Biraz Matrixsel sabırsızlık, biraz fragman, biraz müzik albümü, biraz resim ve biraz da duyguların kelimelere dökülmesi tadında harmanlanmış bir bildiri !
buyrun sizi şöyle alalım…

matrix reloaded geldi izledik derken şimdide revolutions için gün saymaya başladık. Yetkililerde bunu biliyor olacaklar ki bizleri meraklandırmak için ellerinden geleni yapmaktalar. Misal geçenlerde 3. filmin müziklerinden birisi bizlere sunuldu.

Evet yanlış duymadınız, kainatın en süper, en heyecanlı, en görkemli üçlemesinin son parçası olan Matrix Revolutions’ın müzik albümünden; don davis tarafından bestelenen 1:45 uzunluğundaki Neodämmerung adlı şarkı nette yayınlandı.
mp3 formatındaki şarkıyı çekmek isteyenler burayı ziyaret etsinler.

Bence don davis takip edilmesi gereken bir şahsiyet ayrıca. bu mp3’ü indirirken keşfettiğim sitesinde adamın epey güzel bir mazisi var film müzikleri adına.Filmlerinden örnek parçalar indirmek ve hakkında bilgi almak içinde bu adrese girebilirsiniz.
Ben Neodämmerung’ı çektim ve çok beğendim. 2. filmde de 100 ajan ile dövüşülen sahnelerde araya korosal sesler felan giriyordu hatırlarsanız. işte ben o yoğum tempolu sahnelerde bir de korosal sesleri duyunca transageçiyordum artık. 🙂 bu parçada aynen öyle güzellikler içeriyor.

Bu matrix olayına her zaman 4 dörtlük derim ya cidden öyle valla ! müzikleri bile özenle seçilmiş gibi. Yani bu kadar çeşit öğe çok zor bir daha bir araya gelir bir film için….
Zannetmeyinki bildiri burda bitiyor. Sadece müzik albümünden bişeyler sunup geri kaçmak olur mu ? bence olmaz.
Eğer Matrix Reloaded’i sinemada izleyip jenerik sonunda bizlere gösterilen fragmanı izlemek istiyorsanız buraya; o bana yetmez sen yeni bişeylerden örnek ver diyorsanız, geçtiğimiz günlerde resmi olarak yayınlanan ve ilk fragmanın aynısı gibi görünen aslında içinde epey yeni sahne barındıran 2. fragmanı izleyebilirsiniz. o da burda (küçük), burda (orta) ve deburda (büyük)
sırf ajan smith’in süper kahkahası için bile bakmaya değer. :)))

3. filme ait yayınlanan epey kaliteli resimler içinde şurdan sırayla tıklayınız. :)(1, 2,3,4,5,6,7,8,9,10,11)

Hepinize sevgilerimi iletir; bildirime son verirkende madem bu kadar konuştuk yorumsuz bırakmayalım şu filmi diyerekten zamanında yapmış olduğum yorumumu buraya eklerim.


99’dan beri gündemimde bir şekilde varlığını hissettiğim; sinemasal açıdan tam not verdiğim, hayatımın anlamında çok örtüşen yanlarını hissettiğim,özel açılardanda sizlere anlatamayacağım nedenlerden dolayı değer verdiğim matrix filminin (üçlemesinin) “ara” bölümü olan MATRIX RELOADED duygusunu bu gün sonunda bende yaşamış bulunmakta ve bitmesine rağmen halen beynimde son sürat hareket eden bir şeylerin yerine oturma gayesini hissetmekteyim.

Film en büyük özelliği ile bir “ara” filmi. yani alışılaagelmiş bir devam filmi değil. kimse iddia etmesin öyle diye. çünkü devam filmleri belirli formüllere dayanır. ama matrix’de durum çok farklı. Filmi izledikten sonra nasıl diyim tıpkı lotr’de olduğu gibi aslında 3 bölümden oluşan tek bir hikaye var ve bu büyük hikayenin biz “ara” bölümünü izlemişiz gibi hissettim.
yani kısaca en başta bunun bir “ara” film olduğu gerçeğini (evet gerçek diyorum çünkü aksi iddia edilemez) kabul edip benimsemeniz gerekli. o gözleizlemelisiniz filmi. yoksa tek başına bir film olamaz; ve olamadığı içinde o gözle yargılanamaz matrix reloaded.

