Duvarlar, duvarlar, duvarlar…EN TEHLİKELİ DUVAR GÖRÜNMEZ TUĞLALARLA ÖRÜLMÜŞ OLANDIR

Yaşlıları, akıl hastalarını, çocukları, suçluları arkasına atıp kapısını kilitlediğimizde bize güvenlik duygusunu veren duvarlar. Onları mı içeri kilitlemiş oluyoruz yoksa kendimizi mi dışarıya kilitliyoruz üzerinde epey düşünülmesi gereken bir soru sanırım.

Ya da belki de duvar esaretin somutlaşmış halidir yalnızca. İlle de akıl hastanesinde, kimsesizler yurdunda, yaşlı bakım evinde ya da hapishanede olmak gerekmiyordur “normal” ve “özgür” insanlardan ayrı koyulmak için. Bazen o güvenlik veren nimetlerin tam ortasında bembeyaz hayatlarımızda da görünmez duvarlar sarıyordur etrafımızı.Ailenin kutsallığı, iyi bir eş, harika bir ebeveyn, mükemmel bir yurttaş, enerjik bir taraftar, başarılı ve meslek sahibi olmak gibi yüzlerce tuğladan örülü görünmez duvarların ardında tutsak olmadığımızı söyleyebilir mi hiç kimse?

Böylesi görünmez duvarlarla çevrilidir işte Yeong’un ( Ji-a Par ) etrafı. Beyazın ve soğuk metalin hakim olduğu evinde kendisini aldatan kocasına ve giderek uzaklaştığı kızına rağmen toplumun ona biçtiği tüm rolleri oynamak zorunda kalan tutsak bir kadın.Kocasının beyaz gömlekleri kirli halde geldiği evde Yeon’un elinde nasıl tertemiz oluyorsa aldatmayla lekelenen kutsal aile de kadının suskunluğuyla temizlenir, esaretiyle. Ama dalar gider Yeon; başka bir ömrü, aniden geliverecek bir mucizeyi bekler gibi ve o her daldığında ilahi bir işaret gibi elinden kirli sokağa düşüverir kocasının gömleği, tekrar yıkamaz Yeon onu çöpe atar.En nihayetinde televizyondan o bembeyaz ömre düşüveren bir idam mahkumuyla ilgili haber sürekli düşmekte olan Yeon için eline uzanan bir dal oluverir.

İdam mahkumu Jang Jin (Chen Chang) için de bir hayli mucizevi ve sıra dışı bir durumdur. Bütün duvarlar üzerinize kilitliyken hiç olmadığınız kadar özgür olmak. Birinin size sizden hiçbir beklentisi olmaksızın elindeki her şeyi sunması, normların dışına olabildiğince keskin ve sivri çıkmak, dışlarındaki tüm sistemi ters köşeye yatıran iki kişinin bu kısacık ama olağanüstü yolculukta bedenlerini de birbirlerine hesapsızca sunmaları. Hele ki Yeon’un, içindeki, o tüm kriterlere uygun eş ve anne kimliğini bir idam mahkumu ile beraber idam etmesi…

İzlemek, düşünmek, sorgulamak için her zamanki gibi Kim Ki Duk… İyi seyirler…