La Bayadere
La Bayadere

Dünyada klasik baleyi temsil eden belli başlı eserler vardır. Bunlar bir elin beş parmağını geçmez: Kuğu Gölü, Giselle, Les Sylphides, Uyuyan Güzel ve La Bayadere. Bu ölümsüz yapıtlar beyaz balenin temsilcileridir ve her Opera ve Bale Topluluğu’nun bu sınavlardan geçmesi gerekir. Ve kanımca, imkanı olan her insan kişi bu eserleri görme şansına ermelidir.Ses ve sözün yokluğunda, sadece vücut dili ve müziğin dokusuyla soyut ya da somut bir hikayenin izleyiciye aktarılmasıdır bale… İnanılmaz büyülüdür ve aynı zamanda insana yer çekimi ile ilgili fizik kanunlarını hatırlatır…bu bir pilli patisözüdür!Page copy protected against web site content infringement by Copyscape Şimdi İstanbul Devlet Opera ve Balesi, her yönüyle çok zor kabul edilen La Bayadere sınavından aslına uygun 3 perde olarak geçiyor. Çünkü, Ludwig Minkus, bu eseri 1877 yılında bestelediğinden bu yana yüz yıldan fazla bir süre geçti ve bu eser dünyada her bale topluluğu için hep sınav balesi olarak kabul edildi. Eserin kareografisi Marius Petipa‘ya ait. Fiyatlar böylesine bir şaheseri İstanbul’da görme imkanı olanlar için gayet makul düzeyde.Konuyu merak ediyorsanız, size bundan bahsetmeyeceğim. Çünkü eserin konusunu yazıya, söze dökerek balenin özüne saygısızlık etmek istemiyorum. Beni mazur görün. Ayrıca sadece konu değil fakat bütün sahne üstünde ve sahne gerisinde olan gerek kareografi, dekor, kostüm gerekse de orkestra, ışık ve diğer bütün teknikle ilgili insanların emeğini, şu sıralar İstanbul’daysanız, gidin görün diyorum. Buna değdiğini göreceksiniz.