sabahtı, serindi,
mekan, topkapıydı..
bugün sigara içmeyecektim.. artık erken kalkamayışımın sebebini sigara bağlamıştım.. gittikçe yaşlandığımı hissediyordum.. genç ve sağlıklı kalmak için spor yapmak gerek dimi.. bir de sigara içmemek.. aslında ne kadar kolay bir şey sigara içmemek.. hiç bir bedensel güç harcamıyorsun.. maddi bir götürüsüde yok.. aksine maddi getirisi oluyor bırakan için..
en az 30 metre ileride ki adamın ağzındaki sigaraya bakarken düşündüm tüm bunları.. adam yaklaştı, yaklaştı.. ateşin var mı anlamında eliyle çakmak işareti yaptı.. ağzın yok mu be adam ! çantamdan kibriti çıkarttım uzattım.. aldı, birincisinde yakamadı, ikinci kere denedi, ağzındaki samsun u yakıverdi.. kibritimi bana uzatırken sende kalsın diyesim geldi, demedim.. kibriti bana uzatırken thank you dedi.. çekti gittii.. arkasından baktım.. gülümsedim.. thank you ha ! eyvallah dedim içimden..
durakta beklerken bir tane de ben yaktım.. elimdeki gazeteyi dörde katlamış köşe yazılarını okurken.. yine geç kalmıştım işe.. ama bu sefer içimde geç kalmanın verdiği rahatsızlık yerine aç karnına içtiğim sigaranın rahatsızlığı vardı..
tamam midecim bulanma gene.. yarın erken kalkıp bi güzel doyuracağım seni.. o zaman daha rahat içeriz sigaramızı..
yorumlar
ölüm ölüm güzel ölüm
bir gün beni de al
diye replikas ın sözleri çınlıyor böyle zamanlarda kulaklarımda..
uyuyunca geçio ama..
azalttım sayılır ama bırakmama daha var herhalde neyse 2 gunde bı pakete dusurmekte buyuk basarı yenı sakızlar çıkmıs cıgneyınce canın ıstemıo acı bıseymıs denemedım denemıyecemde en guzelı irade usulu bırakmak herhalde…
camel içerdim. geç başlamanın acısını çıkarıyorum derdim soranlara. 🙂
öğrencilik yılları falandı. camel a para bulamadığımızda samsun, ona da yetmediğinde birinci alırdık paket paket. hele birinci apayrıydı. cepteki tüm bozuklukları yatırırdık sigaraya. birinciye düşünce paket sayısı da artardı. bir de evin her yerine stok yapardık. özellikle de içmeyenlerin dolaplarına.
hiç bir zaman aç karına içemedim sigarayı. hep yemek sonrası. 99 sonraında kahvaltıyı öğlene taşıyınca öğleden sonra başlar oldu sigara mesaim. tabii arada bir yerlerde cameldan winstona geçiş yaptık.. askere gidene kadar da hiç bırakmaya niyetlenmedim. en azından şimdi hatırlamıyorum…
iki defa bıraktım askerde. zaten azalmıştı da içişim. haftada iki paket anca içiyordum ve çoğu da arkadaşlara gidiyordu. rahatsızlanıp ta hastaneye düünce 20 gün içmedim ve o süre içinde sigaradan da iyice tiksinmiştim.. daha hastaneden çıktığım günün akşamı paket aldım o ayrı. 🙂
neredeyse 3 aydır sigara almıyor(d)um. hafta içi içtiğim sigara 3-4 tek dal. haftasonu bir yerlere gitmiyorsam haftada içtiğim sigara beşi geçmiyor(du).
perşembe gecesi birden bire canım sıkıldı ve gittim bir paket winston aldım.
sigara içenler ölüyor da içmeyenler ölmüyor mu?
dogrusun hepımız ölüyoruz ama sigara bızım zamanımızı calıo bı de bugun duydum sıgara paketlerının ustune cıger photoları koyacaklarmıs böleee sıgara içenlerin tıksındırıcı olsun dıe….
niye başlıyorsunuz?
bırakmak için kendinizi niye zorluyorsunuz?
için yaaa?
aç karnına sigara içmek adetim değildir. ama askerde sabah kalktığımızda aç karnına maltepe yakardık. ne giderdii beeee…
Aha şimdi yakem bitane çayla iyi gider.
kötülüklerin anasıdır ve ana gibi yar olmaz!
babam öldüğünde hem karaciğer yetmezliği hem de akciğer kanseri teşhisi konmuştu. hangisinden gitti allah bilir… üzülmüştüm ardından.. gidişine değilmiş göz yaşlarım…
en güzel intihar şekli bence sigara ve alkol zevk ala ala gidiyorsun…
the doors – light my fire + winston + buz gibi tombul efes, vazgeçilmez tat, zevk.
` geldim canım.