekleme karari almis. . HP tabii ki kendi stratejik cikarlari dogrultusunda bu karari aliyor. Haberde de belirtildigi gibi HP’nin is bilgisayarlarindaki en buyuk rakibi IBM. IBM’in bilgisayar isi disinda, cok cok para kazandiran bir de yazilim isi var. HP’nin ise yazilimdan bir geliri yok. HP MySQL’i destekleyerek kendilerine hicbir zarar vermeden IBM’in yoluna amiyane tabirle tas koyuyor. Boylelikle hem kendi bilgisayarlarini daha cekici yapiyor ve MySQL konusunda bir guvence vermis oluyor. Isten karli cikanlar acik yazilim firmasi MySQL, onu destekleyen HP ve veri tabani programini cok ucuza alan tuketiciler. Zararli cikan IBM.
IBM Linux Portal – Linux at IBMIBM 1000+ mühendislikle direkt olarak linux çekirdeğine destek veriyor. HP bende IBM tarafından belirlenmek istenen o belirsiz gelecekte için pay sahibi olmak istemiştir.Mesela Türkiye’den
Haklisiniz IBM de acik kodu destekliyor ama tabi ki islerine gelirse. IBM’in MySQL’i desteklemesi imkansiz, cunku ayni is yapan bir programdan bol bol para kazaniyorlar. Ama isletim sisteminde Microsoft’a rakip olabilecek bir sey uretmiyorlar.IBM ve Linux iliskisi epey karmasik. Ben de cok iyi bilemiyorum. IBM Linux’u destekleyerek Microsoft’un pazar payini ne pahasina olsun dusurmeye calisiyor. Microsoft da bos durmuyor haliyle IBM’in basina SCO firmasini ve avukatlarini saliyor. Is alemlerinde IBM’e dava acacak ve batmayacak bir babayigit firma bulmak kolay degil. Adamlarda para bol, avukat cok, patent milyonlarca. adamlar dava acanin bir acik noktasini buluyorlar ve isi anlasmayla bitiriyorlar. Ama SCO bu ise kalkismis. Bu yazidan SCO’nun arkasinda kimler oldugunu ogreniyoruz. Tahmin edildigi uzere microsoft.Sonuc olarak acik koddan para kazanmak mumkun sanirim. Size bedavaya urun satmaniz icin para verecek birileri cikabilir.
dusundum de universitelerde okuyan proaktif genclik neden linux destekleme isine girismez ki ? Yok mu aramizda universitede okuyan, bilgisayardan anlayan ve bos vakti olan kisiler ? hafif.org’un trafigi nereden geliyor bilemiyorum ama elbette univ.’de okuyan arkadaslar da vardir. Bu arkadaslar kacak Windows kullanicılarini korsan yazilim baskini korkusundan kurtarsalar; yapsalar bir duzenleme, duyursalar sehirlerindeki sirketlere kendilerine linux’a geciste yardimci olabileceklerini, ms office’den star office sorunsuzca gecebileceklerini, internet’e ayni sekilde baglanabileceklerini, sonra da atlayip gitseler ilgilenen sirketlere, bir caylarini icseler, adamlarin ne yaptigini gorup oradakilerle tanissalar, universite sonrasindaki is hayatini bir gorseler, bu arada adamlara faydali bir is yapsalar iyi olmaz miydi ?uctum sanirim. finlandiya mi burasi ?
torvalds linux’u minix denilen kucuk bir unix sistemini referans alarak gelistirdi ve 94 deki ilk versiyonundan sonra dunyanin her kosesinden programcilar ordusu ona yardim etti; yani asil yaptigi gelistirmekten ziyade fikre onculuk etmekti; debian, mandrake,almanya da suSE, brezilyada connectiva , japonya ve cinde turbo linux versiyonlari gelistirildi hatta redhat gibi ticari versiyonlari cikti; tabi bu versiyonlar biraz da teknik destek vb avantajlarindan dolayi daha cok tutuluyor; fil’in dedigi gibi asiri para odemekten ve ayni zamanda korsan yazilim kullanmaktan kacinan arkadaslar pek tabi gecis yapabilirler; linux da zaten windows da calisan programlarin cogunun klonu mevcut ama gercekci olmak gerekirse programlama ve bilgisayardan fazla anlamayan ve isini kusursuz yapmaktan baska kaygisi olmayan cogunluk,daha kolay kurulabilen, kullanici arayuzu daha rahat olan, komplike detaylara girmeden pratik kullanilabilen ve aradiginda teknik destek bulabilecegi programlar istiyor; yani bunun gerceklesmesi icin redhat gibi bir olcude teknik destek verebilen sirketlerin cogalmasi ve bilgisayardan fazla anlamayan (linux) kurulumunu kendi basina yapacak kadar bilgisi olmayan cogunluk kesime yonelik versiyonlarin gelistirilmesi gerekir; bu arada star office’i linux da hic kullanmadim ama windows uzerinde biraz hantal durdugunu soyleyebilirim, acaba java yerine delphi ya da c++ kullanilsa daha ergonomik bir hale getirilebilir mi diye dusunuyorum;strostrup un uzun sure once columbia da ki roportajindan sonra bu yeni dilden de sogudum ; acaba pascallara cobollara mi donsek; herneyse ne kullanirsak kullanalim seri numarali bir cd ‘yi 500 dolara satabilen monopollerin onunu kesmek lazim… (ps: linuxla neler yapilabildigine diger bir ornek: nasa flightlinux projesi)