Dün eve gittikten sonra alışkanlık haline getirebileceğim erken uyuma isteği duygusuna karşı koymak için Mali’yi aradım. Dışarı çıkalım dedik. Araba ile o sokak senin, şu sokak benim, “bu da hani bana, hani bana” demiş. Tüm içimize bastırılmış kıro duygularımızı bu şekilde açığa vuruyorduk.

Herşey götümüzün dibine kadar giren o beyaz arabadan deli gibi kaçıncaya kadar güzeldi, hoştu. Yalnız o biraz tırstırdı. Ama kıroluk duygusu hala üzerimizdeydi. Bu duyguyla bir anda kendimizi dışarıda çekirdek-yer kırolar babında dolaşır bulduk. Hayatımızda bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini düşünüyorduk. Antalya günlerimizi de anmak için vinstın layt(uzun) sigarasıyla 1.700.000 TL’lik ücretini verdikten sonra kucaklaşabildik. Ama o umduğumuz duyguyu tadamadık. Demekki duygular, tadlar o özel anlarda farklı oluyor. Diğer zamanlar alışkanlığa dönüşüyor.