-sen bir korkaksın

Aynaların dilsiz olmadığını gözyaşlarının yansımasından anladım.Suskuntu çığlıklarla boğuluyorum ve sen elini uzatıyorsun.Ben kayıyorum ve sen hala tutmaya çalışıyorsun,titriyorsun karşımda, farkında olduğum halde umursamıyormuş rolüne giriyorum.

Gitmiyorsun ve ben hep kaçıyorum,susmuyorsun ve beni zorla konuşturuyorsun.

-neden?

yazmayada seninle başladım.Susmayada, küfretmeyede…

Çığlığını içime bıraktığından beri kalbimi çekmeceme koydum,dayanamıyorum kalbimin tiktaklarına ve dayanamıyorum senin ona sahip olmana.

Kaçışım bundandır.

-Bir çocuk mu ağlıyor?

Ben kaçıyorum çünkü korkağım.küçük dağları ben yarattım havasında olan bir korkağım.Kendine güveni sonsuz gözüken bir hiçkimseyim.Suskunum içimdeki fırtınaların zemheride tomurcuklandığından beri.Çiçeklerede lanet olsun çünkü onlar güzeller.

-Sencede tomurcuklar filiz vermiyor mu?

Kapıları çarpma çünkü cümlelerim hep yarım kalacak,paragraflar bitmeyecek ve imlalar satırlardan dökülecek.

-Biliyor musun?

Hayır bilmiyorum.Bilirsem kaybederim.Kaybetmemek için cümleler hep yarım kalacak paragraflar bitmeyecek…

Bil-me-me-li-yim.

niye anlamıyorsun cümleler yarım kalmalı ve ben bilmemeliyim.