Ünlü şairimiz Nazım Hikmet’in bugüne kadar bilinmeyen iki şiiri ortaya çıktı.Vatan gazetesinde çıkan habere göre; Nazım Hikmet ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Paris’te bir araya geldikleri bir zamanda yazılan şiirler bunlar. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun gelini olan Hughette Eyüboğlu’nun, İş Bankası Kültür Yayınları’na teslim etmesiyle ortaya çıkan şiirler, tam elli yıllık bekleyişin ardından gün ışığına çıkartılmış oluyor…

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun arşivinde elli yıl saklandıktan sonra ortaya çıkan bu iki şiir,17 Ocak tarihinde (Nazım Hikmet’in gerçek doğumgünü) okurlarla buluştu.Arşivde saklanan ise Nazım Hikmet’in kendi ses kayıtları.Bu kayıtlarda Nazım Hikmet Vera’ya şöyle diyor: “Sana tüm şiirlerimi banda kaydedeceğim. Yaşamımın tüm sesi seninle kalsın. Sonra Türkiye’ye de ver bu sesi. Bizim barışmamız ölümümden sonra olacak. Ülkeme dönmek için ölmek zorundayım.” Bu kayıtlar uzun yıllar Bedri Rahmi Eyüboğlu, daha sonra ise “Bu kaydı çok iyi saklayın,aman ha!” şeklinde vasiyet etmesinin ardından oğlu Mehmet ve gelini Hughette tarafından saklanmaya devam edilir.Derken,1960’lı yılların kayıtları elli yıl sonra ortaya çıktı…İşte Nazım Hikmet’in en gizli iki şiiri
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı bendengölgem gibi demiyorumçünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta daEllerim ayaklarım gibi de değiluykudayken yitirirsin elini ayağınıben hasreti uykuda da yitirmiyordumBütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı bendenaçlıktı, susuzluktu demiyorumsıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değilgiderilmesi imkânsız bir şeyne sevinç ne kederşehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiziçimdeydi dışımdaydıBütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı bendenzaten elimde ne kaldı bu yolculuktanhasretten gayrıBir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgarlı Bir Şosede
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosedebana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayakyüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızınbir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değilBana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayakben de telefon direğine bağlıyım kollarımdanyüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeysebir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasızBana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayakben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorumben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyoryürüyüşünübu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibineo yanıma varmadan…