16 mayıstan beri değişik yerlerde okuduğum; asıl amacı filmi lekelemek olan tarzdaki yazıların filmle uzaktan yakından alakası yok. asla boş bir filmdeğil. bunu kabul etmek nasıl diyim aşırı sallamak gibi bişiy olur. yada kör bakış gibi bişiy. filmde öylesi yaman süprizler ve “vayyy be, öylemiymişmeğerse” tarzı olaylar varki senaristleri bir kez daha takdir etmek gerekir.
bu konu cidden uzun zaman aralığında kafa patlatılmış, temelleri sağlam yerlere (mesela temelleri zion’a kadar uzatmışlar gibi hehe) oturtulmuş görünüyor.

ilk filmi izleyenlerin bildiği o dillere destan matrix atmosferi çıtasını yükseltmiş bir vaziyette yine karşımızda. daha filmin logosunun ilk göründüğü anda (ve cnbc-e dizi öncesi çıkan ses eşliğinde) matrix havasınagiriyorsunuz. kendi adıma ben özlemişim cidden bu hissi. neo’yu, morpheus’u,trinity’i, kahin’i tekrar görmek çok hoştu. hele hele bizim ajan smith’i “mistııır endırsıııın” şeklinde egzotik repliği ile birlikte tekrar görmek çok hoş idi. açıkcası hiç bitmesini istemediğim bir deneyim idi.aksiyonun en tempolusundan en “ilkler” yaratacak olanlarına kadar herşey var bu filmde. aksiyona doyuyorsunuz ama film size tatlı niyetine tekrar biraksiyon daha sunuyor diyebilirim. eee bir dilim tatlıyada kim hayırdiyebilirki ? tıpkı filmdeki o hatun gibi :))
ana karakterleri şöyle bir yanda dursun; yeni karakterlerle çok güzel genişletilmiş sistem. anahtarcı’sı, niobi’si, persephone’si, ikizler’i,link’i gibi çok iyi seçilmiş tipler idi.

kavga sahneleri her zaman takdir ettiğim uzak doğu kültürünün örneklerişeklindeydi. ve kendini aşmış bir kareografisi vardı. oldukça tempolu, keyifli kavga sahneleri vardıki şu an seçim yapamadım şu daha iyi diye.
hepsi kendince ustaca idi. sanki abd değilde asya sinemasının kavga sahnelerini izlemiş gibi hissettim. Kaldıki zaten asya sinemasının kareograf ustalarına yaptırılmış o sahneler.

öyle bir bölümdü ki beyninizi yarıp içine bir sürü soru işareti bırakıp kaçmış gibi oluyor. siz bir anda karşılaştığınız soru işaretlerini tek tek yerlerine otuturken, bu seferde görselliği karşınıza çıkartıveriyor ve sizi”şimdi düşünme, bekle, herşey zamanla hallolucak” şeklinde telkin edip süregidiyor. o yüzden bende de çeşitli soru işaretleri var. bazılarını düşünerek ve filme bir kaç kez daha giderek;bazılarını tartışarak;bazılarını ise o haliyle dondurup bırakıp 3. filme kadar saklayarakçözebileceğim.

halen inanamıyorum bekleyişin sona erdiğine. aslında sona ermedi. güzel bir mola verdi. ve tam gaz devam ediyor. ta ki sonuçlanana kadar. zaten filmin sonunda aslında klasik olan “TO BE CONTINUED” (devam edecek) uyarısı bilinçli olarak “TO BE COCNLUED” olmuşki süper anlamlıydı. yani anlamı “HERŞEY SONUÇLANACAK“.

kısacası Matrix Reloaded; Matrix’in altmetinleriyle, felsefi yönleriyle uğraşanlar için ASLA ve ASLA hayalkırıklığı yaşatmıyor. Bas bas HAYALKIRIKLIĞI diye bağırmak sadece “karşıtlık sayesinde doğan ilgi çekme” psikolojisinin en bariz örneğidir. ne hayalkırıklığı ?
bundan daha öte ne olabilirdiki ?
aksiyonsa alası, bilmeceyse en babası var. zaten bunlar olmasa bu seferde yine “ne biçim film kardeşim insan biraz aksiyon koyar, teknolojik adamsınızefektler nerde” diyeceklerdir.
nede olsa bu işler böyle yürüyor sanırım.
hayalkırıklığının tam tersine, insanların karşılarına yeni bir düzlemde çözümlemek zorunda kalacakları yeni sorular çıkıyor ve belkide matrix’ e olan hayranlıklarını dahada artırıcı bir ortam sunuyor.
izledim, geldim, mutluyum. şu anki hislerim mükemmel. kafamın karmaşıklığıda çok hoş.

neyse. matrix cidden süper yüklendi yeniden.
bundan daha iyisi can sağlığı valla.

diye yazmışım zamanında. bunu şimdi okumak bir garip gelebilir ama buda siz bildirgeçdaşlarıma bir enstantane olsun :)))